Cumhurbaşkanı mızı seçtik.
Vatana, millete hayırlı olsun.
Seçtik ama etrafta soru işaretleri ve ünlemler dolaşıyor.
Her kafadan bir ses çıkıyor.
En çok tartışılan konuların başında “Başbakan kim olacak?” ve “Siyaset boşluk kaldırır mı?” soruları.
Başbakan ın kim olacağı iktidar partisinin uhdesindedir. Benim yorum yapmam boş ve yanlış olur.
“Siyaset boşluk kaldırır mı?” konusunda 1-2 kelam etmek gerek.
Yaşım itibariyle Evren’den-Özal’a ve Özal’dan-Demirel’e yaşanan görev değişimlerini hatırlıyorum.
***
ÖZAL NE YAPTI?
Merhum 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Cumhurbaşkanı seçilince Danıştay’dan görüş istemiş, bu görüş doğrultusunda istifa etmişti.
O dönem 7. Cumhurbaşkanı olan Kenan Evren, vekaleten Ali Bozer’i başbakan olarak atamıştı.
Özal , hem milletvekilliğinden hem de başbakanlıktan ayrılmış, 9 günü sivil vatandaş olarak bekleyerek geçirmişti.
Özal, 9 gün sonunda görevi Kenan Evren’den devralmış, köşke çıktıktan sonra da hükümeti kurma görevini Yıldırım Akbulut’a vermişti.
O dönem Danıştay’a “Başbakan Turgut Özal Cumhurbaşkanı seçildiği an hükümet düşer mi düşmez mi?" diye sorulduğunda Danıştay; “Hükümet düşmez" yanıtını vermişti.
***
DEMİREL NE YAPTI?
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Cumhurbaşkanı seçilince yerine vekaleten başka bir isim getirilmiş, Özal hayatını kaybettikten sonra mevcut bir Cumhurbaşkanı olmadığı için, Demirel Köşke seçildikten hemen sonra çıkmıştı.
Demirel hemen Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü’yü vekaleten Başbakan olarak atamış, hükümeti kurma görevini hemen vermeyerek, DYP’yi kongreye götür(t)müştü.
Kongreden sonra genel başkan seçilen Tansu Çiller’i hükümeti kurmakla görevlendirmişti.
Özal'ın vefatı sonrası Cumhurbaşkanı seçilen Demirel, “Ben bir koltukta iki karpuz taşımam” diyerek partisine kamuoyunun gözü önünde açıktan müdahale etmeyeceğini söylemişti.
Bu sözünü tutmak için kendisinden boşalan genel başkanlık koltuğuna, DYP kongresince dolduruluncaya kadar başbakanlığa kimseyi atamamış, makam vekaleten yürütülmüştü.
***
2 gün önce bir tv de okuduğum alt yazı hatırımda kaldı; “12. Cumhurbaşkanı ve Başbakan …” tabi insanın aklına hemen, 2 Cumhurbaşkanımız mı var? Sorusu geliyor.
“Siyaset boşluk kaldırır mı?” bence ülkenin istikrarı açısından otorite boşluğu olmamalı.
Düzgün işleyen sistemlerde üstteki durumlar da gösteriyor ki, kısa süreli boşluklar iktidarı tehdit etmiyor.
Burada bahse konu olan siyasi boşluk acaba dokunulmazlık boşluğu mu?
***
Modeller, modeller, modeller…
Her gelen kanunları kendisine göre yorumluyor ve uyguluyor. Böylece birçok model ortaya çıkıyor.
Kanunlar, Kararlar, Yönetmelikler de tanımlamalar tam ve her senaryo, her durum göz önünde bulundurularak hazırlanmalı.
Ucu açık olmamalı!..
Ucu açık olunca, herkes bir ucundan çekiştirir.
Lastik gibi uzaaaaaaaaar gider …