Sanayi Ölmüş De Ağlayanı Yok

Bütün Türkiye’de olduğu gibi geçen hafta Samsun’da da vergi rekortmenleri açıklandı.
Aynı gün Samsun Valiliği,  Batı Karadeniz İhracatçılar Birliğinin Haziran ayı ihracat raporunu içeren bir rapor gönderdi.
Gerek vergi rekortmenleri listesine ve gerekse ihracat raporuna baktığımızda durumun hiç iç açıcı olmadığını, hatta bunun üzerine kara kara 
düşünmemiz gerektiğini anladım.
Vergi rekortmenlerinin listesine baktığımızda en çok kurumlar vergisi listesinin ilk iki sırasına YEDAŞ oturmuş.
Sanayi kuruluşu değil.
YEDAŞ, devletin ürettiği elektriğin vatandaşa satılmasına aracılık eden bir kurum. 
Paradan para kazanmış yani.
Vergi rekortmenlerinin ilk onu arasındaki sekiz firmayı toplasan ki, her biri Sanayi kuruluşudur ama toplamı bir YEDAŞ bile etmiyor ne yazık ki.
Ben öteden beri zaten Samsun’da sanayinin durumunun iyi olmadığını söyleyip duruyorum.
Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu listesine Samsun’dan giren sanayi kuruluşlarıyla övünüyoruz.
Övünelim elbette.
Ki;
Ben de her biriyle gurur duyanlardanım.
Ama vergi ödeyenler listesine bakarak bir değerlendirme yapıldığında bizim sanayi kuruluşlarımızın durumunun pek parlak olmadığını anlamış oluyoruz.
Kazanamıyorlar anlaşılan.
Kazanabilseler vergi öderler.
Ki; 
En büyüklerden biri zate vergi rekotmenleri listesinin ilk onu arasında bile yok.
Bu durumu “Yatırım yapıyorlar” diye yorumlayanlar olacaktır ama kimse kusura bakmasın ben bu duruma hiçbir vakit o gözle bakmadım.
Kimsenin iyi niyetinden şüphe etmem.
Ben onların devlete vergi ödeyecek kadar kazanamadıklarına inanıyorum.
Zira bize vergilendirilmiş kazancın kutsal olduğu öğretildi.
Herkesin, buna sanayicilerde dahil, benim gibi düşündüğüne inanmışımdır. 
Biz hamasi nutuklarla kendimizi kandırıyoruz.
Sanayimiz can çekişiyor.
İhraç ürünleri listesine bak, tek bir kalem sanayi ürünü yok.
Üretiminin en az üçte birini ihraç edemeyen sanayi kuruluşlarının sağlıklı büyüyemeyeceğine ve yaşamlarını daha fazla sürdüremeyeceklerine inanırım.
Yine de sanayicilerimize bol kazanç dilerim.
Samsun nüfusu her geçen gün artıyor.
Bizi bekleyen en büyük tehlikelerden birisi işsizliğin artmasıdır.
İnancım odur ki, işsizlik sorunumuzu ancak güçlü sanayi kurullarımızla aşabiliriz.