Eskişehir’in Büyükşehir Belediye Başkanı, Porsuk Çayı ile oluşturduğu yapay göletin kenarına kum dökerek yapay plaj yapmış, garibim Eskişehir halkı da “Şehrimize deniz geldi” diye seviniyor.
Bunu da belediye başkanlarının büyük başarısı diye cümle aleme duyuruyorlar.
Benim şehrimin ise Allah vergisi kumsalına belediye, kayalar döşeyerek güzelim plajı insan eliyle yok ediyor.
Ne gariptir ki Samsun halkı da bunu yapanları, “halkı denizle buluşturdu” diye ödüllendiriyor.
Ben geçmişi unutan biri değilim.
Proje değiştirilerek uygulanmış olsa da, Bandırma vapurundan Fener’e kadar açılan yolun çok önemli bir hizmet olduğunu bilirim.
Ama Dereköy ve Taflan sahillerinde yapılan düzenleme bir felaket.
Yol açmakla övünen ve bunu büyük bir hüner gibi anlatan belediye, ilk kar yağdığında köy yollarında kara saplandı oysa.
Dün gazetelerde Canik Belediye Başkanı Osman Genç’le ilgili haberleri gördünüz.
Osman Genç çizmeleri sıvamış, 40 kadar köyde (şimdi mahalle) mahsur kalanlara yardım ulaştırmış.
Köy yollarını açık tutmak, yeni Büyükşehir yasası gereği Büyükşehir Belediyesinin bir görevdir oysa.
Sahiline yol yapılan benim şehrimde, 2015 yılında kar nedeniyle yolları kapanan köylerde insanlar mahsur kalıyor.
Benim şehrimin kaderi bu mu?
Nereden baksan tutarsızlık.
Bu şehirde yapılanların ‘iler tutar’ bir yanı yok yani.
Her 20 km. mesafede hız sınırı değişen ve bu tuzak kurulur gibi sürücülerine ceza kesilen başka bir şehir var mı bilmiyorum.
Olduğunu sanmam.
Bize özel bir uygulamadır o.
Türkiye’nin bir zamanlar gıpta ettiği bir fuarımız vardı biliyorsunuz.
Çağımızın şartları gereği fuar kapandı.
Fuarı yaşatabilmek için elimizden bir şey gelmedi.
Kimseyi de suçlamadık bu konuda.
Suçlanacak kimse yoktu zira.
Ama fuardan miras kalan bu güzelim alanın kamu eliyle talan edilmesine de ses çıkarmadık ne yazık ki.
Ne işi vardı orada Valilik binasının.
Samsun halkı bunun hesabını mahşer günü rahmetli Muzaffer Önder’den soracaktır.
Mahkemenin “Yıkın” kararına rağmen, Yabancılar Pazarı gibi bir ucube her nasılsa oraya yapılmış ve halen orada duruyorsa valilik binasına izin veren Muzaffer Önder’in bu karar belki de tek kusurudur.
Ama kusurdur.
Bu nedenle hesap mahşere kalmıştır.
Bu ve bunun gibi türlü olumsuzluklara muhatap oluyoruz.
Ben de soruyorum.
Bütün bunlar neden hep bizim başımıza geliyor.