Ailemizin yeni üyesi olan torunumuz Alin Artemis'in dünyaya ''Merhaba'' dediği günü karşılamak üzere yaklaşık 14 gün önce Samsun'dan ayrılıp İstanbul'da olmamız nedeniyle köşemi boş bıraktığım için beni anlayışla karşılayacağınızı umarım.
''Torun sevgisi, hiç bir duyguya benzemez'' derlerdi de umursamazdım.
Sahiden de farklı bir duygu.
Dünürlerimle birlikte hafta başından bu yana başka bir dünyada yaşıyor gibiyiz.
Allah herkese nasip eder inşallah.
Büyük bir heyecan yaşıyor olmamıza rağmen şehrimden kendimi soyutlandığımı da düşünmenizi istemem.
Bu mazeretim nedeniyle yazamamış olsam da şehrimde olup biteni yakından takip etmeye çalıştım.
Her bir konuya yeri geldiğince değinmeye çalışacağım ama bugün, Yener Cabbar'ın Emniyet Müdürü Dr. Ömer Urhal ile yaptığı söyleşiye değineceğim.
Emniyet Müdürü Urhal, ''Şehrin huzur ve güvenliğinden asla taviz vermeyiz'' demiş.
Bu cümle çok önemli!
Yurttaşların bu topraklarda kendisini huzur ve güvende hissetmesi istenir.
Yaklaşık 30 yıl önce SAMSİAD tarafından düzenlenen ve NETAŞ'ın o zaman ki Genel Müdürü Tanju Argun'un moderatörlüğünde gerçekleştirilen ortak akıl toplantısına katılmıştım.
Tanju Argun, Anavatan Partisi'nin bir dönem Genel Başkanlığını da yapmış olan Erkan Mumcu'nun da katılımcıları arasında olduğu ve şimdilerde yerinde yeller esen Samsun Büyük Otelde yapılan arama konferansında, yaklaşık 30 kişiden oluşan katılımcılara, ''Sizce ülkenin üç önemli sorunu nedir?'' diye sormuştu.
Argun, katılımcıların kendilerince belirledikleri üç önemli sorunu bir kâğıda yazmalarını istemiş ve sonra da onları toplayıp, alt alta sıralamıştı.
Arama konferanslarına katılanlar, sonuca ulaşmak için izlenen yolu ve yöntemi bilirler elbette ama konuya yabancı olanlar için bir kere daha anlatmak gerekirse, katılımcıların yazdıkları önce alt alta sıralanıyor ve sonrada konular kendi içinde kategorize edilerek detaylandırılıyor.
Netice itibariyle o konferansta öne çıkan üç önemli sorun şu şekilde sıralanmıştı.
Can güvenliği ilk sıradaydı.
Sonrasında adalet ikinci sırada yer aldı.
Ekonomik sorunlar ise üçüncü sıradaydı.
Üçü de önemli elbette.
Ve fakat.
Can ve mal güvenliği olmazsa, ekonomik sorunların da, adaletin de pek anlamı kalmıyor.
Mahkeme kürsülerin arakasında yazıldığı gibi 'Adalet mülkün temeli' olmalıdır elbette.
Devletin yaşayabilmesi için yurttaşlar arasında adaleti sağlaması çok önemlidir.
Huzur ve güven için ekonomi de sağlam temellere oturmalıdır.
Huzur ve güven içinde yaşamalıyız yani.
Suç örgütlerinin kol gezdiği şehirlerde huzur ve güvenin tesisi de mümkün olamaz.
Bir dönem Samsun'un sokaklarında torbacılar kol eziyordu.
Şehrin çocukları, özellikle o sentetik uyuşturucuların kölesi yapılıyordu.
Uyuşturucuya bulaşmış ve alıştırılmış gençlerin şehrin huzur ve güvenini tehdit edeceği de muhakkaktır.
O bakımdan Emniyet Müdürü Dr. Ömer Urhal'ın,''Şehrin huzur ve güvenliğinden asla taviz vermeyiz'' şeklindeki sözlerini önemsiyorum.
Bu sözün yerine getirilmesi için gereğinin yapılacağından kuşku duymamakla birlikte takipçisi olacağımızı da berkitmek isterim.