Sizlere şimdi Samsun’un batısındaki bir beldede seçimin alınış nedenlerinden birisini anlatmaya çalışacağım.
Sakın “Bu kadarı da olmaz” demeyin. Seçimden önce yapılan temaslar sonucu etkili ve de yetkili bir kişi, çevresine topladığı seçmenlere yapacaklarını anlatıyordu. Seçim günü gelince plan uygulamaya konulacaktı. Nitekim seçim günü geldi çattı.
Seçmen sandığa gidiyor, oyunu kullanıyor ve parmağını boyattıktan sonra da seçim üzerine konuşmak için kahvenin yolunu tutuyor, bayanlar ise evlerine gidiyordu. Ancak bir sandığın başında yüzün üzerinde seçmen kalmıştı, saatler ise sandıkların kapanacağı yasal süre olan 17.00’ye geliyordu. Sandık başındaki yüzün üzerindeki seçmen, seçmen kâğıtları ile nüfus cüzdanlarını toplayıp sandık kuruluna teslim etmişler, yani sıraya girmişlerdi. Saat kaç olursa olsun oylarını kullanacaklardı. Hemen diğer sandıklara haberciler gönderilip sonuçlar öğrenilmeye başlanmış, hangi adayın öne geçtiği resmi olmasa da öğrenilmişti. Eğilim hangi adaydan yana görünüyordu?
Bu sorunun yanıtı alınmış ve sandık başında bekleyen yüzün üzerindeki seçmene işaret verilişti. Oylarınızı “filanca aday için” kullanacaksınız. Sandıkların kapanış saati geçmişti, ancak sırada bulunan yüzün üzerindeki seçmen oylarını kullanıyordu. Oy kullanma bitti, sonuçlar açıklandı. Kazanan “filanca aday” olmuştu.
Oyları toplanan ve sürenin bitmesiyle sayılan bu oylar da kurulan tuzağın işlemediğini görmüşlerdi. Yani seçim bu kez sandığı atılan oylarla kazanılmıştı, sonradan atılanlarla değil. Kısaca yapılan kumpas tutmamıştı.
TÜİK YİNE ALDATTI
Türkiye İstatistik Kurumu yine aldattı vatandaşı. Rakamlar yine çarşı pazara ve vatandaşın alım göçüne değil de alınan talimatlar doğrultusunda belirlenip duyuruldu.
Adı da böylece “Türkiye İnsanları Aldatma Kurumu” olarak tarihine bir sayfa daha açmış oldu. Bu kurum, bu rakamlara kimden alıyor nasıl belirliyor bilmiyorum da gezmeye gittiğim pazarlarda insanları dinlerken hiç de mutlu değil vatandaşlar. Pazara bakılırsa kurumun adı “Türkiye İnsanları Kandırma Kurumu” olmuş durumda. Kurumun başındakiler galiba kendilerine verilen rakamlara göre açıklıyorlar zamları. Kurum yöneticilerinden hiçbirisi de “Bu rakamlar yanlış, gerçekler şu kadar” diyemiyorlar.
ÇADIRLAR KURULACAK MI?
Ramazan ayı geldi oruç tutulmaya başlandı. Vatandaşlar çarşı pazar dolaşmayı da sıklaştırdı, amaç daha ucuzunu bulabilmek. Vatandaş dolaşıyor da daha ucuzunu da bulamıyor sanırım çünkü pazardan dönenlerin ellerindeki poşetler neredeyse yarı yarıya boş.
İktidar milletvekillerinden çarşı pazarda dolaşana da rastlamak zor, çünkü seçim bölgelerine gelebilen milletvekili sayısı az. Sanırım seçim yaklaşırken özellikle de her iktidar milletvekili Genel Başkan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın gözünün önünde bulunmak ve kendisini hatırlatmak istiyor.
İşte bu nedenle de işi düzenlemek belediye başkanlarına kalıyor. Ramazan geldi ya eskiden olduğu gibi bu yıl da Belediyeler Ramazan çadırları kuracaklar mı merak ediyorum. Çünkü ilçelerin mahalle ve sokaklarında kurulan bu çadırlarda vatandaşlar en azından bir ramazan ayı boyunca bir iftarını parasız yapabiliyor. Bu yıl Belediyeler de gerçekten zor durumda o nedenle Ramazan çadırları galiba her mahallede değil de bazı büyük mahallelerde kurulabilecek. Yani eskiden olduğu gibi çokça çadır beklemeyin.
GÜNÜN SÖZÜ
İnsan konuşacağı şeyden kırk kat fazlasını bilmiyorsa, konuşmamalıdır. (Dale Carnegie)