Safra kesemdeki taşın oynaması sonucu oluşan enfeksiyonun tedavisi hastanede sürerken, yazılarıma ara vermek zorunda kaldığım günlerde bu şehirde neler olmuş, neler.
Türkiye’nin en temiz içme suyunun Samsun’da olmasıyla övünürdük ya, bu özelliğimizle artık övünemeyeceğiz maalesef.
Çünkü suyumuz kokuyor artık.
Bir de logo meselesi var.
Ki;
Berbat bir durum.
Samsun Büyükşehir Belediyesinin SASKİ’si, Atatürklü logoyu istememiş.
Ne anlama geldiği pek anlaşılamayan bir logo yapmış kendine.
Ne oldu Atatürklü logo battı mı size.
‘Atatürk’ün Şehri’ şehri olmakla övünürüz oysa.
Şehrin girişine de üzerinde, ‘’Atatürk’ün şehrine hoş geldiniz’’ yazılı tabela bile asmışız.
Madem bu şehrin Atatürk’le anılması istenmiyor.
Kaldıralım o vakit, tabelayı.
Ne dite tutuyoruz ki orada.
Konu ülkemiz gündemine de oturdu.
H.HALK’ın gündeme taşıdığı haber, Sözcü’ye manşet olunca, İsmail Küçükkaya'nın ‘Çalar Saat’ programında da konu işlenince, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir açıklama yapmış.
Başkan Demir, konunun maksatlı ortaya atıldığını ileri sürerken, bir anlamda yapılanın doğru olduğunu savunmaya çalışmış.
Neymiş, SASKİ’nin daha önce bir logosu yokmuş da, kendisine bir logo yapma ihtiyacı oluşmuş muş.
Oysa H.HALK, bunu yapanların gözüne gözüne sokar gibi, SASKİ’nin su faturalarındaki Atatürklü logoyu dünkü sayısında manşetine taşımış.
Bu şehrin Atatürk’le ilişkilendirilmesi, bazı kesimlerde alerji yapıyor maalesef.
Yüzüncü yıl logosuna da Atatürklü arma koymadılar biliyorsunuz.
Koymadılar da ne oldu.
Bu şehrin insanlarının kalbindeki Atatürk sevgisi mi azaldı.
Ne yapılırsa, yapılsın.
Bu topraklarda yaşayanların gönlündeki Atatürk sevgisini yok edilemeyecek.
* * *
Birkaç iyi insan
Safra kesemdeki taşların neden olduğu pankreas enfeksiyonu (Pankreatit) nedeniyle 15 gün süreyle tedavi görürken, ÖMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Kuran, Rektör Danışmanı Prof. Dr. Fatih Özkan’ın yanı sıra, tedavimi üstlenen Prof. Dr. Ahmet Bektaş ve Tıp Fakültesi Hastanesinin Gastroentroloji bölümündeki doktor, hemşire ve sağlık personelinin yakın ilgisini gördüm.
Fakülte hastanesindeki tedavim tamamlanıp taburcu olduktan bir süre sonra da, safra kesemde oluşan enfeksiyonun neden olduğu karın ağrılarından şikayetle gittiğim Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Dr. Abdurrahman Çokay’ın gözetiminde nefroloji servisinde 5 gün süreyle tedavi gördüm.
Burada da tıpkı OMÜ yönetiminin gösterdiği ilgi gibi, hastane yönetimin yoğun ilgisiyle karşılaştım.
Tanınıyor olmanın avantajı nedeniyle ilgi gördüğüm düşünülebilir ancak, her iki sağlık kurumunda doktorundan, hemşiresine ve diğer yardımcı sağlık personeline kadar tüm çalışanların, diğer hastalarda da gösterdikleri yakın ilgiyi de yakından gözlemle fırsatı buldum.
Ve bununla gurur duydum.
İyi ki varsınız.