SAMSUN’UN YANGINLA SINAVI
Yıl 1869…
Günlerden 3 Ağustos Cuma…
Saat sabah 10 civarı…
Belediye binasının karşısında,
Süleyman Paşa Medresesi nin misafir odasında,
Gelen misafirin dikkatsizliği sonrasında yangın çıkar…
Medresede çıkan yangın yan taraftaki gazyağı, benzin, satan dükkâna sıçrar…
Dükkân hanın içindedir…
Tahtadan yapılmış han alevler içerisinde…
Yangın hızla yayılır…
O günün şartları,
Malum evler birbirine çok yakın ve ahşap…
Yangın yan evlere, oradan mahalleye sıçrar…
Samsun’da yaz mevsiminin en sıcak günleri…
Denizden esen rüzgâr, büyüttükçe büyütür yangını…
Taşhan ve Bedesten’de yangından nasibini alır…
İç Kale, üçgen şeklinde, içerisinde 173 ev…
Mutasarrıf Hasan Paşa ’nın gayretleriyle…
Yangının cephaneliğe sıçraması engellenir…
İç Kale’de, iki kat sur içinde bulunan evler ve cephanelik patlasa…
Samsun haritadan silinecek…
Bereket, 7-8 metre yüksekliğinde 2 metre kalınlığında surlar var…
İç kale kurtulur …
Sevinmek ne mümkün…
Yanıyor Samsun!..
Yandıkça yanar!..
Söndürmek ne mümkün!..
Samsunlu öylece yangını izler, çaresiz…
Evler, dükkanlar, hanlar, mallar, barınaklar…
500 ev …
10 cami …
5 büyük han yanar…
Tüccar mahvolmuş…
Halk her şeylerini yitirmiş…
125 bin m2'lik alan yangından birinci derece etkilenir…
Tarihe “Büyük Samsun Yangını” olarak geçer…
***
O gün bugündür, Samsun’da yangınların en büyüğü bugünlerde yaşanıyor…
Meralar, ormanlar, çalılıklar, evler yanıyor…
7-8 ilçede, 13 ayrı noktada yangınlar devam ediyor…
Hem de kışın tam ortasında ve Karadeniz Bölgesinde…
Suçlu belli; Lodos(!)..
Neden?
Nedeni, elektrik hatlarının birbirine değmesi sonucu oluşan kıvılcımlar…
Bu iş bu kadar kolay olmamalı…
Demek ki bu Lodos(!) benzeri rüzgar yaz mevsiminde olsa, memleket haritadan silinecek…
***
O kadar teknoloji, o kadar ekipman, o kadar iş gücü…
Dün olduğu gibi, bugün de boş demek ki; ateş ve rüzgar karşısında…
Allah kimseyi yangın ile baş başa ve çaresiz bırakmasın…
Hüseyin Kurt