Türkiye zor günlerden geçiyor. İçinde bulunduğumuz günler hem iktidarı ham de vatandaşı gerçekten bunaltıyor. Ancak ne İktidar ne de vatandaş suçu üzerine almıyor. Almıyor da gerçek ortada. Türkiye günden güne ekonomik olarak batıyor. Bunu anlamak için alim veya bilgin olmaya gerek yok. Çünkü durum ortada, vatandaş çarşıma pazara çıkıp alışveriş yapmaya korkuyor. Elini cebine atan insanların büyük bölümü ekmek alacak parayı çıkarıra cembinden kendisini mutlu sanıyor. Fakat büyük çoğunluk kendisini bu duruma getirenlere suçu yüklemeyi akıllarından bile geçiremiyor.
Çünkü vatandaşın büyük bölümü kendilerini ekmek alamayacak duruma getiren ekonomi yöneticilerine hesabı soracağına “Allah yardımcımız olsun” demekle yetiniyor.
Halbuki Yüce Mevlam hepimize gereğinde kullanılmak üzere akıl vermiş. Kullanabiliyormuyuz aklımızı? Bu sorunun yanıtını verirken “Büyük çoğunluk hayır” demek geliyor içimden çünkü o büyük çoğunluk aklını peşinden gittikleri siyasetçilere kiraya vermiş durumdalar. “Bizi yönetenler en iyisini bilir” bantığıyla hareket ediyor akıllarını kiraya vermiş olanlar.
Yirmi yıl önce iş başına gelirken “oyunuzu verin gerisine karışmayın” diyenler artık iyi yönetemiyorlar. Bu nedenhle de debelendikçe batıyorlar, batıyorlar da battıklarını bile göremiyorlar. Sığınmışlar din kisvesi ardına vatandaşı uyutuyorlar. Artık uyanma zamanı gelmedi mi? Hesap sorma zamanı gelmedi mi? Türkiye’nin bir gecede neden fakirleştirildiğini doların nasıl fırladığını ve Türk Lirasının neden eridiğinin hesabını sorma zamanı gelmedi mi?
Vatandaşın ekonomisini batıranlara hesap sorma zamanı gelmedi mi, geldi de geçiyor bile. Ancak hesap sormayanlar cezayı kendilerinin çektiklerinin bile arkında değiller.
Ey Türk milleti uykudan uyan artık, uyan ki seni açlık ve sefalet içinde bırakanlardan, seni çöpten ekmek ve zerzevat veya meyva toplamak durumunda bırakanlardan hesap sorma vaktinin geçmek üzere olduğunu gör. Mehmet Akif Ersoy’un dediğini hatırladım birden. Tam da içinde bulunduğumuz durumu zamanında bakın nasıl özetlemiş:
“Ya Râb, bu uğursuz gecenin yok mu sabâhı?
Mahşerde mi biçârelerin, yoksa felâhı!
Nûr istiyoruz.. Sen bize yangın veriyorsun!
"Yandık!" diyoruz .. Boğmaya kan gönderiyorsun!”
Silkinip kendimize dönelim ve boğulmayalım. Yüce mevlam bu millete ikinci bir kurtuluş savaşı yaşatmasın…
BALIK BAŞTAN KOKAR
Samsunspor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam, bu sezon kariyeri boyunca görmediği kadar kırmızı kart gördü. Deneyimli teknik adam, Kırmızı-Beyazlı ekibin başında bu sezon 3 kez direkt kırmızı kartla tribüne yollandı. Bandırmaspor, Ümraniyespor ve son olarak Giresunspor maçında kırmızı kart gören 51 yaşındaki çalıştırıcı, futbolculuk kariyerinde bile bu kadar kırmızı kart görmedi. Acaba neden bu kadar kırmızı kart görüyor Sağlam?
Futbolcuların yönetimini elinden kaçırmış durumda adeta. Çünkü bazı yöneticiler takımın teknik konularında da açıklama yapıyorlar, bu yanlıştır. Bu yanlışı Başkan Yıldırım da bazen yapıyor. Samsunspor şirket takımı tamam da futbol takımını yönetmek başka iş adamlarının işlerini yöneteleri başkadır. İşlerini profesyonellere bırakan şirket sahipleri aldığı takım yönetimini de işin başına getirdikleri kişilere bırakmak durumdadır aksi halde iki başlı olur ki o şirket de batmaya mahkumdur.
GÜNÜN SÖZÜ
Her aşk bitki isimleriyle başlar, hayvan isimleriyle biter...