Sokakları Karıştırmak İsteyenler mi Var?

Bizim kuşak, hatta bizden önceki kuşak, derdini sokağa çıkarak anlatırdı daha çok.

Sokaklar halkındır çünkü.

Ve fakat.

Sokağı provoke etmek isteyenler o zamanlarda da vardı.

Şimdilerde de var.

Yarın da olacak muhtemelen.

Sokak hareketleri içinde olmadım hiç bir vakit.

Kimseye taş atmışlığım yok yani.

Örgütlü toplumların, demokratik kurallara çerçevesinde masum sokak protestolarını alkışlasam da, bu durumu fırsat gibi gören marjinal grupların provokatif eylemlerinden de her zaman korkmuş ve bunu lanetlemişimdir.

Tıpkı 1 Mayıs’larda her türlü vandallığı yaparak işçilerin bayramını provoke edenler gibi.

Bu kötü örnekler var diye Anayasamızın 34. maddesinde yazılı olduğu gibi ''Herkes, önceden izin almaksızın, bu kanun hükümlerine göre silahsız ve saldırısız olarak kanunların suç saymadığı belirli amaçlarla toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir." ilkesini de görmezden gelemeyiz.

Herkes izin almaya gerek duymadan ama önceden ilgilileri bilgilendirmek suretiyle duygu ve düşüncesini sokakta da olsa dile getirme hakkına sahiptir.

Toplu olarak bir durumu protesto etmek ve bir konu hakkında açıklama yapmak isteyenlerin önceden ilgililere bilgi verme nedeni de ''Olası provokatif eylemlerden bizi koruyun ve önlem alın'' demek içindir aslında.

Bu durumda bile provokatörler her türlü önleme rağmen, masum başlayan gösteri ve yürüyüşleri provoke etmekten vazgeçmiyorlar.

Şu sıralar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İl Başkanları toplantısı sırasında ''Sokaklara döküleceklermiş, ya siz 15 Temmuz'u görmediniz mi? Cumhur İttifakı sizi gideceğiniz yere kadar süpürecektir." sözü çok tartışılıyor.

Cumhurbaşkanı, muhalefete gözdağı vermek için mi söyledi o sözleri yoksa terör örgütlerince sokakların provoke edileceğine dair bir istihbarat bilgisine dayanarak mı söyledi bilmiyorum.

Nitekim muhalefet partileri, halkı sokağa çağırmak gibi bir niyetleri olmadığını söyleyerek, o sözlerin muhatabı olmadıklarını anlattılar bir anlamda.

Zor bir coğrafyada yaşıyoruz.

Bir ateş çemberinin içindeyiz ve herkesin bunun bilincinde olduğunu düşünüyorum.

Bölücü terör örgütü sokakları kan gölüne çevirmek için fırsat kolluyor.

İkide birde ''Şimdi sokağa çıkma zamanı'' gibisinden çağrıları tekrarlayarak huzurumuzu bozmaya çalıştıklarını yurttaş olarak biz biliyoruz da, devletin güvenlik güçleri bilmeyecek değil ya.

Ekonomimizde yaşanan dalgalanmalar, özellikle dar ve sabit gelirlilerin canını yakıyor.

Terör örgütü, halkın bu durumu protesto etmek amacıyla sokaklara döküleceğini hesap ederek, bu durumu sokakları provoke etmek için bir fırsat olarak da düşünmüş olabilir.

Devlet, elbette yurttaşlarının can ve mal güvenliği için her türlü önlemi alacaktır.

Güvenliğimiz için sığınacağımız tek liman devletimizdir çünkü.

Ve fakat.