Yazarlar // 17 Kasım 2022 Perşembe 20:29
Ragıp GÖKER
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, Millet İttifakı'na mensup CHP ve İYİ Partili üyelerin ''Borç yükümüz artıyor, yeşil alanlar yok oldu'' şeklindeki eleştirilerine cevap verirken "Belediyenin borcu reel olarak 6 kat düştü, yeşili betonlaştırma iddiası iftiradır" demiş.
Borçlanma konusuna hiç girmeyeceğim.
Başkan bu mevzuya hangi pencereden bakıyor bilmem ama Büyükşehir yönetiminin, sürekli tekrarlanan meclisten borçlanma taleplerine baktığımızda, o konunun çok su kaldırır olduğunu anlarız.
Ben daha çok Başkan'ın ''Yeşili betonlaştırma iddiası iftiradır" çıkışına takıldım.
Hadi diyelim ki, biz bu konuyu biz abartıyoruz.
O vakit.
Başkan’ın devri iktidarında şehre katılmış tek bir yeşil alan gösterilebilir mi bize.
Peşinen söyleyeyim.
Millet Bahçesi, örneklerden biri olarak gösterilmesin.
Millet bahçelerinin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nca geliştirilen ve bakanlıkça yürütülen bir proje olduğunu biliyoruz.
Başkan'ın yaklaşık 5 ay sonra dördüncü yılını dolduracağı görev döneminde, şehrin merkezindeki dört büyük ilçeye katılmış tek bir yeşil alanı hatırlayamıyorum.
Ve fakat.
Yeşil alanların yok edilip betonlaştırıldığı yerleri tek tek sayarım ama zaten gazetedeki haberde bunlar örnekleriyle verilmiş.
Yalı Kafe gibi. Emek Park gibi, Kent Park gibi ki;
Mahkemenin ''Dur'' demesine rağmen, bu şehre bin bir güçlükle kazandırılan en önemli yeşil alanlardan biri olan Kent Park üzerine Kent Yönetim Merkezi ve İlçeler Minibüs Garajı yapma inadından tek bir geri adım atılmadı.
Samsun halkının 'Akıl Hastanesi' olarak bildiği eski Millet hastanesinin bahçesi için daha önce çıkarılmış eki imar planında yapılan bir değişiklikle bile yapılaşmanın önü açıldı.
O eski İmar planı ki;
Yusuf Ziya Yılmaz döneminde hazırlanmış ve alanda yapılaşmanın önünü kesmek amacıyla alan ‘park’ statüsüne alınmıştı.
Dün de yazdık.
O plan değişti ve yapılaşmanın önü açıldı.
Koruma kuruluna yapılan başvurudan ne gibi bir sonuç çıkacak bilmiyorum ama Büyükşehir yönetimi ''Yapılaşma niyetimiz yok'' diyebilir elbette ancak, ben de sorarım o vakit.
''Plan neden değişti?''
Bütün şehirler tarihi yapılarını koruyor.
En azından bunun için çaba harcanıyor.
Samsun'da ise şehrin hafızası sayılabilecek yapılar tek tek yıkılıyor.
Necmi Hatipoğlu bir not göndermişti geçenlerde ''Samsun'da yüz yıllık yapı kaldı mı?'' diye.
Çok haklı.
Kalamadı maalesef.
Bu şehir hafızasını kaybediyor.
Anılarımızı biriktirdiğimiz yapılar yıkılırken, şehrin hafızası da tek tek siliniyor ne yazık ki.
''Bi dur'' desek artık bu duruma.
Fena mı olur..!