Embiya Sancak, Samsun'da imar konusunda nerede doğru ve nerede yanlış yapıldığını en iyi bilecek biridir.
Henüz 22 yaşında bir mimarken belediyede imar müdürü olması nedeniyle, yakın tarihimizde Samsun'un dünü ve bugününe ait ne türden bir bilgi varsa onu bilir yani.
Önceki gün, sosyal medya hesabından, ''Samsun’da konuştuğunu yaptı, yapmadı veya öyle konuştu, böyle konuşmadı.
Polemiklerinin devam etmesi bu kent için talihsizliktir.
İşin teşhis ve ilacı, kent bilimi ve geleceğin tasarımıdır.
Kural 1:
Geleneksel kent merkezlerinde özellikle taşıt trafiğini azaltıcı önlemler almak gerekir. Bunun için mevcut yapı stoku her iki boyutta artırılmaz, azaltılır.
Kural 2:
Geleneksel kent merkezlerinin bu alanları kullanmak zorunda olmayanlar için, gel- geç, transit geç, çiğneyerek geçmeyi özendirici hiçbir davetkar eylem yapılmamalıdır. Yaya bir noktaya kadar toplu taşıma ile ulaştırılır. Bu sınırdan sonra kent ziyaret amaçlı gezilir. Yani düşük yoğunluklu pasif yaya kullanımı tercih edilmelidir.
Kural 3:
Geleneksel kent merkezlerinde fonksiyonel ve fiziksek işlevini etmiş yapı kısımlarında hacim azaltması yapılır. Bu iş yapılırken işin uzmanlar devrede olmalıdır. Özellikle yık, yerine daha hacimlisini yap yanlışlından uzak durulmalıdır.'' şeklinde bir paylaşım yapınca, kendisini arayarak, ''Kastın, Anakanet İş Merkezi' midir?'' diye sordum.
Muradı, o yapı değilmiş.
Anakent İş Merkezi, yapılması yanış bir yapıydı.
Yıkılma kararı o nedenle doğrudur.
Yaşı 50'nin üzerinde olanlar orada eski hal binasının bünyesine nikah salonu olduğunu hatırlayacaklardır.
Kemal Vehbi Gül döneminde yıkılan yapının yerine bugünkü o devasa kütle kondurulmuştu.
Muzaffer Önder Başkan olduğunda o yapıyı yıkmadı.
O zamanki belediyenin öyle bir yapıyı yıkıp yerine yeni bir yapıyı inşa etmek gibi bir gücü de yoktu.
İş merkezi törenle hizmete açılmıştı.
Muzaffer Önder, açılış törenine Vehbi Beyi de çağırmıştı.
Yıkılacak yapının yerine otopark yapılması düşünülüyor ki doğru bir karar olduğunu düşünüyorum.
Ve fakat.
Belediye hizmet binasını yıkıp yerine üç farklı ticari yapıdan oluşacak beton blok kondurulma kararı ise külliyen yanlıştır.
Embiya Sancak, o paylaşımında da bunu eleştirmiş sanırım.
Embiya Sancak, Başkan Demir'in başlangıçta yıkılacak hizmet binasının yerine iki katlı bir yapı kurmayı planladığını ama daha sonra bu kararından döndüğünü söylüyor.
Belediye hizmet binasının yıkılma kararı, Başkan Mustafa Demir'in tasarruflarından biri olsa da, yıkılacak yapının yerine yapılması düşünülen uygulama ise başkanın yanlışlarından biri olarak öne çıkıyor yani.
Yusuf Ziya Yılmaz döneminde alınan bir kararla Saathane meydanındaki yapılan yıkılması kararını çok eleştirdiğimizi hatırlayanlar olacaktır.
Ve fakat.
O kararı eleştirdiğim için kimi zaman ''Acaba yanlış mı yapıyorum'' dediğimde oldu ama Mustafa Demir'in yıkıma başlamasından sonra meydanda, Saathane'nin geçmişine yakışan yapılaşmalara gidildiğini görünce de, bu konudaki pişmanlığımın yersiz olduğunu anladım.
Embiya Sancak'ın da benim gibi düşündüğünü anlamak da yüreğimi soğutmuş oldu.
Saathane projesi de Mustafa Demir'in yanlışlarından biri olarak ortaya çıkıyor.
Yener Cabbar'in ''Beton Kafe'' başlığıyla eleştirdiği Yalı Kafe'nin yıkılıp yerine ''Kitap Kafe'' adıyla yaptığı uygulama da Mustafa Demir yönetimindeki Samsun Büyükşehir Belediyesinin yanlış uygulamalarından biri olarak ortaya çıkıyor.
Yalı Kafe, Samsun halkının yararlanabileceği sosyal donatılardan biriydi.
Mustafa Demir Başkan seçilince yapıyı yıkma kararı aldı.
Atakum, mimarlık fakültelerindeki derslerde yanlış yapılaşmaya örnek gösterilen eski Samsun'un konuşlandığı İlkadım'daki yanlışları yapmamak için önümüzdeki en iyi örnekti.
Atakum'u da İlkadım'a benzetmek için var gücümüzle çalışıyoruz.
Seyir terası diye bilinen noktadan Atakum'a bir bakın,
Tek bir yeşil alan görmezsiniz.
Yeşil bir şehir oluşturmak için önümüzdeki en iyi fırsat olan Atakum’u da beton bloklarla boğuyoruz.
Şimdi buradan soruyorum, Atakum'u CHP değil de Ak Parti kazansaydı, Yalı Kafe yine de yıkılır mıydı?
Bu sorunun cevabını da siz verin isterim.