istanbul sex shop casino siteleri istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama baker depolama
Seçim Hükümeti
Yazarlar // 22 Ağustos 2015 Cumartesi 00:00

Ragıp GÖKER

Başbakan Ahmet Davutoğlu görevi iade etti ama Cumhurbaşkanından hükümet kurmak için aldığı süre pazartesi günü dolacak.
Pazartesi günü itibariyle inisiyatif Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’da olacak.
Ki;
Baştan beri inisiyatif elindeydi zaten.
Biliyorsunuz anayasal bir zorunluluk olmamasına rağmen, Davutoğlu görevi iade edince teamüller gereği, görevin en çok oyu alan meclisteki ikinci partinin liderine verilmesi gerekiyordu.
Cumhurbaşkanı bunu yapmadı.
Başbakan, önceki gün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye erken seçim için mecliste ortak karar alma ve iki ay süreli seçim hükümeti kurma çağrısında bulundu.
Başbakan çağrısında  ‘’Seçime Cumhurbaşkanımızın kararıyla değil mecliste Milletvekillerinin oylarıyla gidelim’’ demiş.
Gel de şaşırma.
Millet iradesi şimdi mi aklına geldi Başbakan’ın.
CHP ile bir aya yakın koalisyon ilkeleri üzerine konuştu AK Parti.
Bu kadar uzun bir görüşmeden sonra herkes, AK Parti - CHP koalisyonunun kurulacağına inanmıştı.
Ne zaman ki Cumhurbaşkanı ‘’Koalisyon için karşı tarafla Ak partinin ilkeleri uyuşmalı, herhalde Ak Parti intihar edecek değil’’ dediği o çıkışı yaptı.
İpler bir anda gerildi.
Cumhurbaşkanının AK Parti CHP koalisyonunu istemediği yorumları yapıldı.
MHP ile de olmayacağı zaten baştan belliydi.
Nitekim Başbakan’ın son görüşmelerinde her iki lidere koalisyon önerisi getirmediği anlaşıldı.
Şimdi aynı Başbakan koalisyon hükümeti kurmaktan çekindiği iki lidere ortak hareket etme çağrısında bulunuyor.
İşte buna şaşırıyor insan.
Hükümet etmek istemediği partilere, şimdi neden ortak hareket etme çağrısı yapıyor acaba başbakan.
Türk seçmenine bir mesaj vermek istiyor kanımca.
Zannımca ‘’Biz çözüme varız ama onlar kaçıyor’’ demek istiyor.
Başbakan bu çıkışıyla, CHP ve MHP’nin sorumluluk almaktan kaçtıkları iddiası ne kadar inandırıcı olur ve bu çıkış sandıkta karşılık bulur mu bilmem.
CHP Baştan beri sorumluluk almaya hazır bir parti olduğunu söylüyordu.
Ak Parti ile uzun süreli bir hükümet kurulabileceğini her fırsatta dile getiriyordu.
Ve fakat
Cumhurbaşkanının tavrı nedeniyle sonlanan bu sürecin oluşmasında MHP‘nin büyük payı ve sorumluluğu vardır.
Bahçeli, seçim gecesi sonuçları sıcağı sıcağına değerlendirirken ‘’Hükümeti kim kurarsa kursun, millet bize ana muhalefet görevi verdi. Olmazsa da erken seçim’’ diyerek, sandıkta 12 yıllık tek parti iktidarını yitirmenin şokuyla büyük bir moral çöküntüsü içindeki Ak Partinin eline büyük bir koz vermişti.
O çıkışla Ak Pati vazgeçilmez olduğunu bir kere daha anlamıştı.
Seçimden hemen sonra 9 Haziran’daki yazımda ‘’Devlet Bahçeli'nin bu çıkışı kanımca en çok da Recep Tayyip Erdoğan'ın elini güçlendirir özelliktedir.

Erdoğan, bugün-yarın ‘Konuşmak için bile bir araya gelemiyorlar, bunlar ülkeyi yönetemez’ diyerek, bu durumu Türkiye'yi yeniden erken seçime götürmek için bir koz olarak kullanacaktır’’ diye yazarak bu duruma dikkati çekmek istemiştim.
Görüldüğü gibi başbakan bir aya yakın süre koalisyon görüşmesi yürüttüğü CHP’ye, sonunda koalisyon önerisi bile getirmedi.
Koalisyon için randevu aldığı Bahçeli’ye de koalisyon teklif etmek yerine ülke meselelerini anlattı.
Bundan birkaç gün sonra da ‘’Erken seçim için gelin ortak karar alalım’’ dedi.
Çünkü bütün kozlar Ak Partinin eline verilmişti.
Orta sahada istediği gibi top çeviren bir futbol takımı gibi davranabiliyor artık.