limanbet limanbet bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop jojobet giriş jojobet casino siteleri nakliyat istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama
Şehit Ailelerine Sordunuz Mu
Yazarlar // 2 Mart 2015 Pazartesi 00:00

İsmail BAŞARAN

Ne kadar da rahat konuşuyorlar.
“Bu savaş bitsin” diyorlar.
Aslına bakarsanız be de hiçbir savaşın sürmesini istemiyorum.
Hatta savaşa başlanılmasını da istemiyorum.
Ancak ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım ve benim bir ülkem var.
Benim ülkemin silahlı kuvvetleri var.
Dünyaya jandarmalık yaptığını iddia eden Amerika Birleşik Devletlerinin de içinde yer aldığı Nato’da bulunuyor benim silahlı kuvvetlerim üstelik.
Kurtuluş Savaşı’ndan galibiyetle çıkan benim Gazi Silahlı Kuvvetlerim ne günlere kaldı.
Benim Ülkem 40 binin üzerinde şehit verdi bu terör lanetine.
Üstelik büyük bölümü de silahlı kuvvetlerden.
Yani Türk Silahlı Kuvvetleri Nato üyesi olduğundan, bir bakıma Nato verdi bu şehitleri ve kayıpları.
Yani Suriye’de toprak terk eden de teröristle pazarlığa oturan da Notu’dur aynı zamanda…
Şimdi anlaşma yapılıyormuş.
Akan kan duracakmış.
Kim durduracak?
Silahla bırakılacakmış..
Kim bırakacak?
Bu kararı alan siyasetçiler ve uygulayacak olan Silahlı Kuvvetleri yöneticileri şehit ailelerine sordular mı bunu?
Kocaman Türkiye Cumhuriyeti madem teröriste dediğini yaptıramayacaktı, madem teröre boyun eğecek ve kendisine dayatılan on maddelik ültimatomu okuyacak ve yandaş medyasından kamuoyuna duyuracaktı neden bu kadar şehit verildi?
Hükümet ve silahlı kuvvetler silah bırakmayla ilgili anlaşmaya giderken hani sözüm ona “Kan akmasını durduracak” olurken, şehit ailelerine sordu mu?
“Siz bu konuda can verdiniz ne düşünüyorsunuz” dedi mi ilgili ve de yetkililer?
Tehlikede olduğu iddiaları artınca kendi aileleri için onlarca, yüzlerce koruma görevlendirenler, panik olanlar, sorarım size; sizinki can da bu milletin evlatlarınınki patlıcan mı?
Gelelim “Bitsin bu savaş” diyenlere…
Bu ülkenin birlik ve bütünlüğü için, sınırları ve bayrağı için kanını akıtmayan ve canını vermeyenlerin “Bitsin bu savaş” diye laf salatası yapıp ahkâm kesmeye hakları yoktur…

ÜÇÜNCÜ DÖNEM SENDROMU
Adalet ve Kalkınma Partisi tüzüğünde yer alan “Üç dönem” maddesinin kurbanı mı olacak?
Biliyorsunuz AK Parti tüzüğüne göre bir milletvekili aralıksız üç dönem bu görevi sürdürebiliyor.
Sonrasında en azından bir dönem ara vermek durumunda.
İşte bu nedenle de önümüzdeki seçimler için en azından 70 yeni aday kendisini Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bulacak.
İşte bu madde partiyi karıştırmaya başladı bile.
Üçüncü dönemden sonra yani önümüzdeki seçimlerde tüzük gereği aday olamayacak olanlar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir görüşme yapmışlar.
Ve de parti tüzüğünün bu maddesinin değiştirilmesini istemişler.
İddialara göre Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu milletvekillerini Başbakan Ahmet Davutoğlu’na göndermiş.
Ne olacak şimdi?
AK Parti’nin meclisteki 70 adet üçüncü dönem milletvekiline bu kapı tüzük nedeniyle kapanacak olursa, bu 70 kişi gönül koymayacak mı?
Eğer mevcutlar devam edecekse aday adayı olup adaylık ve de seçilme bekleyen 70 kişi gönül koymayacak mı?
Kısaca ciddi bir kaos var AK Parti’nin kapısında…
Hiç kimse “Ben denileni yaparım, gönül koymam” demesin inandıramaz beni…

GÜNÜN SÖZÜ
Celladını kurtarıcısı olarak gören toplum, kasabın bıçağını yalayan aptal danaya benzer.