Yazarlar // 4 Ekim 2019 Cuma 00:53
Ragıp GÖKER
Evim yakınında olduğu için gazeteye gelirken ve eve dönerken, Cadde AVM yapılan Çiftlik caddesini kullanırım.
Caddedeki insanları dikkatle izlemeye çalışırım.
Çoğu orta yaşın üzerindekiler ve gençlerden oluşuyor.
Gençler işsiz.
Orta yaşın üzerindekilerin de tamamına yakınını da, ununu elemiş, eleğini de duvara çoktan asmış emekli takımı oluşturuyor.
Bu nedenle sanırım, cadde üzerindeki esnaf yapısı da dürüm döner ve cep telefonu satıcısından oluşuyor.
Ama işsizliği nasıl yok ederiz gibi konuları konuşmak yerine, Samsun’da, Çarşamba ovasının tam ortasına kurulacak termik santrali konuşuluyor.
‘’Memlekete yatırım gelmiş, daha ne istiyorsunuz?’’ diye sorduğunuzu duyar gibiyim.
Memleketime çakılacak her çividen mutluluk duyarım.
Ama tek bir şartla.
Çivi doğru yere çakılmalı.
Misal, bu santral, güneydeki ilçelerimizin, herhangi birinde kurulsa, buna kim karşı çıkar.
Yerleşim yerlerinin uzağında olmak şartıyla ama.
Memlekete yapılacak yatırımlara, peşin hükümlü bir yaklaşımla temelden karşı değiliz yani.
Doğru yere, doğru yatırım, her zaman başımızın tacıdır.
Geçmişi sorgulamak değil amacım ama Karadeniz Bakır işletmeleri ve Azot Sanayinin Tekkeköy sahilindeki fabrikaları için, ‘’Doğru yerdeki, doğru yatırım’’ diyebilir misiniz?
Devletimiz yapmış.
Binlerce insan ekmek yedi.
Allah razı olsun.
Ve fakat.
Verdikleri zarar az mıydı.
Her iki işletme de, bölgedeki tarıma zarar verdikleri için çiftçilere yıllarca tazminat ödemediler mi?
Tekkeköy, en kirli yerleşim yerlerinden biri oldu sonuçta.
İnsan sağlığına verilen zararın, parayla - pulla ölçülür tarafı mı olur.
Tekkeköy çevresindeki kanser vakalarındaki artışın sebebine kimin mantıklı bir açılması var acaba.
İki halasını ve bir amcasını kanserden kaybetmiş, babası da o illetle boğuşan biri olarak söylüyorum.
Kimden soracağız bunun hesabını.
Samsun’un bir gerçek gündemi, bir de yöneticilerin, ‘’Cambaza bak’’ taktiğiyle yarattıkları suni gündemi var.
Ebabil kuşlarının nasıl beslendikleriyle ilgilendiği için Büyükşehir Belediye Başkanımız Mustafa Demir’e, medyunu şükranız elbette ama Samsun’un gerçek gündemiyle ilgilenmesini de beklemek hakkımızıdır diye düşünüyorum.
Misal, Samsun’un makus talihini yenecek önlemler gibi.
Nedir derseniz?
Santralciler olmaması koşuluyla, işsizliği önleyecek yatırımcı çekmek gibi.
Dürüm döner ekonomisinden bir an önce kurtulalım yani onu demek istiyorum.