Samsun'un Çözüm Bekleyen Sorunları (5)

Yazarlar // 15 Şubat 2024 Perşembe 10:17

Ragıp GÖKER

Dün bu köşede ''Samsun'un çözüm bekleyen sorunları 4'' başlıklı yazımızı, ''Samsun'un sorunları kördüğüm gibi olmuş.

Yazmakla bitmiyor.

Yarın 5. bölümde buluşmak üzere, şimdilik hoşça kalın.'' diye bitirmişiz.

Bugün ''Samsun'un çözüm bekleyen sorunları 5'' başlıklı yazımıza aslında Umut Vakfı'nın yayınladığı harita üzerinden, Samsun'un ölümlü vukuatlardaki artışla ilgili vahim durumunu yazmayı planlamıştım ancak, dün Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeninde meydana gelen toprak kayması haberini işitince, bu konuda Samsun'u bekleyen bir tehlikeye de dikkati çekmem gerektiğini düşündüm.

Sanırım 4 yıl kadar önceydi.

Hatırladığım kadarıyla Samsun'da Canik ilçesinin güneyinde Tekkeköy'e sınır komşusu olan Çamalan köyünde Erciyes Üniversitesinde görevli bir öğretim üyesine altın madeni kurma ruhsatı verildiğini yazmıştım.

Canik ve Tekkeköy'ün güneyindeki bütün köyler cennet bahçesi gibidir.

Hikmetinden sual olunmaz Yüce Yaratan, yeşil bir örtüyle bezemiş buradaki doğayı.

Adı üzerinde zaten Çamalan.

İsmiyle müsemma gibi bir anlamda.

Kocadağ ve Kavak'taki Şahin dağlarındaki taş ocaklarının doğada yaptığı tahribatı hatırlayanlar olacaktır.

Altın madenlerin de doğaya onarılmaz zararlar verdiğini sanırım söylemeye bile gerek yoktur.

Erzincan'ın İliç'inde yaşanan toprak kaymasıyla 9 yurttaşımızı yutan felaketi, haber bültenlerinde izledik ama burnumuzun dibindeki Fatsa'daki altın madeni işletmesinin sebep olduğu görüntünün Samsun'da yaşanma tehlikesiyle kaç kişi ilgilenir bilmiyorum ama böyle bir durumun yaşanacak olması beni ürkütüyor açıkçası.

Ve fakat.

Bunları yazıyor olmakla ülkemin gerek enerji üretimi ve gerekse altın çıkarmak gibi ülkemin bütçesini rahatlatacak maden faaliyetlerine karşı olduğum anlamı da çıkarılmasın sakın.

Toraklarımızda varsa linyit kömürünü çıkaracağız ve termik santraller aracılığıyla bu kömürlerden enerji üreteceğiz elbette.

Ve fakat.

Bunun sahillerimizde ve ovalarımızda kurulacak termik santraller aracılığıyla yapılmasına da karşı çıkacağız.

Daha önce bu türden kirli yatırımlarla mücadele ettiğimiz gibi, mücadelemizi gelecekte de sürdüreceğiz.

Çevre duyarlılığımız var çok şükür ama kökü dışarıda fonlardan beslenen sözde çevrecilerden olmadık hiç bir vakit.

''Çarşı her şeye karşı'' sloganını Çarşı grubunun onurlu direnişçilerine çok yakıştırırım ve fakat.

Kirli yatırımlara karşı çıkıyor olsak da, sebebini ve doğaya etkisini bilmeden, bütün ''istemezük'' anlayışıyla karşı çıkanlardan olmadık, olamayız da.

Bu nedenledir ki; Terme sahilinde yapılması planlanan 8 termik santrale karşı çıktık ve bu köşeden, gerekse gazetenin manşetine taşıdığımız haberlerle o belanın def edilme mücadelesine katkı verenlerden olduk çok şükür.

Topraklarımızda altın varsa onu da çıkaralım elbette.

Ama bunu elin adamlarına yaptırmayalım.

Altınımızı toprak altından çıkaracaksak onu da biz kendi elimizle çıkaralım yani.

Biz yapalım çünkü elin oğlunun doğamızdan ve insanımızdan esirgediği hassasiyeti kendi insanımız bizden esirgemez belki.

Hem şimdilerde olduğu gibi azıyla yetinmek zorunda kalmayız ve paramızın tamamı bizde kalır.

Çözüm bekleyen ne çok da sorunumuz varmış.

İki gün için planladığımız sorunlarımızla ilgili yazılarımızın yarın can ve mal güvenliğimizle ilgili 6. bölümünde buluşmak üzere.

Böyle giderse, yedinci de ve hatta sekizinci yazı da olacak gibi ama şimdilik hoşça kalın.

istanbul evden eve nakliyat