Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın uyarısıyla AK Parti hareket geçti. Karadeniz’de Ordu Belediye Başkanı Enver Yılmaz’ın görevden alınmasının ardından Samsun’daki Belediye Başkanlarını korku ardı.
Soru şu:
Acaba görevden alınacak olan mı var, yoksa aday gösterilmeyecek olan mı?
Her iki haliyle de durum vahim. Söylentilere bakılırsa Samsun’da merkezde ve ilçelerde bazı belediye başkanları topun ağzındaymış. Kim bunlar diye sormayın. Bugünden açıklarsak hem partilileri hem de aday adaylarını yanlış yönlendirmiş olurum.
Yapılan kamuoyu yoklamalarında hem merkezde hem de ilçelerde birçok Başkan’dan vatandaşım memnun olmadığı söylentileri dolaşıyor. Merak edilen sırada kimin olduğundan başka listeye girecek olanların isimleri. Aday gösterilmeyecek veya görevden alınacak olanlar şimdi ne yapacaklar?
Görevden alınacak olanlar hakkında herhangi bir işlem yapılacak mı, haklarındaki iddialar yüzünden soruşturma geçirecek başkan olacak mı?
Bir diğer konu da Belediye Başkanlığı için aday adayı olacaklar veya aday olacaklar için “FETO” soruşturması yapılacak mı?
Ya radara takılacak olursa?
Seyredin gümbürtüyü…
YENİ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI
Yeni eğitim öğretim yılı bugün başlıyor. Yeni sınav sistemi, orta öğretimdeki yerleştirme çalkantıları, ilk öğretimdeki tekli/ikili kaosu, yeni okul binaları vs.….
Yaşım yetmişe dayandı ancak öğrenecek şeyler henüz bitmemiş. Bu yıl bizim torun da ilköğretime başlayacağından, aile sohbetlerinde yeni bilgiler öğreniyorum.
Bu yazıyı kaleme alırken mesela Atakum’da inşaatı yeni biten Bayındır İlkokulu’nda eğitime başlanıp başlanmayacağı belirsizdi. İlçe Kaymakamı ve Belediye Başkanı’nın da ilgilendiğini bildiğim bu okulun açılması neden bu kadar uzadı acaba?
Okulun müteahhitten teslim alınması mı gecikti? Yada halen daha teslim alınmadı mı? İnşaatın kaba temizliği neden belediye çalışanları ve gönüllülere yaptırıldı? Hatta sınıfların ince temizliklerin öğretmenler ve bazı veliler tarafından tamamlandığı konusu da var?
Ayrıca yeni öğrendiğim bir mevzu da, ilkokulların cemaat mantığıyla idare edildiği oldu. İlkokullarda Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından sınıflara sıra ve beyaz tahtadan başka bir şey konulmazmış!
Yani çocuğunuzu özel okula vermediyseniz, kayıt parası alınmayan devlet okullarımızda veli olarak, sınıfların, dolap, perde, projektör, bilgisayar gibi teknik donanımlarını cemaat usulü para toplaynıp sizin tarafınızdan yaptırılırmış.
Dünyaları yıllardır lüks düşkünlüğüne harcadık…
Saraylar, arabalar, yatlar, gemicikler…
Bilgiye, ar-ge’ye, eğitime vermediğimiz paraları; işsizliği görüntüde azaltmak, girdi adedi çok olması nedeniyle ithalat ticaretini zinde tutmak için betona yatırdığımız ülkemizde yarınlarımızı emanet edeceğimiz çocuklarımızın daha iyi eğitilebilmesi için gerekli olan birkaç bin liralık, birkaç cihaz için büyük oranı dar ve orta gelirli velilere başvurmak ne derece doğru, ne derece insani ne derece ahlakidir bilinmez…
Bence daha doğru seçenek devlet otoritesinin bu tarz sorunlarla velilerin karşısına çıkmayıp, sorumluluğu tekrar üstüne alması olacaktır; yanlış ekonomi yönetimleri ve lüks düşkünlüğü sonrası bunu yapacak para bulunamıyorsa da trilyonluk olmalarına ön ayak olunan zatlara (!) bu erdemli görevlerin ücretsiz ihale edilmesine de hayır denilemez sanırım.