Türkiye’de sistemi, gidişatı beğenmeyenler hep söylem içindeler, hiç mi hiç eylem içinde göremiyoruz kendilerini.
Konuşuyorlar da konuşuyorlar.
Ancak söylemin yetmediği artık eylem zamanının geldiğini düşünmeye başlamışlar.
Şimdi de çatı adayı destekçilerinin bir bölümü Erdoğan karşısındaki yenilgiye yeni kulplar bulmaya ve kendilerini haklı gösterip koltuklarını korumaya çalışıyorlar.
Neymiş efendim, Türkiye’de bilmem ne kadar seçmen varmış, bu seçmenlerin bir bölümü sandık başına gitmemiş, bu nedenle sandık başına gitmeyenler, geçersiz oylar da hesaplanınca toplam seçmene oranla Recep Tayyip Erdoğan yüzde 52 değil yüzde 29 civarında oy almışmış.
Eeee, ne olacak şimdi?
Yeniden seçim mi yapılacak?
Geçiniz.
Dedim ya söylemden ziyade eylem gerekli diye.
Dün sabah saat 10 sıralarında Samsun’un artık tek turizm ilçesi olarak kalan Yakakent’te bayiye gidip gazetelerimi almak için yola koyuldum.
Üç genç gördüm bisikletleriyle birlikte Samsun’dan yola çıkmışlar.
Hayrola gençler yolculuk nire diye sorduğumda da Sinop’a gittiklerini öğrendim.
Üzerlerindeki ti şortlarda da yazıyordu, “Nükleere, Heslere, Termik Santrallere karşı kamuoyu yaratmak” amacında oldukları.
Kimdi bu gençler?
OMÜ kimya öğretmenliğinde okuyan Önder Yücel, OMÜ Çevre Mühendisliği öğrencilerinden Mert Deniz Özkaya ve yine OMÜ Ziraat Mühendisliği’nde okuyan Halil İbrahim Genç, yollardaydılar işte.
Samsun’dan Yakakent’e kadar beş saat pedal basmışlardı.
Sinop’a kadar kaç saat?
????
Daha da ilerisi varmış.
Ayancık’a kadar gidecek oradaki müzik festivaline katılacaklarmış.
Biraz düşündüm, kendileri anlatınca hatırlar gibi oldum.
Bu gençler Samsun’da Sokak müziği yapıyorlardı…
Hangi düşünce içinde olurlarsa olsunlar insanlar, Türkiye’nin milli birlik ve bütünlüğüne halel gelmeyecek, Atatürk ilke ve inkılaplarına karşı durmayacak ve ülkenin sınırlarıyla oynanmayacak şekilde her tür eylemi yapabilirler.
Bir konuya dikkat çekmek mi, böyle eylem mi, çevre için pedal basmak mı?
Bu tür eyleme sonuna kadar evet…
SAMSUN MÜFTÜSÜNÜN AMACI NE?
İnsanların kafalarını karıştırmak mı yoksa gündeme gelebilmek mi?
Ne amacı güdüyorsa hiç fark etmiyor iki şekliyle de yapacağını yapıyor.
Samsun Müftüsü Yrd. Doç. Dr. Hayrettin Öztürk bir ara camilerde sandalyelerde namaz kılınmaz diye açıklama yaparak gündeme gelmişti.
Şimdi de “Kadınlı Erkekli Horon Oynamak Günahtır” deyip milletin kafasını karıştırdı.
Madem günahtı bu iş yıllarca sis dağında horon oynanmadı mı?
Samsun Müftüsünün ailesinin, büyüklerinin, yakın çevresinin de yer aldığı insanlar hiç mi horon oynamadı?
Hoca, yapma etme gündeme gelmek için böyle sözler söyleme.
Yetim hakkı yiyenlerin yatacak yeri olmadığından dem var, vur bakalım vurabiliyor musun?
Bu gidişle sis dağı yayla şenlikleri bundan böyle horonsuz yapılacak galiba, yani yapılmayacak demektir.
Allah sorumuzu hayır eylesin.
İster misiniz yarın çıkıp da su içmek haramdır desinler!
Kültür su gibi ihtiyaçtır da…
ÖMER HAYYAM NE DEMİŞ?
Celladına aşık olmuşsa bir millet
İster ezan ister çan dinlet
İtiraz etmiyorsa sürü gibi illet
Müstehaktır ona her türlü zillet
GÜNÜN FIKRASI
Bir gün Temel Doktor’a gider ve “Doktor bey, ha buraya dokunayrum ağri, ha buraya dokunayrum ağri, nereme dokunsam oram ağriyi” der.
Doktor bakar bakar ve konuşur:
Senin parmağın kırılmış.
GÜNÜN SÖZÜ
Bakılacak yüze, utanılacak söz söyleme.
DUVAR YAZISI
Bildiğim tek şaşmaz kural bütün kuralların şaştığıdır!