Suçlu: Büyükşehir Mi?

“Ak Parti il teşkilatı tarafından Ak Partili Büyükşehir Belediyesi’yle ilgili rapor hazırlandı. Raporda, geçen sene 12 kişinin öldüğü sel felaketinin sorumluluğunun belediyeye ait olduğu iddia edildi.

İddiaya göre yerel seçimler öncesinde Ak Parti, Samsun’daki parti teşkilatından, Büyükşehir Belediyesi’nin icraatlarına ve performansına dair rapor istedi. Aralarında AK Parti Samsun Kurucu İl Yönetim Kurulu üyesinin de bulunduğu dört parti yöneticisi, Genel Merkez’den ‘koordinatör milletvekili’ olarak atanan AK Parti İstanbul Milletvekili Alev Dedegil’e rapor hazırladı.

İddiaya göre raporda “Sel felaketinde ölümlerin baş sorumlusu Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz’dır. TOKİ’ye bina yapımı için verilen arazinin yanından geçen Mert Irmağı bağlantı kanalının üzerinin sorumsuzca örtülmesi, kanalın daraltılması, kanalın tıkanarak taşan suyun TOKİ binalarının bodrum ve zemin katlarına dolmasına sebep olmuş ve bu elim facia meydana gelmiş ve vatandaşlarımız göz göre göre boğularak hayatını kaybetmiştir” denildi.”

Haber ve iddialar aynen böyle…

Soru: Neden bu kadar geç hazırlandı bu rapor?

Ve bu konuyla ilgili Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu mu, herhangi bir işlem yapıldı mı, yapılmadıysa neden?

Konuyla ilgili bir işlem yapılacak mı?

OSMAN GENÇ KONUŞTUKÇA!

Samsun medyasında Büyükşehir Belediye Başkan adaylarından Osman Genç’i izlerken aklıma bir konu takıldı.

Osman Genç vatandaşla konuşurken bir söz vermiş:

Gelişimin önünü açacağız…

Osman Genç Büyükşehir Belediye Başkan adayı olur da seçilirse neler yapacağını da anlatıyor çalışmaları sırasında.

Bu olması gereken tabi…

Neden bunları söylediğine bakmalı aslında.

Osman Genç’in “Yapacağım” dediği işler Samsun’da yapılmış olsaydı söyler miydi?

Hayır.

Demek ki bunlar yapılmamış.

Bunları yapmayan kim?

Üç dönemdir Samsun’u yöneten ve yeniden aday adayı olan Yusuf Ziya Yılmaz.

Demek ki Yılmaz Samsun’un gelişiminin önünü açamamış.

Yazık.

Başka ne yapmış?

Bilmiyorum…

DERELER ISLAH EDİLİYOR

Yıllardır Atakum’un içindeki derelerin ıslahı bir türlü yapılmıyordu.

Nedenini bilmiyorum da o derelerde bir yıldır ıslah çalışmaları sürüyor.

Hatta öyle sürüyor ki bu çalışmalar yazı kış demeden.

Atakum’un sahilinde Sinop yolunda bu çalışmaların sürmesi sürücüleri de çileden çıkartıyor.

Bu kadar sürede orada başka neler yapılabilirdi?

Üniversite kavşağından Ankara Kavşağına kadar alt geçitler yapılabilirdi, üst geçitler yapılabilirdi yola.

Alaçam ilçesinde karayolunda alt geçit yapan zihniyet, günde binlerce aracın geçtiği Atakum’da neden yapmaz ki?

Madem insanları dere ıslahı çalışmalarıyla huzursuz edeceksiniz bu araya alt geç it de sıkıştırabilirdiniz değil mi?

Ancak bu sanırım akıllarına gelmedi.

Millet eziyet çeksin diye mi acaba?

GÜNÜN FIKRASI

Diktatör bir akşam meyhaneden içeri girer.

Tezgaha yaklaşır. Hafif içkili bir sarhoşun yanına çöker. Oradan buradan konuşurlarken sorar:

-Böyle her gün içmek için ne kadar kazanıyorsun?

Sarhoş:

-Günde 2 bin lira.

-Peki, kemerleri biraz sıkalım diye ücretleri azaltıp, koşulları ağırlaştırsak, ne kadar kazanırsın?

Sarhoş:

- 4 bin lira.

-Peki, biraz daha sıkarsak kemerleri?

-O zaman 5 bin liraya para demem.

Diktatör kızar:

-Bu ne biçim iş, köküne kadar sıkarsak?

-O zaman muhakkak 10 bin lira kazanırım.

Diktatör şaşırmıştır. Adamın ne iş yaptığını çok merak etmiştir.

Sorar:

-Şeytan mısın, nesin. Ne iş yapıyorsun?

-Mezarcıyım!

GÜNÜN SÖZÜ

Dinde zorlama yoktur, herkes özgürdür elbette. İsteyen bu dünyada pişer, isteyen ahrette.

DUVAR YAZISI

Sevmediğin insanlara borç ver. Ömür boyu yüzlerini görmezsin.