Sosyal belediyecilik öldü mü?

Muzaffer Önder rahmetli farklı bir belediye başkanı profili çizmişti.

Sosyal devlet ilkesine sıkı sıkıya bağlıydı Rahmetli.

O’nu herkesten farklı kılan özelliği mensubu olduğu siyasal parti değildi bütünüyle. 

Tamam, siyasetin sol tarafında olanlar daha çok toplumcu olarak bilinir de.

Muzaffer Öner’e sadece CHP’liler oy vermezdi ki. Ben çok iyi bilirim milliyetçi ve muhafazakârların yanı sıra merkez sağ siyasetini benimsemiş çok sayıda insanın Önder’e inandığını ve onu sevdiğini. Sadece inanıp ve sevmek mi, oylarını da veriyorlardı seve seve.

Bir seçimde partisinin il genelinde aldığı oyun üç katını almıştı da. Bütün hesapları alt üst etmişti.

Bir gün onun makamındaydık ki; halka açıktı biliyorsunuz kapısı.

Halk günleri vardı Büyükşehir de o vakit.

Başkan dert babasıydı herkesi dinlerdi yani.

Sakallı ve yaşlı bir adam geldi Başkan’a.

Kulağına bişeyler söyledi.

Muzaffer Abi rahmetli kızardı bozardı bişey de diyemedi adama. Kibarca belediyedeki bir yetkiliye gönderdi onu.

Kılık kıyafetine bakılacak olursa onu oy vermeyeceğini de düşünebilirsiniz yaşlı adamın.

Merak ettim ya;

“Ne istedi senden Abi?” diye sordum.

“Kaçak inşaat yapıyormuş ta yardım istiyor”  dedi.

Kaçak inşaatlarla mücadele etmesi temel görevlerinden biri olan Belediye Başkanından, kaçak inşaatını tamamlamak için para yardımı istemek kimin aklına gelir.

Vatandaş bu her şeyi ister.

Bigünde ben bi soru sordum kendisine.

“Her belediye otobüs işletmesini özelleştiriyor. Sen neden bunu yapmıyorsun?” diye.

O babacan adam gözlerimin içine baktı ve dedi ki;

“Belediyeler de sosyal olmalı, fakiri ve fukarayı da, düşkünü de taşıyacağız. Gerekirse para da almayacağız. Özelleştirirsem bunu yapamam” demişti.

Nur için de yatsın.

Bugün, Atakum’da yaşayan 3 çocuklu bir ailenin her gün şehre geliş gidişini düşünürseniz aylık ulaşım masrafı 150 lira ile 250 lira arasında değişiyor. Rakamdaki değişiklik minibüs ile tramvay tercihlerine göre değişmesinden kaynaklanıyor.

Belediye önceden kapattığı yeni hatları açacakmış şimdi. Yeni otobüsler alıp sonra da özele ihale edecekmiş.

Otobüsçülerin Dernek Başkanı Saadettin Başer, bu mevzuda topa girmeyeceğini söylemiş.

O Başka vakıa.

Be muhterem sen girmeyeceksin de, benim babam mı girecek burada topa.

Her neyse konuyu dağıtmayalım.

Mevzuu sosyal belediyecilikti.

Demek ki neymiş.

Halka hizmet etmek için halkçı olmak gerekirmiş.