limanbet limanbet bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop jojobet giriş jojobet casino siteleri nakliyat istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama
Sözünüzü Tutun
Yazarlar // 10 Ağustos 2022 Çarşamba 16:12

İsmail BAŞARAN

Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir’in sağlık sorunu sonrası yine gündeme gelen bir konu var. İlçelerden gelen otobüsler ve minibüsler kentin neresine yolcu getirecek? Üniversite’nin yanına mı, Kültür Merkezi’nin yanına mı, artık bir karar verilsin de insanlar nereden nereye gidebileceklerini anlasalar.

Samsun’u yönetenler, ulaşımı düzenleyenler bu sorunu çözmelidir artık. Başkan Demir rahatsız olabilir, insanlık hali doğrudur, yerine bakanlar vardır mutlaka. Bir başkanın sağlık sorunları yaşaması o ilde ulaşımın aksaması anlamı taşımamalıdır.

Artık kenti ve ilin ulaşımını yönetenler sözlerini tutmalıdırlar. Eğer Samsun Büyükşehir Belediyesi bu sorunu çözemiyorsa Samsun Valiliği duruma el atmalı ve ulaşımın bir an önce çözüme kavuşmasını sağlamalıdır.

Bu konu acilen çözüme kavuşmalıdır. Birileri çıkıp sorunu çözmek Vali Bey’in görevi değildir, Belediye Başkanı’nıngörevidir diyebilir. Kim ne derse desin önemli olan sorunun bir an önce çözüme kavuşturulmasıdır.

DÜRÜST MÜYÜZ?

TÜRKİYE, dürüst ülke sıralamasında 66. sıradan 77. sıraya çıkmış. Bu ne demek biliyor musunuz? Ülkemizin dürüstlüğü tartışılır durumda sizin anlayacağınız.

Ülkemizin bu sıra atlaması ise maalesef AKP döneminde olmuş. Hatırlıyor musunuz AKP’nin iş başına gelirken söylemlerini. “Hortumcuların önünü keseceğiz” diye söz vermişlerdi. Sıralamada yükselince dürüstlükte hangi duruma geldiğimizi anlıyorsunuz değil mi?

Şimdi hortumcular azaldı mı çoğaldı mı Türkiye’de bilmiyorum, bilen varsa yazabilirler.

Buradan hareketle Dürüstlüğün nereden nereye geldiğini tartışalım. Aşure günü geldi geçti. Bu süre içinde Samsun’da aşure yiyenler oldu mu yoksa bası belediyeler buna da fırsat mı bulamadılar. Oysa aşure günü kutlanmalıydı, insanların ne kadar dürüst oldukları da ortaya çıkmalıydı. Belediyeler ve esnaflar aşure gününü es geçmiş olamazlar diyeyim ve  küçük de olsa kaşığı çalalım kaseye. Hepinize afiyet olsun.

ERDOĞAN’I BEKLERKEN

Samsun'da 30 Ağustos-4 Eylül tarihlerinde yapılacak TEKNOFEST hazırlıklarına Samsun Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere tüm kamu kurumları, ilçe belediyeleri ve sivil toplum kuruluşları destek verirken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kente geleceği öğrenildi. Sayın Erdoğan gelince Samsun’da acaba nasıl karşılanacak? İnsanlar açlıklarının nereden kaynaklandığını bunun önüne nasıl geçileceğini Sayın Cumhurbaşkanı’na sorabilecekler mi?

Hiç sanmıyorum böyle bir sorunun kendilerine sorulabileceğini. Samsunluların kendilerini bağırlarına basacaklarına adım gibi de eminim, çünkü Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan Samsun’da çok seviliyor.


TİLKİ KİM?

ABD’de bir askeri okulda ders olarak anlatılan Horoz ve Tilki Hikâyesi! Dershanede hocayı beklerken ışıklar kapanmış ve bir çizgi film gösterilmeye başlanmış. Filmin adı  “Küçük Tavuk”. Bir kümes var.  Kümeste birçok tavuk ile genç ve küçük horozlar, bir de kümesin yaşlı ve büyük horozu bulunuyor.  Kümesin etrafında da bir tilki dolaşıyor. Yaşlı ve büyük horoz, tilki içeri girmesin diye kümesin kapısını sıkı sıkıya kapatmış, tavukları dışarı bırakmıyor. Dışarı çıkamadıkları için doğru dürüst yemlenemeyen tavuklar da zayıf ve küçük tavuklar. Yaşlı ve büyük horoz ise dışarı bırakmadığı tavuklara ölmeyecek kadar mısır tanesi dağıtarak yaşamalarını sağlıyor.

Kümese giremeyen tilki bunun üzerine kümesin tellerinde küçük bir delik açarak küçük ve genç bir horoza sesleniyor ve ona biraz mısır veriyor. Mısırı yiyen küçük ve genç horoz her gün gelip tilkiden mısır alıyor. Bir süre sonra tilki küçük ve genç horoza tek başına yiyebileceğinden fazla mısır verince genç horoz hem kendisi yiyor hem de diğer tavuklara mısır dağıtıyor.

Böylece yavaş yavaş yaşlı ve büyük horozun kümesteki gücü kırılıyor. Horozun etrafındaki tavuklar azalmaya başlıyorlar.

Popüler olan genç ve irileşen horozun etrafında ise tavuklar toplanıyor. Bu aşamada tilki kümesin kapısının önüne mısır bırakıyor. Kümeste bir tartışma çıkıyor. Kapıyı açalım mı açmayalım mı diye.  Sonunda korkarak kapıyı açıyorlar ve kafalarını dışarı uzatıp yemlenip hemen geri çekiyorlar. Bir süre böyle devam ediyor. Hiçbir şey olmuyor. Kümesteki tavuklar rahatlıyor. Korkuları azalıyor. Nihayet bir gece tilki kümesin önündeki avluya mısır döküyor. Artık korkusuz olan tavuklar genç ve güçlü horozun öncülüğünde dışarı çıkıyor ve rahat rahat yemleniyorlar.

Kümesteki her tavuk semiriyor. Tilki bir süre sonra gece kümesin kapısından kendi mağarasına kadar mısır tanelerini döküyor. Sabah kümesten çıkan ve korkusuzca yemlenen tavuklar yemlene yemlene mağaraya kadar gidiyorlar.

Sonra mağaraya giriyorlar.

Onları içeride bekleyen tilki bütün kümes mağaraya girince mağaranın kapısını kapatıyor. Çizgi film burada bitmiş.

Işıklar yanmış. ve dersin hocası kürsüye çıkarak, “İşte Üçüncü Dünya ülkeleri böyle yönetilir” diyerek derse başlamış.

Sorular:

1-Kümes neresi?

2-Yaşlı horozlar kimler?

3-Genç horoz kim, şu anda neler yapıyor?

4-En önemlisi tilki kim?

Bu hikâyeden çıkarılacak sonuç: Buna göre içinde bulunduğumuz durumu sorgular isek binlerce yorum ortaya çıkar. Unutmayalım, Ulusların dostları yok sadece çıkarları vardır.

GÜNÜNSÖZÜ

İnanılması en zor dedikodular, aptalların belleğinde en uzun süre kalanlardır.

(Delavigny)