Siyasette Atama Saçmalığı

Yazarlar // 5 Ağustos 2023 Cumartesi 14:44

Ragıp GÖKER

Samsun'da gazeteler, MHP İl Başkanlığına yeni bir atama yapıldığını duyuruyordu.

Siyasi partilerde atama.

Bunu anlamakta zorluk çekiyorum.

Oysa adına ''Demokrasi'' denilen olgu sözlüklerde, ''Halkın yasaları müzakere etme ve yasal düzenlemelere karar verme yetkisine veya bunu yapmak için yönetim görevlilerini seçme yetkisine sahip olduğu bir yönetim biçimidir.'' diye tarif ediliyor.

''Demokrasi'' demek, kısaca seçmek veya seçilmek, yani seçim yapmak demek olduğu gibi, göreve seçimle gelmek veya seçimle gitmek anlamına geliyor aslında.

Hal böyleyken siyasi partilerde atamayla görev vermek nasıl izah edilir bilemedim.

Ki;

200 yıllık siyaset yaşamımızda demokrasiyi sindiremedik, ya da doğru anlayamadık galiba.

Sözüm ona seçim yapıyoruz.

Misal;

Milletvekilinin kim olacağına, ya da kimin aday gösterileceğine, seçmenler olarak biz karar veremediğimiz sürece bunun neresi seçim oluyor Allah aşkına.

Milletvekilinin kimin olacağına, daha doğrusu kimin aday gösterileceğine bir kişi karar veriyor.

Adına ''Lider sultası'' denilen bu durumu biz de demokrasi sanıyoruz maalesef.

Bundan daha kötü olanı da kendimizi de buna inandırıyoruz.

MHP'de sırtını lidere dayamış ve bu nedenle de aday gösterildiği Samsun'dan Milletvekili seçilmiş İlyas Topsakal, nasıl oluyor da siyaset tarihimizin en köklü partilerinden MHP'nin Samsun'daki örgüt yapısını kendisine göre şekillendirme cesaretini buluyor.

Nasıl oluyor da, bunu kendine bir hak olarak görüyor.

Genel Başkan da, nasıl oluyor anlayamıyorum, buna onay veriyor.

Siyasi partiler, kimsenin tapulu malı değildir.

Ki;

Genel Başkanlar da, partiyi yönetme yetkisini bir seçimin sonucunda elde ediyorlar.

MHP'de görevden alınan İl Başkanını da, yerine atanan kişiyi de tanımam.

Mesele kişiler değildir yani onu söylemek istiyorum.

Atamayla gelen, atamayla gitmiş.

Hak etmediği görevi, hak etmeyen başka birine bırakmış yani.

Kişileri tartışarak meselenin özünden uzaklaşmayalım.

En son yaşanan örnek olduğu için MHP'deki durumu tartışıyoruz ama böylesi durumlar sadece MHP'de de yaşanmıyor.

AK Parti'de, CHP'de ve dahi İYİ Parti dahil, diğer bütün partiler de gerek milletvekili ve gerekse belediye başkan adaylarının kim olacağına seçmen karar vermiyor ki.

Hatta belediye meclislerinde görev yapacak adayları belirlemek için bile seçim yapamıyoruz.

Liderler, ne derse o oluyor yani.

Sistemsel bir sorundan söz etmeye çalışıyorum anlayacağınız.

Mesele, temelde bir sistem meselesidir aslında

Kulakları çınlasın Dr. Rüştü Bozkurt, ''Metot o kadar önemsizdir ki, sadece esası ilgilendirir'' derdi.

Her ne olursa olsun, hiçbir konu özünden koparılmamalıdır.

Demem o ki;

Demokrasinin temeli sayılan seçim yapma esasını rafa kaldırırsak, siyaset yapmanın da bir anlamı kalmaz.

Devrin Milli Eğitim Bakanlarından Emrullah Efendi’nin ''Şu mektepler olmasa, Maarifi kolay idare ederdim'' dediği gibi, teşkilatlar olmasaydı siyasi partiler de ne kadar kolay idare edilirdi değil mi?

O halde kapatın il- ilçe teşkilatlarını olsun bitsin.