Samsun'un çözüm bekleyen sorunları başlıklı yazı dizimizin dünkü altıncı serisinde Samsun halkını dehşete düşüren, bir o kadar da utanca boğan (en azından öyle olmasını düşündüğüm) şiddet haritasıyla ilgili düşüncelerimizi yazarken, bu durumun oluşma sebeplerinin başında şehrin bozulan ekonomisini göstermiştim.
Böyle bir durumun oluşma sebeplerinden biri ve belki de en önemlisi bozulan ekonomik durumdur elbette ama tek başına yeter sebep değildir.
Sosyal ve kültürel yozlaşma da önemli nedenlerden biridir.
Ekonomideki bozulma, sosyal ve kültürel yozlaşmayı oluşturan en önemli nedendir diye düşünülebilir ama fakirleştik diye de silaha sarılıp birilerinin canına, malına kast edecek değiliz.
Bozulduk biz.
Bozulduk ve ahlaken de çöküntüye uğradık.
Sözümüzü tutmaz, borcumuzu ödemez olduk.
Oysa 40-50 yıl öncesinin Samsun esnafı için alış verişlerinde çek- ve senede gerek bile duyulmazdı.
Samsun esnafı, sözüne güvenilen ''Sözü senet'' olarak kabul edilen esnaf kesimindendi yani.
Şimdi öyle mi?
Sanmam.
Demek ki neymiş:
Ekonomik bozulma ahlaken çöküntüye de neden olurmuş ancak, farkında mıyız bilmem ama bunu mazeret olarak göstermek de ahlaksızlığın dik alasıdır.
Nasıl düzeliriz!
Reklam repliğinde söylendiği gibi ''Eğitim şart''.
Ki;
Eğitimin kalitesi de geriledi şehrimizde.
Bir sokak röportajında ''Şimdi doktor dövüyoruz'' diyen kadın bu şehirden çıktı.
İyi eğitim almış bir kişi, hakkını aramanın şiddetle mümkün olacağına inanır mı hiç.
Kaliteli eğitim almadığı, ya da alamadığı içindir ki, bir doktor yetişirken nasıl bir eğitim sürecinden geçtiği bilinemiyor elbette.
''Dirsek çürütmek'' deyimi boşuna söylenmemiş oysa.
Ekonomik mazerete sığınmadan eğitim düzeyimizi yükselteceğiz.
Sosyal ve kültürel yaşamımız da düzelir belki böylece.
Düzelir belki ve bu şehrin gençleri, domuz etinin haram olduğu gibi bir inancına bağlı olarak, şehre inmiş domuz yavrusunu linç etmenin de sevap sayılacağı gibi bir yanılgıya düşmezler ve böylece günaha da girmekten de kurtulurlar belki.
Eğitim düzeyi arttıkça, bu şehrin gençlerinin kendilerine güveni artacaktır.
Yaklaşık 1,5 ay sonra bir seçim yapacak ve belediyelerimize yeni başkanlar seçeceğiz.
Belediye başkanlarımız, park ve bahçeler yapmalıdır elbette.
Ve fakat.
Bu şehrin çocuklarının geleceğini de güvence altına alacak eğitim alanında da yatırımlar yapılmalıdır.
İBB’nin deprem bölgesinde yaptığı gibi, Samsun BB Başkanından okullar yaptırmasını beklemesem de, özellikle köy okullarımızın bakım ve onarımına katkı vermesini isterim.
SBB Başkanının sosyal ve kültürel faaliyetlere de destek vermesini beklerim.
Samsun’da da, İstanbul’da olduğu gibi neden şehir tiyatrosu olmasın.
Samsun BB Belediyesi, amatör tiyatro gruplarını da desteklesin.
Amatör tiyatro topluluklarının uygun kira bedelleriyle kullanabilecekleri salonları osun.
Olsun ki;
Samsun’un kültür ve sanat faaliyetleriyle ilgili yük ve sorumluluk sadece Cem Kaynar ve Cumhur Kocaoğlu gibi arkadaşlarımızın omuzlarına yıkılmasın.
Kısaca, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı olacak siyasetçimiz, şehri değiştirecek ve dönüştürecek biri olsun isterim.
Milletvekili genel seçiminde kime oy verdiniz bilmem ancak, Samsun'u emanet edeceğimiz ve ''Şehremini'' olarak seçeceğimiz siyasetçide, hangi partiye mensup olmak gibi bir özelliği aramaktan daha çok, bir haftadır bu sütunlarda dillendirdiğimiz sorunları çözebilecek donanıma sahip olup, olmadığına dair bir özelliği aramanın daha doru bir tavır olacağını düşünüyorum.