Taner Yıldız Şehit Aileleriyle Mi Dalga Geçiyor

Taner Yıldız kaç dönemdir bakan.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı.
Enerjisi çok gelmiş olmalı ki şehitler ve şehit yakınlarıyla dalga geçer gibi bir açıklama yapmış.
Dili mi sürçmüş ne olmuş bilemem de “Ben de şehit olmak istiyorum” deyivermiş.
Birader seni tutan mı var?
Gidersin bölgeye, ön saflarda çarpışırsın, Allah nasip ederse orada can verirsin.
Şehit olmaya gelince; sen orada ölürsün de şehit mi olursun yoksa…
Şehit olmaz mısın bilemem, işin orasını Allah bilir.
Hesap verilecek güne kadar beklersin Araf’ta…
Cennete mi gidersin cehenneme mi işin orasını da Allah bilir…
Şehit olmayı isteyen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanının ailenden veya yakın ailenden kaç kişi askerliğini o malum bölgede ileri hatlarda dağda yaptı?
Saygıdeğer Bakan, kaç korumayla geziyorsunuz?
Ailenizi ve yakın ailenizi kaç kişi koruyor?
Bakanlığınız döneminde enerji sektöründe kaç kişi maden ocaklarında can verdi, hepsi kaza mıydı araştırması yapıldı ve ihmal görüldü mü?
Siz yasaları yaparken işçileri mi işverenleri mi kayırıp gözettiniz daha çok?
Önce Allah’ın kullarına hesap verin, ibranamenizi alın ve gittiğiniz yerde kimsenin eli yakanıza yapışmasın.
Cennete mi gider, şehit mi olursunuz yoksa Cehenneme mi gidersiniz orada belli olur.
“Şehit olmak istiyorum” demekle şehit olunmaz Taner Bey…

KARAYOLUNA TUZAK
PKK teröristleri devlet karayoluna tuzak kuruyor bomba yerleştiriyor, bommmm…
Sekiz şehit.
Ölen ölür kalan sağlar bizimdir.
Geçenlerde Sağlık Bakanı bir açıklama yapmıştı, "Erdoğan’ın başkan" seçilememesi nedeniyle kaos meydana geldiğini, “eğer seçilseydi kaosun olmayacağını” söylemişti.
Soralım kendisine “sekiz kişinin ölümü de bu kaosun ve dolayısıyla Erdoğan’ın Başkan seçilememesiyle ilgili midir?” diye…
Gelelim asıl soruya:
Bu devletin sivilinin ve askerinin, bu devletin jandarmasının bu devletin polisinin istihbaratı yok mudur?
İnsanlar artık devleti sorgulamaya başlamışlardır.
Devleri sorgulayanlar yarın, belki yarından da yakın devleti yönetenleri de sorgulayacaklardır.
O zaman ne olacak?
Kaosun en belalısı yaşanacak ülkede.
Sevr’in yüzüncü yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünüp parçalanmasını isteyenler mi var?
MİT’i yönetenler ne düşünüyorlar acaba?
Karayoluna tuzağı kimin koyduğunu ve kimlerin koydurduğunu öğrenebilecekler mi?
Yoksa iki leş fotoğrafı bulup “Sekiz kişinin katilleri öldürüldü” diye bir açıklamayla gerçek yine vatandaştan kaçırılacak mı?

MİLLETVEKİLLERİNİN HAKLARI NE OLACAK?
Milletvekili seçilenler haklarını tam olarak alabilmeleri için iki yıllık süreyi tamamlamak zorundaydılar.

Ne oldu veya soru şöyle de olur:
Ne olacak?
Seçileli ve yemin edeli daha altı ayı bile doldurmayanlara milletvekilliği hakları verilecek mi?
Verilmezse meclisten “erken seçim için karar çıkar mı yani bu vekiller haklarını almadan “seçime evet” diye parmak kaldırırlar mı?
Eğer “bir daha seçilemeyeceğini, hatta aday bile olamayacağını” bile bile parmak ne için kaldırsınlar?
Bunun ardında ben küçük falan değil bayağı büyük rantlar ararım.
“Yok” diyenlere de asla inanmam.
Bunun için, yani erken seçim kararı alınmadan mevcut milletvekillerinin ve birinci derece yakınlarının mal varlıkları açıklanmalıdır.
Açıklanmalıdır ki vatandaş  kimin nesi vardı, iki tyıl içinde kimin nesi oldu öğrensin?

GÜNÜN SÖZÜ
Cehennemde ateş yoktur, her insan ateşini bu dünyadan götürür. Pir Sultan Abdal