Samsun’un sekiz ilçesi teşvik kapsamına alınmış.
Ki;
17 ilçesi var Samsun’un.
İlkadım ve Atakum’u.
Hadi Canik’i de geçelim.
Görüntü oyla olsa da gerçek öyle değil aslında ama bir an için bu ilçelerin ekonomik bakımdan gelişmiş ve bu nedenleede zenginleşmiş olduklarını varsayalım.
Geride kalan 6 işleyiş ne yapacağız o vakit.
Kavak ve Havza teşvik kapsamına alınırken ve dahi, bu ikisine ayrıca teşvik uygulanacak diğer altı ilçeden ayrı olarak farklı bir özellik sağlanmışken.
Yani bu iki ilçe için 5. derece teşvik uygulanacakken, Ladik’in teşvik kapsamına alınmamasına ne diyeceğiz.
Ladik zengin şehir mi yani.
Ne demek şimdi bu.
Bütün bunları yazarken Samsun’da Havza, Kavak, Asarcık, Alaçam, Yakakent, Salıpazarı ve Ayvacık ilçeleri için teşvik uygulanacak olmasını eleştirmiyorum.
Sakın ha yanış anlaşılmasın.
Kararı tümüyle eleştirmiyorum.
Samsun’un bazı ilçeleri için teşvik uygulama kararı, geç alınmış olsa da iyi olmuştur.
Altı ilçenin teşvik dışı bırakılması eksiktir belki ama karar, kötünün iyisidir.
Hani nasıl denir.
Ehveni şerdir yani.
Samsun’un çevresindeki bütü illerde yatırım teşvikleri uygulanıyor.
Çorum’un 80’li yıllardan bu yana ‘Anadolu Kaplanı’ olarak anılmasının nedeni, o teşviklerden yararlanmasıdır.
Yaklaşık 20 yıl önce çevremizdeki şehirlerdeki uygulamayı gösteren bir harita yayınlanmış ve buna da ”Utanç Haritası” adı verilmişti.
O haritayla, Samsun’un teşvik kapsamı dışında bırakılması eleştiriliyordu.
Buna karşın, kararı savunanlar ise “Teşvik uygulaması geri kalmış şehirler için yapılıyor” diyorlardı.
Yani şunu demek istiyorlardı.
Teşvik, fakir şehirlere veriliyor, oysa Samsun zengin bir şehirdir.
Teşvik uygulama kriterlerinden biri, o şehirdeki bankalardaki mevduat miktarıdır.
Kriterlerin tamamı böyle değil ama bankalardaki para çoksa, o şehre teşvik verilmiyordu yani.
Üzerinden iki yıl bile geçmedi henüz ama Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, bir Samsun ziyareti sırasında, Havza eski Belediye Başkan’ı Murat İkiz’in, ilçesine teşvik uygulanma isteğini ve buna dair talebini ”Sistemi bozamayız” diyerek, geri çevirmişti.
Oysa Murat İkiz bu talebinde çık haklıydı.
Zira onun öncülüğünde Havza’da OSB kurulmuş ama 15 Km uzaklıktaki Merzifon’a uygulanan teşvik nedeniyle OSB’deki parseller için yatırımcı bulamıyordu.
Şimdi ne değişti bilmiyorum.
Murat İkiz’in talebini ”Sistemi bozamayız” gibi bir gerekçeyle geri çeviren bakanlık, bunu söylemesinin üzerinden henüz iki yıl bile geçmemişken Havza’yı teşvik kapsamına almış.
Oysa Bakan aynı Bakan.
Bakanlık da aynı bakanlık.
Kötü mü oldu.
Hayır.
İyi oldu elbette.
Ve fakat.
Yine topal bir karar oldu.
Teşvik kapsamı dışında bırakılan Ladik’in ve hatta Çarşamba ile Bafra’nın.
Ve dahi Tekkeköy’ün günahı neydi.
Bu ilçeler üvey miydi.
Çarşamba ve Bafra’nın pek sesi çıkmıyor ama Ladik isyan ediyor.
Bir hesap hatası olmuş bu kesin.
“Yanlış hesap, Bağdat’dan döner” demiş atalarımız.
Bağdat, eski Bağdat değil artık ancak, bu yanlış hesap Bağdat’dan değil belki ama umarım bakanlıktan döner.
Doğru, bir çok kişi için göreceli bir kavram olarak görünse de, doğru tektir.
Doğru karar da. Samsun için alınan teşvik uygulamasında, ilçe ayrımı yapmamaktır.