15 Temmuz Gecesi darbe girişimini önlemek için toprağa düşenleri anmakla başlayalım bugün. Anaların babaların eşlerin ve çocukların yüreği dağlandı o gece. O gece, uçakları hava alanlarında bekletilenleri, tünellere sığındıkları söylenenleri de unutmayalım. Milleti sokağa davet edip kendileri saklananları da unutmayalım. Ancak Türkiye’yi 15 Temmuz’a getirenleri de unutmadan yapalım bu işi.
15 Temmuz’u anarken, yine bir uğursuz Temmuz ayının Başında Sivas’ta bir otelde Türkiye’nin aydınlarının yakıldığı geceyi ve o yakanların savunuculuğunu yapan avukatları da unutmayalım.
O avukatların daha sonra hangi siyasi akımlarda görev aldıklarını ve bakan, milletvekili olduklarını da unutmayalım.
15 Temmuz’a darbe diyenler, 15 Temmuz’u darbe olarak anlatanlar 2 Temmuz’daki Sivas olaylarını acaba ne olarak anlatacaklar? Bir grup insanın devletin güvenlik güçlerini aşarak oteli yakmaları olarak mı kalacak tarihte?
15 Temmuz’un 2 Temmuz olaylarının başlangıç noktası olduğunu unutacak mıyız? 15 Temmuz’u analım, hatta Bayrak yapalım ülkeye. Yapalım da neden?
15 Temmuz şehitleri.
Peki ya Sivas Kongresi’nden sonra başlayan Kurtuluş savaşında şehit olanlar ne olacak?
Ya Çanakkale’de, Dumlupınar’da, Sakarya’da toprağa düşenler ne olacak?
Onlar şehit sayılmayacaklar mı artık?
Madem bir kutlama yapılacak, neden 15 Temmuz’da 15 Temmuz şehitleri kutlanacak da diğerleri kutlanmayacak mı bugün?
Bugün Türkiye’yi Başkanlık sistemine geçirip tek adamlığı savunanlar, Sivas’ta ilk Meclis’in toplanmasını mı hazmedemiyorlar. O meclis ki Türkiye Cumhuriyetinin temellerinin atıldığı yerdir.
O Meclis ki Kurtuluş Savaşı’nın başladığı yerdir. O nedenle mi Sivas olayları çıkarılmış, dini kalkışım yaratılmak istenmiştir?
Türkiye sonrasında din devleti kurabilmek ve Cumhuriyet’ten uzaklaştırılmak mı istenmiştir?
15 Temmuz şehitlerini analım. Anarken de Kurtuluş Harbi şehitlerini, Türkiye’de halen sürmekte olan terörle mücadelede şehit olanları da analım. Yani şehitler arasında ayrım yapmayalım. Hadi insanlar arasında ayrım yapılıyor, bari şehitleri yattıkları yerde rahat bırakalım ve kalanların yüreklerini sızlatmayalım.
Buradan bir de çağrıda bulunuyorum.
15 Temmuz’u vatan kurtarma olarak görenler bir zahmet benim vergilerimle alınan zırhlı otomobillerine binsinler, korumalarını yanlarına alsınlar Çanakkale’ye gitsinler, Dumlupınar’a ve Sakarya’ya gitsinler. Gitsinler ki Vatanın nasıl kurtarıldığını ve kimler tarafından kurtarıldığını görsünler. Oradaki anıtlarda yazılı isimleri de okusunlar.
Sonra da sadece 15 Temmuz şehitleri demesinler vatanı kurtaranlara. İnsanlar arasında ayrım yapılıyor da hiç olmazsa şehitler arasında ayrım yapmasınlar…
“Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker,
Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer.”
Bir de başta bir soru var: Aradan geçen zaman zarfında 15 Temmuz’u kimlerin yaptıkları konusunda TBMM’de neden araştırma komisyonu kurulmadığı, muhalefetin FETO’nun siyasi ayağının araştırılması konusundaki ısrarlarının AK Parti ve MHP oylarıya neden kabul edilmediğini düşünelim. Artık acaba dönemi bitsin Trkiye’de araştırmalar yapılsın ak ve kara ortaya çıksın. Bu araştırma konusuna hayır diyenlere FETOcu gözüyle mi bakacağız yoksa vatan kurtaran şabanlar gözüyle mi ben karar veremiyorum. Sizler de bir düşünün hele.