limanbet limanbet bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop jojobet giriş jojobet casino siteleri nakliyat istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama
Sandığın Anlattığı 2
Yazarlar // 10 Haziran 2015 Çarşamba 00:00

Ragıp GÖKER

Hedef HALK’ın genç muhabirleriyle seçim öncesi nabız yoklarken, 7 Haziran seçimlerinin AK Parti için zor geçeceğini anlamıştık.
Bunun birçok nedeni var elbette.
Hiç kimse yüzde 9 oranında oy kaybını AK Parti listesine bağlayamaz.
Zira herkes en dengeli listenin AK Partide olduğu görüşünde birleşmişti.
AK Parti, oy kaybına rağmen yüzde 53 dolayındaki oy oranıyla, bütün siyasi partilere fark atarak, ülke genelinde olduğu gibi Samsun’da da yine birinci parti çıkmıştır.
AK Parti kendi içinde de 60 bin dolayında oy kaybının nedenleri sorgulayacak ve araştıracaktır ama biz, o anket çalışmaları sırasında gözlemlediğimiz gibi AK Partinin iki nedenden dolay oy kaybı yaşadığını söyleyebilirim.
Birincisi yeni büyükşehir yasasıdır.
İlçelerde hiç kimsenin bu yasadan memnun olduğunu duymadık, Bu uygulamadan AK Partiye oy verecek olanlar dahi şikâyet ediyorlardı.
Oy kaybının ikinci nedeni de ‘Başkanlık’ sistemidir.
“Daha kötüsü gelir” gibi bir gerekçeyle oyunu yine AK Partiye vereceğini söyleyen birçok seçmen başkanlık sistemini doğru bulmadığını bizatihi bana söylemişti.
CHP ve MHP’yi değerlendirmek gerekirse, MHP’nin hemen hemen bütün ilçelerde oyunu arttırdığını görüyoruz.
Yıllar sonra MHP, Samsun’dan iki milletvekili çıkarma başarası göstermiştir.
MHP üstelik bunu il ve ilçe teşkilatlarının dağınık bir durumda olmasına rağmen başarmıştır.
“Doğru yere, doğru çivi çakmak gerekir” denir ya MHP adaylarının bu seçim sürecinde ‘nokta atış’ yaptıklarını söylemek mümkün.
Ama CHP’nin adayları için bunu söyleyemiyoruz.
Bir önceki genel seçime göre 6 bin dolayında bir artışın gözlendiği Samsun’da 755 bin dolayında geçerli oy kullanılmış.
MHP, bir önceki seçime göre oyunu 50 bin kadar arttırırken, yaklaşık 5-6  bin kadar oyu HDP’ye gitmiş olan CHP ise oyunu ancak 12 bin dolayında artırabilmiş.
Bu 12 bin dolayındaki oy artışının büyük bir bölümü Atakum’da olmuş.
Kemal Zeybek’in seçim çalışmalarını Atakum’da yoğunlaştırdığını biliyoruz. Ama aynı Kemal Zeybek yaşamakta olduğu Havza’da oy kaybetmiş. Keza Zeybek, yine seçim çevresi sayılacak Vezirköprü, Kavak ve Lâdik’te ise başarı gösterememiş.
Kemal Zeybek seçim sürecinde İlkadım’da fazla görülmemiş mesela.
Bu durumda Zeybek’in doğru yere, doğru çivi çakmadığını söylemek mümkün.
Zira Atakum’un seçmen profili oy kaybına zaten izin vermeyen bir yerdir.
Şaban Sevinç mesela daha çok Çarşamba Salıpazarı ve Ayvacık’ta çalışma yaptı. Ama CHP’nin buralarda seçim başarasından söz edilemez.
Atıf Tomrukçu da memleketi Terme’de hezimet yaşayan aday olmuş.
Terme, CHP‘nin oylarının azaldığı yer olduğu gibi oyların oran olarak da gerilediği yer olmuş.
Oysa seçim sürecinde İlkadım İlçesi kadın kollarını da yanına alan, Tomrukçu’dan CHP’liler, Terme’nin yanı sıra Çarşamba, Salıpazarı ve Ayvacık’tan oy getirmesini beklemişti.
“Kendisi himmete muhtaç dede gayrıya nasıl himmet ede” denir ya öyle bir durum olmuş.
Neslihan Hancıoğlu’nun ise strateji hatasına yenildiğini söylemek mümkün.
Hancıoğlu, eşinin de o bölgede uzun yıllar hekim olarak görev yapmış olması nedeniyle çalışmalarını ağırlıklı olarak Alaçam ve Bafra çevrelerinde yaptı.
Hani nasıl söylenir:
“Umduğu dağlara kar yağdı”
“Çalışmadı”
diyerek hakkını yemek istemem ama Hancıoğlu, Bafra ve Alaçam’da harcadığı enerjisinin bir kısmını merkez ilçelerde harcamış olsa belki seçilmiş olurdu.

Günümüzde spor müsabakalarında kimin ne kadar koştuğundan çok, nerelere doğru koşu yaptığı araştırılıyor.
Çok çalışmaktan ziyade efektif olabilmek daha çok önemseniyor.
Verimli olabilme meselesi yani.