Samsunspor'u deplasman maçlarında yalnız bırakmamak için bizde takımımızla birlikte şehir şehir geziyoruz. Aramızda Muhammet Çavuşoğlu gibi genç neslin temsilcileri de var ama bizim gurubun çoğunluğunu Samsun Basının 'İhtiyar Heyeti' oluşturuyor.
Yaş ortalamamız 50'nin üzerinde yani.
Bu şehrin en önemli iki markasından birisidir Samsunspor.
Armasında Atatürk Anıtı bulunan tek futbol takımıdır Samsunspor. Bir önemli markamız da 'Atatürk Şehri' olmaktır. Bununla ne kadar övünç duysak hakkımızdır.
Samsunsporumuzun Cumartesi günü Kahramanmaraş deplasmanında maçı vardı. Basının İhtiyar Heyeti olarak biz yine yollardaydık.
Kahramanmaraş'a girişte Ali Eskalen'i "Ben geldim" diyerek aradım.
Ali Eskalen Dünya'nın Kahramanmaraş Bölge Temsilcisidir. Benim arkadaşım olmasının yanı sıra Ali, Kahramanmaraş'ın en tecrübeli meslek erbaplarından birisidir. Dört yıla yakın bir süredir görmediğim arkadaşımla hasbıhal ederken, kendisinden Kahramanmaraş'la ilgili detaylı bir bilgi de almış oldum.
Güzel ve temiz bir şehir Kahramanmaraş.
Yeni ve modern görünümü oluşturuken, şehirlerinin tarihi mirasını da korumayı başarmışlar.
Şütçü İmam'ın torunları kendileriyle ne kadar övünseler azdır.
Ali Eskalen'den öğrendim. Osmanlı, İstanbul ve Bursa'dan sonra üçüncü kapalı çarşıyı Maraş'ta kurmuş. Kapalı çarşı ve çevresi Maraş için önemli bir ticaret merkezi olmuş. Kahramanmaraş Belediyesi şehri modernleştiriken bu yapıyı muhafaza etmiş. AB fonlarından buldukları kaynakla çarşıyı restore ettirmiş.
Modern Maraş'ın ortadındaki çarşı eski dokusunu muhafaza ettiği görüntüsüyle hiç ama hiç sırıtmamış.
Demekki neymiş:
Yıkıp yok etmek tek çare değilmiş.
Maraş'ın ekonomik durumuyla ilgili başka bilgilerde aldım Ali Eskalen'den. Ki; Kahramanmaraş TSO'nun internet sitesinde de var bu bilgiler.
Ben Maraş'ta pamuk üretildiğini bilirdim ve Maraş tarımının pamuğa bağlı olduğuna inanırdım mesela. Yanlış bir inanış ve bilgiymiş, Pamuk da yetiştirirlermiş ama çoklukla mısır yetiştririmiş Maraş'ın köylüleri. Günümzüzün Cips tipi ürünler için yegane hammadeyi mısırın oluşurduğunu bile bile bizim bir kenara bıraktığımız mısır, Maraş köylülerinin geçim kaynağı olmuş.
Buna karşın Sanayi üretiminin büyük bir bölümü ise Pamuğa dayalı Maraş'ın. İplik ve konfeksiyon üretimi Maraş'taki sanayi üretiminin yaklaşık dörtte birini oluşturuyor. Beş bine yakın faal üyesi bulunuyor Kahramanmaraş TSO'nun, bunun yarısından büyük bir bölümü şirket yapılarından oluşan kuruluşlardan oluşuyor. Şahıs firmaları toplamın yarısından az. Şirketlerin büyük bir bölümünü de iplikçiler oluşturuyor.
Maraş'ın ihracatı bizim ihracatımızın yaklaşık iki katı kadar.
Geçen yıl 752 milyon dolar dolayında gerçekleşen Kahramanmaraş'ın ihracatının bu yıl 820 milyon dolar olarak gerçekleşmesi bekleniyor, zira bu yılın 11 aylık ihracatı 765 milyon dolar olmuş. İhraç ürünlerinin yüzde 76'sını iplik oluşturuken yüzde onunu ise Maraş sanayinin ikinci sektörü olan metal ürünleri oluşturuyor.
Tencere tava yani.
Kahramanmaraş'ın ihracatı öyle sanıldığı gibi Ortdoğu ülkelerine de yapılmıyor. Başta İtalya var Maraş'tan sanayi ürünü alanların, İtalya'yı Almanya izliyor. Brezilya'ya da mal satıyor Sütçü İmam'ın torunları.
İhracat hedeflerini de bizim gibi afaki koymamışlar, Maraş'ın ihracat hedefi 4,5 milyar dolar olarak belirlenmiş ve bu hedefe ulaşmak için çalışıyorlar, 2002'de 132 milyon dolar olan ihracat rakamını 10 yılda 6 kat arttırmayı başaran Sütçü İmam'ın torunlarının bu hedefe ulaşacakları da ayan beyan ortada gibi görülüyor.
Atatürk'ün şehrinde yaşamakla övünç duyanların, Sütçü İmam'ın torunlarından alacağı derslerin olduğunu da buraya not olarak düşürmek isterim.