Konuşurken sesinin titrediğini hissettim.
Muhtemelen gözleri dolmuştu.
Bir süre sonra geçmiş olsun dileğimi iletebildim Mustafa Gedik’e.
“Böbreğimi satacağım, bu son çarem” diyor.
Oğlu Muhammet, henüz 16 yaşında.
Koşup oynayacağı, yaşıtlarıyla birlikte yaşamın tadını dolayısıyla çıkaracağı yaşta.
Ve fakat.
Ana ve babasının gözleri önünde gün be gün eriyor.
Ölüme yürüyor Muhammet.
Çaresi para.
Oda Baba Mustafa’da yok.
Dün gazetenin manşetiydi.
Okumuşsunuzdur.
Haberin tamamını okumaya benim takatim yetmedi.
Boğazıma bir şeyler düğümlendi.
Her hafta 4 bin 860 lira tutarında bir ilaç alması gerekiyor Muhammet’in yeniden hayata tutunabilmesi için.
SGK, bu ilacın yüzde 10 tutarını hastadan istiyor.
Her hafta 486 lira.
İnşaat amelesi Muhammet’in babası.
Bağ-Kur üyesi 4 aydır da aidatını ödeyememiş.
Aradım kendisini ”Yaptırdın mı Muhammet’in iğnesini” diye.
Sormaz olaydım.
Sesi titriyordu Mustafa Gedik’in.
“Yaptıramadım.” dedi.
“Oğlumu evime getirebileceğim dolmuş param bile yok cebimde” diye ekledi.
SGK İl Müdürü Selami Göz’ü aradım sonra.
Haberi okumamış henüz.
“Ben haberi okuyunca size bilgi veririm “ dedi ama.
İl Müdürlüğünce yapılacak bir şeyin olmadığını da söyledi. Bu konuda Bir düzenleme yapılması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Günün özeti şudur:
Sosyal Devlet!
Sizlere ömür.