Yusuf Ziya Yılmaz
Bu şehrin belediye başkanı.
Dünyaya uzun bir süredir farklı pencerelerden bakıyor olsak da.
Benim Şehrimin seçilmiş başkanıdır.
Makamı, Şehreminidir.
O makamı ve unvanı doldurup doldurmadığı tartışılır.
Zaman zaman uygulamaları ve icraatı nedeniyle bu sütunlarda kendisini sert biçimde de eleştiriyoruz.
Ve fakat
Ben istesem de istemsem de, halkın büyük çoğunluğunun oyunu alarak bu makama 3. kere seçilmiştir.
Dün başına gelenler nedeniyle üzüldüm.
Böylesi durumlarda “Oh olsun” diyenlerden değilim yani.
Bunu tehlikeli bir tırmanış olarak görürüm.
Olay üzücüdür.
“Oh olsun” demeyenlerdenim ama bunun için öfkeli vatandaşı da suçlayamam.
Öfke patlamasıdır bu.
Her şehit haberinde ciğerimiz yanıyor.
Her haberde yüreğimin kanadığını hissederim.
Bende öfkeleniyorum elbet.
Terör örgütüne lanet yağdırıyorum her defasında.
Ama öfkemi bu olayla uzaktan yakından ilgisi olmayan kişilerden almayı düşünmedim hiçbir zaman.
Bakana gösterilen tepkinin başkanın burnunda patlaması, tehlikenin habercisi olarak algılanmalıdır.
Bugün yine cenazemiz var.
Kalleşçe pusu kurularak katledilen Ovacık Başsavcısı, Samsun’un evladı Murat Uzun’u dualarla cennete uğurlayacağız.
Bu olay korkarım bir koruma duvarı oluşturacaktır şimdi.
Halk ile şehidinin arasında bir duvar oluşturulmasından korkuyorum.
Siyasetçiye gösterilen öfkeli davranışlar nedeniyle vatandaşlarımın şehitleriyle bütünleşmesini önlemesinden endişe duyarım.
Önce siyasetçi sakin olmalı.
Şehit yakınları zaten her zaman vakur davranış sergilemişlerdir.
Bu durumda vatandaşı da sağduyulu olmaya davet etmek isterim.
Böylesi üzücü olayların tekrar etmemesinin de en büyük dileğim olduğunu söylemek isterim.