Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati İstanbul Sanayi Odası Meclis toplantısında yaptığı konuşmada, yeni teşvik paketiyle ilgili açıklamalarda bulunurken, ihracatçılara ve turizm sektörüne uygun faizli, uzun vadeli kredi imkanı sunacaklarını ve bu kredilerin yüzde 9 faizle ve anapara dahil iki yıl süreyle geri ödemesiz olacağını söylemiş.
Buna sevindim elbette.
Sanayimizi ve dolayısıyla sanayicilerimizi korumamız gerektiğine inandığımı her defasında dile getirmişimdir biliyorsunuz.
Ve fakat.
Bayram öncesi ikramiyelerine zam bekleyen ama bunu göremeyince banka önlerinde hayal kırıklığı yaşayan emekliler adına şu soruyu da sorma hakkını kendimde bulurum:
''Sanayiciye var da, emekliye yok mu?''
Sanayiciye olsun elbette.
Ama emekliye de ve hatta enflasyona ezdirilen bütün çalışanlara da zam verilsin.
Emeklilere ikramiye verilmesine, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun bir seçim propagandası sırasında dile getirmesinin ardından, 7 Haziran 2018 tarihinde başlanmıştı.
Bin lira olarak verilmişti ilk ikramiye.
İlk ikramiyenin döviz cinsinden karşılığı 224 dolarmış ki, o tarihte dolar 4.46 liradan işlem görüyormuş.
Yazının hazırlandığı sırada dolar serbest piyasada 14.80 liradan işlem görüyordu.
Dolar o tarihten bu yana 3 kattan fazla artmış.
Başlangıçta bin lira olarak ödenmeye başlanan emekli ikramiyeleri birkaç yıl sonra bin 100 liraya çıkarılmıştı biliyorsunuz.
TÜİK verilerine göre bile enflasyon yüzde 61'in üstünde gerçekleşti.
224 doların dün itibariyle Türk Parası karşılığı da 3 bin 315 lira ediyor.
Buna rağmen birkaç yıl önce yüz lira zam yapılan bayram ikramiyesine emekliler bu bayramda zam beklerken, bu seneki ikramiyelerin 2 bin 500 liranın altında olmayacağı şeklinde bir beklentinin içine girmişlerdi.
Olmadı.
Emekliler zam alamadılar.
Neden.
Sanırım bunun için bir kaynak bulunamadı.
Ve fakat.
Emekli İkramiyelerinin bankalara zamsız yatırıldığı gün Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati, İSO Meclis toplantısında konuşurken, yakın zamanda yatırım, ihracat ve işletme harcamalarına yönelik KGF paketini kullanıma sunduklarını açıklamış ve konuya dair şu bilgileri vermiş:
"İhracatçılara ve turizm sektörüne uygun faizli, uzun vadeli TL cinsinden kredi imkanı sunuyoruz. Yaşanan yüksek enflasyona rağmen kullandırdığımız oranlar çok makul. TL'ye güven duymayı hedefleyen bir anlayışın ürünü. Bu çerçevede, 100 milyar lirası ihracatçılara, 50 milyar lirası ise turizmcilere olmak üzere toplamda 150 milyar liralık uzun vadeli ve düşük faizli kredi imkanı sağlanacaktır. Söz konusu krediler, ihracatı artırıcı, ithalatı azaltıcı alanlara yönelik yapılan yatırımlara aktarılacak. Bunlar arasından da yerli makine ve teçhizat yatırımları öncelenecek. En az 3, en çok 10 yıl vadeli olarak kullandırılacak bu kredilerin maliyeti yüzde 9'a kadar inebiliyor. KOBİ'ler için 250 milyon lira ve KOBİ dışı firmalar için 1,5 milyar lira limit öngörülmüş durumda. Bu kredilerin anapara geri ödemesiz dönemi, kredi kullanım tarihinden itibaren 2 yıla kadar uygulanacaktır."
Bakanlık tarafından vergi alanında hayata geçirilen reformlardan bahseden Bakan Nebati, ihracatçılar, sanayi şirketleri, yatırımcılar ve enerji sektörüne yönelik vergi indirimleri ile ilgili bilgiler de verdi.
Asgari ücrette verginin kaldırılması, 850 bin esnafın gelir vergisinden istisna tutulması, elektrikte TRT payının kaldırılması ve gıdada KDV'nin yüzde 1'e düşürülmesi gibi gelişmeler konusunda da bilgi veren Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati, "AK Parti olarak ilk günden bu yana vatandaşımızın hep yanında olduk. Vatandaşımızın refahı bizim her daim öncelikli konularımız arasında yer aldı ve almaya devam edecek'' demiş.
İhracata dönük sanayicilerin desteklenmesini elbette alkışlarım ama emekli ikramiyelerine zam yapmak için yeterli kaynak bulunamamışken, Bakan'ın, ihracatçı sanayicilere 2 yılı ödemesiz yüzde 9 faizle kredi kullandırılacağını açıklarken "AK Parti olarak ilk günden bu yana vatandaşımızın hep yanında olduk. Vatandaşımızın refahı bizim her daim öncelikli konularımız arasında yer aldı ve almaya devam edecek'' demesi, genel durumla çelişkili bir açıklama olmuş.
Emekliler, bu açıklamaya öfke duymasalar bile en azından üzülmüşlerdir.
Haksız mıyım?