Yazarlar // 8 Şubat 2016 Pazartesi 00:00
Ragıp GÖKER
Dün iyi oynarken kaybettik.
Maçın ilk yarısını saymazsak, takımımız uzun bir aradan sonra ilk defa bu kadar
istekliydi.
İlk yarıda neden bu kadar kötü göründük.
Bunun iki nedeni vardı bence.
İlk neden, ara transferde yeni bir takım oluşturmuş Karşıyaka'nın direnciydi bizi
durdurdu.
İkinci neden ise sahada sanki bir kişi eksiktik.
Mehmet Çakır, Samsun'u kafasından silmiş bir görüntü veriyordu zaten ama
teknik ekip neden hala O'ndan medet umuyor anlayamadım.
Bastonla oynuyor gibiydi.
Antrenmanlarda da iyi olduğunu sanmadığım bu arkadaştan, veteranlar bile daha
isteklidir,
Bir süredir gol yollarında sıkıntı çekiyoruz.
Atanlarımızın kötü olduğunu zaten biliyorduk, bu durumda savunmacılarımızın iyi
olmasını bekleriz ama onların da kendilerine güvenleri kaybolmuş gibiydi.
Ofeodu ve Mustafa Sevgi özellikle ikinci yarıda çok istekliydi.
Hasan Kılıç da onlara katılınca rakibimizi yatım saat boyunca baskı altında tuttuk.
Karşıyaka penaltıya kadar ceza alanımıza gelememişti.
Oğuzhan'ın sebep olduğu penaltıya bir şey diyemem.
Bu kardeşimiz her maçta takımımız için gönülden oynuyor, O'nun canı sağolsun.
Penaltıdan sora biri duran toptan olmak üzer iki pozisyon yememizi de, bir an için
konsantrasyonun bozulmasına bağlarım.
Kaçırdığımız için ise "haydan gelen huya gitmiştir" desem bana kızmısınız
sanırım.
Kazansak moral de bulacaktık.
Ama benim takımım kaybedrse de böyle bir mücdelenin sonrasında kaybetsin
kardeşim.
Siz böyle oynayın yeter.
Başınız öne eğilmesin asla.
Kulübü bu duruma düşürenler utansın, siz değil.
Düzeleceğiz ve kazanmaya başlayacağız.
Bu aslanların beni mahçup etmeyeceklerine de gönülden inanıyorum.