limanbet limanbet bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop jojobet giriş jojobet casino siteleri nakliyat istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama
“sivil Jandarma” Olmaz!
Yazarlar // 25 Ekim 2014 Cumartesi 00:00

Hüseyin KURT

“SİVİL JANDARMA” OLMAZ!

Jandarma Genel Komutanlığı (JGK) ve Sahil Güvenlik Komutanlığı (SGK)… Halen İçişleri Bakanlığı’na bağlı olarak görev yapan iki kurum. Ancak her iki komutanlığın da TSK ile birçok noktada yapısal bağları var.

Son günlerde Başbakanlık tarafından 10 madde olarak açıklanan “İç Güvenlik Reform Paketi” çerçevesinde İçişleri Bakanlığı’na bağlanacak. Burada “zaten İçişlerine bağlı değil miydi?” diye merak edenler için; “tamamen içişlerine bağlanacak” demek daha doğru olur.

Bu kurumlardaki general ve amirallerin terfileri TSK’nın ağırlıkta olduğu Yüksek Askeri Şura’da belirlenirken bundan sonra atama ve sicil kararları artık İçişleri’ne ait olacak.

Bu iki kurum ruhen ve yapısı itibarıyla TSK’ya çok daha yakındır. TSK, her iki kuruma da hem eğitim- öğretim tesislerini açar ve lojistik destek verir. Bazı bölgelerde üs ve tesisler müştereken kullanır.

Genelkurmay Başkanlığı’na; TSK ile ilgili görevleri, örgütlenme biçimi, bütçe ve terfi sistemi, personel eğitim ve öğrenimi açılarından…

İçişleri Bakanlığı’na ise; emniyet ve asayiş işleri yönünden bağlı.

Anayasada “iç tehdit”le mücadele İçişleri Bakanlığı’na, “dış tehdit”e karşı savunma görevi de Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı’na verilse de; TSK, “jandarma” ve oluşturduğu birtakım genelgeler aracılığıyla iç güvenlik konularına müdahil olabiliyor.

Mevcut duruma göre bu iki kurum belki de en kritik önem; Herhangi bir kriz ya da savaş durumunda TSK’nın emrine girmeleridir.

***

İç güvenlikte yıllardan beri jandarma ve emniyet teşkilatları, istihbarat toplama, terörle mücadele, suçun takibi gibi birçok alanda çakışıyorlar.

Jandarma’nın sorumluluk alanı Türkiye yüzölçümünün yüzde 92’sini kapsıyor ve 280 bin personeli var. Bunların, 4 bin 500’ü subay, 18 bini astsubay, 25 bini uzman çavuş.

***

Bu kadarı mevcut durumdu. Peki neden bu iki kurum tamamen sivilleştirilmek istenmektedir?

Birçok bilinen, bilinmeyen ve tahmin edilen nedenler var;

AB yolunda “kolluk güçlerinin profesyonelleşmesini” taahhüt eden Ankara’nın çalışmaları…

Bebek katili, terörist başı apo’nun (s)açılım denilen “çözüm süreci(!)”nde doğu, güneydoğu ve sınır bölgelerindeki Jandarma/ JİTEM(!), “Geçici Köy Korucuları” ve “Özel Harekat” ile olan hesaplaşması ve öne sürdüğü şartlar…

Türk silahlı kuvvetlerinin halkla bağlantısını tamamen kesip onu kışlaya hapsetmek…

Jandarmanın sınırlardan çekilmesi, yerine Sınır Güvenliği Teşkilatı kurulması…

Narkotik, dolandırıcılık, yolsuzluk ve organize suçlarla mücadelede, telefon dinleme, izleme ve operasyon yapma yetkisi nin tek noktadan yapılmak istenmesi…

***

Yapılacak olan düzenlemeler “Çok önemli bir adım atıyoruz, devrim yapıyoruz” denilerek altın tepside sunuldu…

Jandarmanın önemini ve misyonunu, son günlerde ülkede yaşadığımız Ayn el-Arap olaylarında EMASYA protokolünün iptal edilmesine rağmen askerin teçhizatları/tankları ile birlikte sahada olması ve olayların yatıştırılmasında ana unsur olarak öne çıkmasından anlayabiliriz.

“AB çerçevesinde düzenleme yapılıyor” söylemleri yapanlara İtalyan Silahlı Kuvvetleri modelini incelemelerini öneririm…

Taktik sevk ve idare açısından üst seviyede eğitim, bilgi ve deneyim gerektiren bu kurumlara, Emniyet Genel Müdürlüğü’nde olduğu gibi bir vali ya da üst düzey bürokrat atanarak yönetmeye çalışmak kısa vadede imkansızdır.

Jandarmanın 175 yıllık, Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın 32 yıllık deneyimi olan kurumları; Alel acele, sonuçları tam olarak tartışılmadan/düşünülmeden, ülkede yaratacağı otorite ve güvenlik zaafları tam olarak hesaplanmadan, sınırlarımızın güvenlik sorunları yaşanan ve iç bölgede “tampon bölge” söylemleri yapılan bir aşamada, ateş hattında ve içerisinden geçtiğimiz bu kritik süreçte “yangından mal kaçırırcasına” yapılacak bir düzenleme zamanlaması itibariyle yanlıştır

Jandarmanın tüm dünyada ve Türkiye’de ki örneklerine bakıldığında, yapısı gereği “ sivil” olamayacağı kesindir. “Sivilleştirilmek istenen jandarma, ortadan kaldırılacak olan jandarma” anlamına gelmektedir.

Hüseyin KURT