Birisi ortaya bir balon attı, “okul taşınacak yerine protokol camii yapılacak” dedi.
Ben de o zaman “olmaz birader padişahlar bile halkla namaz kılarlardı, bunlar padişahtan da mı üstün ki kendilerine cami yaptıracaklar, olmaz” demiştim.
Demiştim ancak yanıldım.
Siz değerli okurlarımdan bu yanılgı için özür diliyorum.
Oysa önce öğrenciler, ardından velileri sonrasında da neredeyse tüm Samsun caminin orada yapılmasına karşı durdu.
Adına da tabi…
Bazı devlet büyükleri(!) de bu işin olmaması gerektiğinden dem vurdu.
Oluyor işte.
“Dediğim dedik” diye inatla bu ili kara cehalete sürüklemek isteyen zihniyet akla galip geldi, okul taşınmaya başlanacak.
Orada yapılacak camiye bir kuruş yardım etmeyeceğim, oradaki cami biter de ben görürsem, orada namaz kılmayacağım.
Çünkü ben adı “protokol” olan, camide namaz kılmam arkadaş.
Nedeni basit, protokolden değilim, halkın kendisiyim, halkın içindeyim, kimseye tepeden bakmıyorum da ondan.
Kimsenin yüzüne sahte gülücükler atmıyor kimsenin ekmeğiyle oynamıyorum…
Nereden başladık nereye geldik.
Sonunda yine yasa beklenmedi, yine yasa dinlenmedi…
Burası Samsun, başka ne beklenir ki…
Bugünlerde böyle olacağını bilseydi Mustafa Kemal, ulusal Kurtuluş Savaşını başlatmak için Samsun’a çıkar mıydı acaba?
BALIKÇI BARINAĞI YIKILIYOR
Söyleyin dostlar o balıkçı barınağını oraya siz mi yaptınız?
Yoksa bugün orayı yıkıp sözüm ona daha modern hale getirmek için çaba harcayanlar mı yaptı?
Madem yıkacak ve yeniden yapacaktınız bu halkın parasını oraya neden harcadınız?
Haram olsun size…
Bu halkın parasını plansız programsız harcayanlar, “Canınız çıksın” demiyorum, sizin “Canınız çıkamasın” diyorum…
Orası için daha önce kaç lira harcanmıştı?
Bugün yine ve yeniden yapımı için kaç lira harcanacak?
Harcanacak parayla kaç kişiye iş imkânı sağlanabilirdi?
Her gün yeni yeni şirketlerin ve dükkânların kapandığı, işsizliğin kol gezdiği Samsun’da ekonominin düzgünlüğünden bahsedip bol keseden harcayanlar, sizinle bu tarafta görüşemiyoruz, çünkü krallığınız var ulaşılamıyor size.
Ancak inanıyorsanız eğer öteki tarafta krallık mırallık sökmeyecek, işte o zaman iki elim yakanızda olacak, bu kenti kötü idare ettiğiniz için…
YAKAKENT’İN SUYU NEDEN AKMIYOR?
Yakakent Samsun’un turizm merkezlerinden birisi…
Samsun Valisi Hüseyin Aksoy ikide bir Samsun’un kalkınmasının önemli ayaklarından birisinin turizm olduğunu söyleyip duruyor.
Duruyor da, yazın Yakakent’te sular neden akmıyor.
Akıyorsa da aralıklarla akıyor, yani bolca neden kesiliyor.
Nedenini merak edip biraz araştırdım.
Bir iki küçük parça alınması gerekiyormuş.
Bunlar da bin lira dolayında pir para gerektiriyormuş.
Yakakent Belediyesi bu parayı ödeyemiyormuş.
Yanlış anlaşılmasın, parasızlıktan değildir mutlaka.
Su işi SASKİ’nin ya, o nedenle de bu konudaki tüm yatırımların SASKİ tarafından yapılması gerekiyormuş.
SASKİ Yakakent’te paraları tahsil etmeye başladı.
Eğer bu denilen gerçekse, yani Yakakent’in suyu bin lira dolayında iki küçük motor nedeniyle kesilip duruyor ve vatandaş susuz bırakılıyorsa, yuh olsun…
Yok böyle değilse, suların neden kesilmekte olduğunun ve ne zaman bu aksaklığın nasıl düzeleceği yolunda bir açıklama bekliyorum…
GÜNÜN FIKRASI
Temel bir gün doktora gitmiş. Doktorda teşhisi koymuş:
—“Karnın su topluyor. Adelelerinde kireçlenme var, böbreklerinde taş var.”
Temel:
—Uyy toktor desene beton cibiyum daaa.
GÜNÜN SÖZÜ
İnsanlar çıkarları için hakları için olduğundan daha gayretli savaşır. Napolyon
DUVAR YASIZI
Nankör insan her şeyin fiyatını bilen, hiçbir şeyin değerini bilmeyendir.