Sanayimizin Duayenleri (2): Fahrettin Ulusoy

Yaşamında ve yaptığı işte başarı göstermiş ve hatta bunu sürdürülebilir hale getirmiş insanları bu sütunlarda anlatmaya çalışıyorum.

Bunu da, başarılı insanların gençlerimize örnek olmasını sağlamak amacıyla yapıyorum.

Çünkü başarıyı hatta bunun sonunda gelecek zenginliği ve zenginliği, mutluluğu yakalamanın mümkün olduğunu anlatmak istiyorum.

Ve fakat.

Gökten zenginle inmiyor.

Başarı.

Ve dahi zenginlik!

Birinci koşul çalışmak.

Hem de çok çalışmak.

İkincisi disiplin.

Yaşamın bütünü de bir disiplindir aslında.

Bugün başarı hikayesini anlatmaya çalışacağım İşinsanı Fahrettin Ulusoy'u gençlerimiz için 'Rol Model' olarak sunmak doğru bir yaklaşım olur.

Uzun sayılacak bir süredir tanırım Fahrettin Ulusoy'u.

Eleştirdiğim kararları ve davranışları da olmuştur elbette.

Ve fakat.

Doğru yaptığı işler, hatalı adımlarından çok fazladır.

Sosyal sorumluluk projelerine katılımı övgüye değerdir.

Atakum’da kendi adını taşıyan bir okulu ben gördüğümde, tanıdığım bir inan olması nedeniyle gururlanıyorken, O’nun ve aile fertlerinin hissettiklerini tahayyül bile edemiyorum.

Sonuçta bakacak olursak, bir değirmenci Fahrettin Ulusoy.

Un sanayicileri, kendilerini böyle tanımlarlar.

Değirmen deyip geçmeyin.

Ulusoy Un Sanayi, ülkenin 500 büyük kuruluşuna dair liste her yıl açıklanırken o listenin gediklisi haline dönüştü artık.

Yaşamından kesitler anlattığı ''Hayatımdan Satırlar'' kitabında Samsun'un Sürmene'den Samsun'a göçmüş bir ailenin ferdi olarak çocukluk yıllarındaki yaşamı Tekkeköy'e bağlı Sınamataş köyünde başlar Fahrettin Ulusoy'un ama başka şehirlerden Samsun'a göç etmek durumunda kalmış birçok Samsunlunun aksine o 'doğduğu yeri değil, doyduğu yeri' kendisine memleket seçmişlerden olmuş.

Samsunlu Fahrettin Ulusoy vurgusunu yapmak amacıyla arabasının plakasını bile özellikle SFU harflerinden oluşmasına özen gösterir.

Bu yazının amacı Fahrettin Ulusoy'a övgü düzmek olmadığı için biz konumuza dönelim yine.

Kitabında vurgu yaptığı gibi Buğday Pazarı'nda bir dükkanda un ve kepek satarak başlar Fahrettin Abi'nın iş yaşamı.

Babasının yanından ayrılarak kendisi için kurduğu iş yaşamı 'güllük-gülistanlık' içinde de geçmez.

Kendi işini kurduğu sıralar evliliğinin de ilk yıllarıdır ama karşılaştığı zorlukları aşabilmek için eşinin bileziklerini bile satmak zorunda kalır.

''Her başarılı erkeğin arakasında fedakar bir eş vardır'' diye söylenir ya. Başarıya giden yolda eşlerin birini desteklemesinin de gerek koşullardan biri olduğunu anlıyoruz burada.

Nikah kıyılırken ''İyi günde kötü günde'' diye boşuna söylenmiyor o söz.

Un ticaretini Kirazlık'taki fabrikasında un sanayiciliğine dönüştüren Fahrettin Ulusoy, bir ara toptan gıda işi de yapmıştı ama Fahrettin Abi'nin ana hedefi, sanayici olmak ve başarıyı bu yolda aramaktı.

20 yıl kadar önceydi sanırım, İSO'nun yayınladığı ikinci 500 listesine ilk defa girmişti Ulusoy Un.

Dünya gazetesi tarafından listenin yayınlandığı bir dergiyi gösterdiğimde ''Bir gün mutlaka ilk 500 arasında olacağım'' demişti.

Kısa sürede o hedefine ulaştı.

Ulusoy Un, İSO'nun ilk 500 listesinin artık demirbaşı gibi olmuş durumda.

Her yıl o listede yani.

Önceki gün Türkiye ihracatçılar Meclisi tarafından açıklanan 'İhracatın Yıldızları' listesinde de her yıl olduğu gibi bu yıl yine yer aldı Ulusoy Un.

Başarıya giden yolda fedakarlık esasından söz etmiştik hatırlarsanız.

Gerek koşullardan biri de 'İş Disiplinidir'.

Onun kadar disiplinli iş insanının sayısı çok azdır.

Çok önemli bir hastalığı bile disiplininden ödün vermediği tedavi sürecinin sonucunda atlatmıştı.

Başarı bazen tesadüflerin sonucunda da oluşur.

Ve fakat.

Başarı sürdürülebilir olduğu sürece değerlidir.

Buğday Pazarına bir dükkanda başlayan iş yaşamında Kirazlık'taki un tesisiyle adım attığı sanayi üretimini günümüzde 7 lokasyonda sürdürdüğü iş yaşamındaki başarı merdivenlerini tırmanmasının sırrın temeli disiplindir.

Sadece iş disiplini ile sınırlı da değildir bu anlayış.

Yaşam biçiminin temelini de disiplin anlayışı oluşturuyor.

Herkese göre değil belki böyle bir yaşam tarzı.