limanbet limanbet bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop jojobet giriş jojobet casino siteleri nakliyat istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama
Siyasette Kalite Aramak
Yazarlar // 13 Ocak 2023 Cuma 15:37

Ragıp GÖKER

Siyasetin tanımı, bir toplumda çatışma halinde olan düşüncelerin uzlaştırılması faaliyeti olarak tanımlanır ancak, bu uzlaştırma faaliyetinin ise yönetim erkinin elde bulundurulması gerçekleşebileceği şeklinde yapılıyor.

Siyaseti kısaca siyasete çözüm bulma sanatı olarak da tarif etmem mümkün elbette.

Rahmetli Süleyman Demirel'in, siyasette 24 saatin bile geç olabileceğini söyleme nedeni budur sanırım.

Ülke sorunlar yumağına dönüşmemeli yani.

Bütün bunların ışığına, günümüzde sorunlara çözüm bulunduğunu kolayca söyleyebilir miyiz?

Bütün bunların yanı sıra, siyasette kalitede önemlidir.

Yüce meclisin kürsüsünden edilen sözler, sokak jargonunu bile aratır oldu.

Seçilmiş insanlardır oysa.

Hepimizden farklı olmaları gerekir.

Siyasetçi, her halleriyle gıpta edilir insan olmalı.

45 yılı aşan meslek yaşamım boyunca çok siyasetçi tanıdım.

KiAralarında bir kaçı için ''bu ne diye seçilmiş ki'' dediklerimde oldu ama çoğu erişilmez insanlardı benim için.

Son yılarda toplumun gıpta ettiği kişileri siyaset dünyasında çok sık göremiyoruz maalesef.

Demem o ki siyasette kalite düşüyor.

Geçmişi ve geçmişin siyasetçilerini özler olduk.

İznini almadığım için burada ismini zikredemeyeceğim ama ''keşke siyaset yapsa'' dediklerim var.

Böyle düşündüğüm bir üst düzey bürokrat için siyasete atılmayı düşündüğüne dair bir bilgi tarafıma ulaştığında çok sevindiğimi itiraf etmeliyim.

Bir yakını aracılığıyla gelen mesaj ''Babam gibi geliyorum diyerek siyasete adım atacak'' şeklindeydi.

Genç kuşaktan meslektaşlarım gibi hemen klavyeye sarılmadım elbette.

Özelden bir mesajla ''Akrabalarınızdan olduğunu düşündüğüm bir arkadaş tarafından sizin adınıza olduğu söylenen bir mesaj iletildi bana. Dikkate almalı mıyım bilemedim.'' diye bilgisine başvurunca,''Mesaj nedir?'' diye sorarak hemen beni aradı.

''Babam gibi geliyorum diyerek, siyasete atılacağınız ima edildi'' dediğimde ise.

''Ne münasebet, babam gibi olabilir miyim, ne haddime ama doğrudur ülkeme siyasete girerek de hizmet edebilirim'' şeklinde yanıtı alınca gelen mesajın doğru olduğunu anladım.

''Babam gibi geliyorum'' demekten imtina ediyor.

Çünkü babası Samsun'da siyasetin nirvanasına ulaşmış Rahmetli İlyas Kılıç'tı.

Siyasete atılmasıyla ülkemin siyasetine kalite katacağına inandığım bürokrat ise İlyas Kılıç'ın üç oğlundan biri olan Serdar Kılıç'tır.

Serdar Kılıç, iki yıl öncesine kadar ülkemizin Washington Büyükelçisi idi.

Birkaç telefon konuşmasının dışında Serdar Kılıç ile hiç tanışıklığım olmadı.

Ve fakat.

Washington Büyükelçisi olarak ülkemizi başarıyla temsil ettiğini tarih yazacaktır ama ABD'deki vatandaşlarımıza gurbet ellerde yalnız olmadıklarını hissettiren tutum ve davranışlarına bizatihi tanık olanlardanım.

New York'ta yaşayan bir arkadaşımdan üç yıl kadar önce sesli bir mesaj gelmişti.

Arkadaşım mesajında,  koronaya yakalandığını anlatmaya çalışırken, tahmin edeceğiniz gibi söyledikleri zor anlaşılıyordu.

Arkadaşımın söylediklerinden Türkiye'ye gelmek istediğini ama virüsün etkisiyle bunu anlatamadığını düşünmüş ve endişelerimi sosyal medyadan paylaşmıştım.

Bir arkadaşımın, Washington Büyükelçimizin Samsunlu olduğunu ve bu nedenle bize yardımcı olabileceğini iletmesi üzerine sosyal medyadan büyükelçimize bir mesaj yazmıştım.

İtiraf edeyim ki, ''İlgilenmez'' diye düşünmüştüm ama ön yargı fena bir şeymiş bunu anlamıştım.

Çünkü Büyükelçimiz kısa sürede, arkadaşımın ve yakınlarının iletişim bilgilerini istedi.

Buldum verdim tabi.

New York konsolsumuzu görevlendirdiği gibi kendisi de her gün arkadaşımın eşini aramış.

Bununla da yetinmemiş, o süreçte arkadaşımın sağlık durumuyla ilgili her gün bana da bilgi vermişti.

Rahmetli İlyas Kılıç'ı bilirsiniz, kendisine oy vermiş veya vermemiş olmasına bakmaksızın herkesin yardımına koşar, sorunlarına çare bulmaya çalışırdı.

''Babam bibi geliyorum demek ne haddime'' diye konuşsa da tevazu gösteriyor Serdar Kılıç.

Derdi olanın derdine derman olmaya çalışacaktır ama en çok da iyi yetişmiş bir hariciyeci olarak ülkemin dış politikasının yanı sıra, iç politikada tıkanma noktasına gelmiş sorunlarının çözümüne de katkıları olacaktır.

Her kesimden insanın siyaset yapabileceğine inanırım elbette.

''Çarıklı siyaseti'' diye de küçümsemem bu talepleri ama meclisimizdeki 600 seçilmişi arasındaki büyük çoğunluğun ülkemin iyi yetişmiş insanlarından oluşmasını da çok isterim.

Siyaset anlayışımızın farklı kutuplara savrulma ihtimaline rağmen, Serdar Kılıç gibileri siyasette görmekten mutlu olacağımı son söz olarak belirtmek isterim.