“Sakla samanı, şimdi inekler gelir” diye bir söz vardır. Bu sözü çok severdim ancak artık sevmez oldum. Çünkü artık ekonomisi uçmakta olduğu iddia edilen Türkiye’de saman da yok inek de.
Saman yok, çünkü AK Parti iktidarı döneminde ülkemiz üretin toplumundan tüketim toplumuna geçti. Buğdayı ithal ettiğimizden saman da üretemez duruma geldik. Saman yok, pirinç ithal, işin garibi Türkiye’de hayvancılık dibe vurdurulduğu için inek bile yok. Ancak ekonomimiz uçuyormuş. Geçin bunları artık b millet yalanlarınızdan bıktı usandı.
Söyledikleri yalanlarla sadece iktidar mı milleti vatandaşını kandırıyor? İktidar’ın Samsun ayağını yönetenler çok mu doğru söylüyor da vatandaşı kandırmıyor sanki.
Samsun’da vatandaşı kandıranlardan birisi de Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir ve destekçileridir. Ne demişti Mustafa Demir? Hafif Raylının altı kazılacak ve altına dükkânlar yapılacak çarşı imal edilecekti. Haliyle özellikle kendi seçmeni bu söylemlere de inanmıştı. Ne oldu şimdi? Söylenenler yalan mı çıktı, halk yine kandırıldı mı? Ben hafif raylıyla geçenlerde Cumhuriyet Meydanı’ndan OMÜ durağına giderken özellikle baktım, sistemin altında dükkânlar olmadığı gibi yapımına başlandığına ait bir hareket de yok.
Yani kısaca yine kandırıldık. Biz nasıl olsa kandırılmaya alıştık, bu böyle sürecek mi keki? Bu durumda suçlu hep yönetenler mi, yönetilenlerin hiç mi suçu yok? Yönetenler olarak belki de kandırılmaya alıştık ve iyileri seçemiyoruz.
Türkiye’nin bu durumu yani ezilenlerle enler arasındaki makasın gittikçe açılması Mehmet Akif Ersoy’un bir şiirini anımsatıyor bana. Şair ş dünden bugünün Türkiye’sini şöyle anlatıyor:
“Mazlumu nedir ezmede, ezdirmede mana?
Zalimleri adlin, hani öldürmedi hâlâ.
Cani geziyor dipdiri... Can vermede masum
Suç başkasınındır da niçin başkası mahkûm?”
Suçlu kim, mahkûm kim başımızı elimizin arasına alıp bir düşünelim. Sonra karar verelim Türkiye’nin iyi yönetilip yönetilmediği hakkında. Kandırılıyor muyuz yoksa kandırılmak bizde alışkanlık haline geldi de umursamıyor muyuz?
GÜNÜN SÖZÜ
Politika politikacılara bırakılmayacak kadar önemli bir konudur. (Charles De Gaulle)