Çevre Mühendisleri Odasının Samsun Şubesinin açılışı sırasında yapılan açıklamalarla gündeme gelen Samsun’un hava kirliliği ile ilgili tartışmaları ilgiyle izliyorum.
Çevreciler Samsun’un havasının kirli olduğunu iddia ederken, bazı Samsunlular da havanın gayet temiz olduğunu söylüyorlar.
Samsun’un tertemiz bir havaya sahip olmasını bende çok isterdim ama ne yazık ki Samsun’un havası en az 45 yıldır kirlidir.
Kirlilik Karadeniz Bakır işletmelerinin 1968 yılında kurulmasıyla başladı. 1970 yılında üretime başlayan Azot Sanayine ait Samsun Gübre Fabrikasının da hava kirliliğinin artmasına katkı verdiğini söylersek abartmış sayılmayız.
Bakır fabrikası üretime başlayınca henüz çocuk denecek yaşta olmama rağmen önce bizim bahçedeki domates ve biberlerin yapraklarında gördüm ben o kirliliği.
Sonra tütün tarlalarında gözlendi kirlilik.
Bazı kötü niyetli kişilerin suiistimalleri de oldu ama özellikle Karadeniz Bakır İşletmelerinin Samsun’da kirliliğe neden olduğunu kimse inkâr edemez.
Zira köylülere ödenen tazminatlar bunun bir kanıtı gibidir.
Öyle olmasını dilemekle birlikte Samsun bir sanayi şehri değildir.
Ama sayıları az da olsa sanayi sitelerimizdeki bazı fabrikaların Samsun’da havanın kirlenmesine olumsuz etkileri olduğu da bilinen bir gerçektir.
Bu yetmezmiş gibi havamız termik santrallerle daha da kirletilerek, bu Samsun nefes almakta zorluk çekilen bir şehir haline dönüştürülmek isteniyor.
Şaşırtıcıdır, Samsun’da havanın temiz olduğunu iddia edenlerin büyük çoğunluğu Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz’a yakınlığı ile bilinen kişilerdir.
Oysa hiçbir şehrin istemediği, mobil santralcileri “Gelin Samsun’da kurun” diye davet edenin de Yusuf Ziya Yılmaz olduğu biliniyor.
Bu şehrin sağına soluna termik santral kurmak isteyenlerin de işte bundan cesaret alarak başımıza musallat olduklarını düşünüyorum.
“Güneş balçıkla sıvanmaz” diye boşuna söylenmemiş, Samsun’un havası uzun süredir kirlidir ve bu kirlilik son yıllarda daha da artmıştır.
“Samsun’un havası temizdir” diye iddia edenlere, akşam hava kararınca bizim köyün yamaçlarından şehri seyretmelerini öneririm.
Kaldı ki, Samsun’da havanın kirli olduğunu iki yıl kadar önce kendisiyle röportaj yaptığım çevre müdürü de söylemişti.
Buna rağmen bazıları “Havamız temiz” diye nasıl iddiada bulunur anlamış değilim.
Benim güzel şehrim, burada yaşayanların keyif aldıkları bir şehir olmaktan gittikçe uzaklaşmaktadır.
Bak bir zamanlar herkesin imrendiği Allah vergisi o güzelim kumsalımız insan eliyle yok edilmektedir.
Denizden çok uzak şehirlerde belediyeler halkı için yapay plaj yaparken, ne acıdır, tarih Samsun’u doğal plajları insan eliyle yok eden bir şehir olarak yazacak.