Suçlu ayağa kalk

Yarına kadar yağmur yağamaz ve sel olmaz ise son sel felaketiyle ilgili son yazımdır bu.

Ve fakat

Nedir bizi buna mecbur eden.

Neden her yıl bir kaç kez sel felaketi ile ilgili yazı yazmak zorunda kalıyoruz.

“Allah öyle istiyor” diyecektir bazıları.

Elbette ki ben imanlı adamım. Ben de her inanan gibi hayır ve şerrin yalnız Allah’tan geldiğine iman edenlerdenim.

Yağmur Allah’ın emridir.

Amenna.

Ve fakat sel!

O, işte görevini yapmayan bazı Allah kullarının neden olduğu bir olgudur.

Haşa huzurdan Yaratan, “Derelerin ağzını kapatın” diye buyurmadı ya.

Sel oluyorsa işte bu ihmal yüzünden oluyor.

Allah bize akıl ve fikir vermiş.

Dahası aklı kullanma yeteneği insanlığın en önemli kazanımıdır.

Unutanlar için bir gerçeği bir kere daha hatırlatalım. Yağmur yağar, biriken yağmur suları yükseklerden akarak denize ulaşır.

Dereler ve nehirler bunun içindir zaten.

Bütün bunları ukalalık olsun diye de yazmadım ben.  Deniz kenarında yaşıyoruz ama yağmur suyunu denize ulaştıramıyoruz.

Bu önemli kazanımımızı kullanamıyoruz biz.

“Gerçek açıdır” demiş mantık ilminin yaratıcısı Aristo.

Yağmur suyunun denize ulaşmasını kim engelledi?

Bu nedenle aralarında Bedirhan’ın da bulunduğu 14 insanımızı yitirdik biz.

Milyarlarca lira zararımız oluştu.

Bu sonuca bir kul hatası neden olmuştur.

Öyleyse bir suç var ortada.

Bir de suçlu.

Kimse suçu başkalarının omuzlarına yüklemesin.

“Suçlu benim” desin.

“İsteyerek olmadı” da desin sonra. Makul bir açıklaması vardır belki kendisinin. Bu suçu taammüden işlenmediğine inanırsak bağışlarız belki kendisini.

Bunu yapmaktan korkuyor olabilir.

İçimizden birileridir o muhakkak.

Biz aslında kim kimler olduğunu tahmin ediyoruz az çok.

Malumun ilanı olacak belki ama ayağa kalkıp bir adım öne çıksın.

Biz anlarız kim olduğunu.