Stalin’in kim olduğunu burada yazmaya sanırım gerek yoktur. Diktatör olduğunu bütün dünya bilmektedir… Size bu diktatörün bir hikâyesini anlatayım. Anlatayım da diktatörlerin halka hangi gözle baktıklarını hatırlayın…
Diktatör Stalin dostlarıyla, “ülke nasıl yönetilmeli” konusunda sohbet etmektedir. Kimi demokrasiden, kimi eşitlikten kimi de paylaşmaktan bahseder. Verilen cevapların hiçbiri Stalin’in hoşuna gitmez.
Hizmetçilerine “hemen bana bir tavuk bulun” diye emreder. Tavuğun tüylerini canlı canlı yolmaya başlar. Diktatör bütün tüyleri yolunup cascavlak kalan tavuğu odaya salar. “Şimdi izleyin bakalım nereye gidecek bu şaşkın tavuk” der.
Canı yanan zavallı tavuk dışarıya çıkmak ister. Bir oraya bir buraya koşar, tüysüz kanatları yara bere içinde kalır. Sonunda Stalin’in bacakları arasına sığınıp saklanır. Cebinden bir avuç yem çıkaran Stalin tane tane tavuğa atar. Bir daha tavuk Stalin’in peşinden ayrılmaz. Stalin, şaşkınlık içinde olan arkadaşlarına “Halk dediğiniz topluluk tavuk gibidir. Tüylerini yolup aldıktan sonra bir avuç yem verin bir daha peşinizden ayrılmaz” der…
Stalin’in yaşadığı ve ülkesini yönettiği o günlerden bu günlere gelince ne görüyorsunuz? O yönetim şeklinin halen sürdüğünün farkında mısınız? Bazı ülkelerde yine tavukların kanatları yolunuyor mu? Bazı ülkelerde, kanatları yolunan bu tavuklara bir avuç yem atılıyor mu? Bazı ülkelerde halk tavuk yerine konulmuyor mu? Dünyada bu ülkelerden o kadar çok var ki…
Türkiye Başkanlık Sistemi adlı demokrasiyle yönetiliyor ve Başkan ne derse partisinden atanan bakanlar da haliyle kendisini dinliyor. Ancak ne hikmetse vatandaş artık sesini yükseltmeye de başlıyor. Korkunun ecele faydası yoktur derler ya o söze inanasım geldi son günlerde. Vatandaş yavaş yavaş tavrını koymaya başlıyor nedeni de basit galiba kendisini soyulmaya başlayan tavuğa benzetiyor. Durumun vahametini CUMHUR İTTİFAKI da görmüş olmalı ki ilk yapılan iş seçim barajını indirmek oldu. Bu ne anlama geliyor?
İktidardaki AK Parti ve destekçisi MHP oylarının artmak yerine azaldığını hissedince ve de özellikle MHP’den ayrılmaların her geçen gün çoğalması ittifakın yüzde 50 barajını tutturamayacak olunması anlamı taşıyınca böyle bir karar alınıverdi. Sistem hemen değiştirildi, değiştirildi de bir değişiklik olacak mı sonuçta? Bunu sandığı atılan oylar belirleyecek. Gerçi seçim sonuçlarının sandığa atılan oylarla değil de sandıktan çıktığı söylenen oylarla belirlendiği Türkiye’de ayan beyan ortadadır.
Seçim hep zamanında olacak deniliyor ancak bir Cumhurbaşkanlığı kararıyla erkene de alınabilir gibi geliyor bana. Çünkü buzlar ve kar erimeye başladı, oyların sandığa hangi ölçüde gireceği görünür duruma geliyor.
KAFEYİ KİM İŞLETECEK?
Atakum Belediyesi’nin uhdesinden alınan ve Büyükşehir’e geçen Yalıkafenin yerine 45 milyon lira harcanarak kıraathane yapılacağı söyleniyor. Büyükşehir Belediyesi böyle bir karar almış. Büyükşehir belediyesi yapacak iş bulamamış olmalı ki millet eğlensin diye kıraathane yapacak. Sayın Başkan Demir unutmamalı; kıraathanede okey falan da oynanıyor. Okey oyununda ağaçtan yapılmış ıstakalar da var, vatandaş geçim sıkıntısı içinde burnundan soluyor zaten, yenilirken eline geçirdiği ıstakayı karşısındakinin kafasına vurunca suçlusu kim olacak?
Siz milleti kıraathaneye sokacağınıza işsizleri iş alanlarına yönlendirseniz olmaz mı?
GÜNÜN SÖZÜ
İnsanlık var oldukça gerçeği aramak bitmeyecektir. (Laurence Sterne)