Tekkeköy Belediye Başkanı Hayati Tekin ile ilgili bir haber vardı gazetede. lojistik köyün kurulacağı alanda yapılacak imar planlını eleştirmiş Hayati Bey.
İyi de Bay Başkan, siz değil miydiniz orada lojistik köy kurulmasını isteyen.
Hatta Köy merası yetmeyeceği için bölgede imar uygulaması yapma teklifinin de başkandan geldiğini biliyorum ben.
Nereden mi biliyorum bunu?
Bana Vali Bey söyledi, o nedenle biliyorum bunu.
Samsun Lojistik Köy Projesini önemsiyorum ben. Bilenler için söylemiyorum ama bilmeyenler için hatırlatayım. Dünya Gazetesinde Bölge Temsilcisi ve Bölge Koordinatörü olarak 20 yıl çalıştım ben. 20 yıl boyunca bütün ekonomi haberlerine duyarlıyım bu nedenle ben.
Ayrıca projenin uygulama alanı benim köyüm olan Aşağıçinik’ in merasıdır.
Mera ile ilgili çocukluk anılarım var. İneğimizi ve tek öküzümüzü çok otlatmışlığım var benim merada. Babamın kira ödeyerek tütün ektiğimiz bir tarla vardı meraya sınır. Çok tütün fidesi atmışlığım var benim o tarlada.
Anılarım nedeniyle de duyarlıyım ben bu projeye onu söylemek istiyorum.
Her neyse esas konuya dönelim biz.
Konu netameli zira.
Buradan peşin olarak söylemek isterim ki; köyümün merasına lojistik köy kurulmasına karşı değilim ben. Mera yıllardır ki ben en az 50 yılına yakın kısmını hatırlarım. Boş durur.
Meraya köylülerin sınır tecavüzünde bulunduklarına ve bu nedenle alanın daraldığına inanırım.
Meraya ve dolayısıyla köyüme bir hizmet getirilmesini isterim. Mediküm yöneticileri Sağlık Organize Sanayi Bölgesi kurmak için yer ararlarken, Mediküm yöneticilerini köye götürüp merayı göstermiştim kendilerine.
Sağlık OSB olmadı, olsa belki köyümün istihdamına daha fazla yarar sağlayabilirdi bu proje.
Ve fakat
Lojistik Köy Projesi de heyecanlandırdı beni. Köyüme Sağlık OSB kadar katkı vereceğine inanmasam da, şehrim ve ülkem için iyi bir uygulama olduğunu düşünüyorum bu projenin de.
Meranın yetmeyeceğini ve köyden arazi alınacağını duyduğumda Vali Hüseyin Aksoy’ a sormuştum bu durumu.
Vali Bey, doğruladı arazinin yetmediğini ve Tekkeköy Belediye Başkanı Hayati Tekin’ in sorunun çözümü için getirdiği öneriden söz etmişti bana.
Kamu proje için gerekli alanın genişletilmesi için alınacak araziyi satın almayacak, yani istimlak etmeyecek.
Ya ne olacak?
İşte burada Hayati Beyin teklifi imdada yetişmiş oluyor.
Alan tarla vasfı taşıyan arazilerle çevrilidir. ‘‘Ben bölgede imar uygulaması yapayım. Uygulama sonucu elde edeceğim alanı proje için terk edeyim’’ der Hayati Bey.
Sorun o an çözülmüş gibi görünür. Ancak köylülerin bir kısmı bu uygulamayı duyduklarında karşı çıkarlar. İşte Siyasi hesaplar o vakit devreye girer.
Zira, misal, mera kenarında 10 dönüm tarlanız var. İmar uygulamasıyla 3,5 – 4 dönümünün kamuya kalacağını var sayalım. Geriye kalan ve hakkınız olan. 6 - 6,5 dönüm için sizi başka arazı sahibi komşularınızla şuyuulandıracaklar.
Kıyamette bu durumda kopuyor zaten. Kimse arazisinin bir bölümünde komşusunun hakkı olsun istememektedir.
Hayati Tekin, bu teklifi getirmiş olmaktan şimdi pişman mıdır bilmem. Ama ikidir okuyorum, projenin uygulamalarına ve planlarına karşı çıkıyormuş.
Nedir şimdi bu.
İhtimal vermem ama tavşana kaç, tazıya tut durumu olmasın sakın.