istanbul sex shop casino siteleri istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama baker depolama
Taşeronu Kurtarmak
Yazarlar // 4 Şubat 2016 Perşembe 00:00

Ragıp GÖKER

Taşeronluğun ‘Modern Kölelik’ olduğunu söylerken dilimizde tüy bitti.
Ekmek ve emek kutsaldır.
Dinin bir gereği değildir ama yere düşürdüğümüz nimeti geri alırken bile üç kere
öperiz, yetmez bir de başımıza koyarız.
Ekmeğe saygı duymayı küçük yaşlarda öğretirler bize.
Ama özellikle siyasetçi olunca, ekmeğe ve özellikle de alın terine saygı duymayı
unuturuz.
Önce insanların ne ürettiğiyle değil, ne kadar kazandığıyla ilgileniriz.
Hele bizden fazla kazanırsa, emekçiye düşman bile oluruz.
Müdüründen daha fazla maaş alan odacı hikayelerini çok dinledik.
Haberlere bile konu olan bu durum sürsün demek istemiyorum ama herkes emeğinin
karşılığını alsın.
Alın terine paha biçemem.
Ne müdür odacısından az kazansın, ne de odacı üç otuz paraya geçinmek zorunda
kalsın.
Şu sendikal sistem yeniden yaygınlaşsın isterim.
İşçiler memurlar örgütlensin.
İşçi- memur bütün emekçilerin toplu sözleşme ve grev hakkı olsun.
Ve tabi, sendika da, sorumluğunu bilsin.
Patrona düşman sendika olur mu?
Oldu bu ülkede.
O parayı verecek olan patron da iyi para kazanmalıdır.
Ülkemizi yönetenler, patronun da kazanmasını sağlayacak ekonomik düzenlemeleri
yapmalıdır.
Sendikalar, geçmişe oranla aktivitelerini yitirmiş olsalar da sendikalı işçiler yine de
bazı haklara sahip oluyorlar ve özellikle taşeron işçilere oranla emeklerinin karşılığını
alıyorlar.
Taşeronlar perişan.
Hem emeklerin karşılığı olan parayı alamıyorlar, hem de iş güvenliğini ve sosyal
haklar gibi hakların tümünden yoksun kalıyorlar.
Size basit bir örnek vereyim.
Gazi Devlet Hastanesinde bazı çalışanlar, işten çıkarılmışlardı biliyorsunuz.
Hastanenin bahçesinde kurdukları bir çadırda direnen işçiler, bu durumu protesto
etmişlerdi.
Bunlardan biri Yüksel Aslan ve onun eşi Selma Aslan’dı, bir diğeri de Esra Seval’di.
Üçü de işlerinden oldular.
Yüksel Aslan, fayans ustası olarak yetiştirildiği için, inşaatlarda iş bulabiliyor.
Ve fakat
Selma Aslan ve Esra Seval sağlık teknisyenidir.
Başka iş bilmiyorlar.
Aldıkları eğitimin karşılığında çalışabilecekleri yerin bir sağlık kuruluşu olması
gerekiyor.
Yöneticilerin inadı sonucu devlet hastanesinde kaybettikleri işlerine bir daha
dönemediler.
İşin tuhafı, o çadırlı eylem nedeniyle özel hastanelerde onları işe almıyor.
Taşeronun yanında değil de devlete çalışıyor olsalardı, şimdi hepsi işlerinin başında
olurdu.
Bir çalışanın emeğinin karşılığını alması kadar, iş güvenliği de önemlidir.
Önce çalışanın can güvenliğini sağlamak gerekir.
İnanılır gibi değil ama geçen yıl bin 733 kişi iş kazasında hayatını kaybetmiş.
Partilerin seçim beyannamelerinde taşeronluk sistemin kaldırılacağına dair vaatler
vardı ama şimdilik harekete geçilmeyeceği anlaşılıyor.
Öyle anlaşılıyor ki, taşeron işçiler, modern köleliğe biraz daha devam edecekler