Samsun'un Çözüm Bekleyen Sorunları 3

Yazarlar // 13 Şubat 2024 Salı 18:47

Ragıp GÖKER

Geçen hafta, iki gün arayla Samsun'un çözüm bekleyen sorunları konulu yazılarımıza son verince arayan dostum Haldun Baş, ''Neden son verdin ki, bu şehrin daha yığınla çözüm bekleyen sorunu var'' diye uyarınca, bir kere daha çözülmesi gereken sorunları, dillendirmenin daha uygun olacağını düşündüm açıkçası.

Bu durumda, yaklaşık bir buçuk ay sonra yapılacak seçimler öncesi adayların da dikkatini çekmiş oluruz.

Fena da olmaz sanırım.

Bir nebze bile bu sorunlara dikkatleri çekmiş olursak, kazanan Samsun ve Samsun halkı olacak sonunda.

Kazan - kazan gibi bir durum yani

Nedir bu sorunlar?

Geçen hafta içinde yazdıklarımızı yeniden yazarak, tekrara düşmek istemem ama Samsun'un en büyük sorun üretmemek ve bunun sonucu olarak da işsizliğin had safhaya ulaşmasıdır.

''Belediye seçimleriyle ne ilgisi var?'' diye soracaksınız belki ama yerel siyasetle şehirlerin ekonomik yapısının doğrudan ilişkisi vardır.

Gaziantep, Kayseri ve Konya sanayileşerek zenginleşmiş birçok şehrimiz için, ''Nasıl başardılar?'' sorusunun cevabı, yerel siyasettedir aslında.

Çorum mesela, sanayileşerek zenginlik üreten şehirler arasında ''Anadolu Aslanları'' olarak adlandırılan ilk şehirlerden biri olarak biliniyorsa, bu başarısını yerel siyasetçilerine borçludur.

Çorum mucizesini yaratanlar, zamanın belediye başkanlarından Rahmetli Dr. Turan Kılıççıoğlu ve yine zamanın TSO başkanlarından Rahmetli Ümit Uzel'dir.

Kılıççıoğlu, sanayicilere ''Gel kardeşim, yeter ki şehrimize yatırım yap, kuracağın fabrika inşaatının her türlü altyapı masraflarını belediye olarak biz karşılayacağız, hafriyatını dahi belediye olarak biz yapacağız'' derken, Samsun'da ise yatırım yapacak olan sanayiciyle belediyenin alacağı harçlar konusundaki pazarlıklar yapılıyordu.

Çorum'un TSO Başkanı, ülkenin dört bir yanında şehirlerine yatırım yapacak sanayici avına çıkmışken bizim TSO ve Borsa başkanları, Samsun'da kimin borusu daha çok öter gibi bir tartışmayı sürdürürken, kaybeden Samsun oluyordu.

Böyle bir siyasi ortamın sonucu olarak da Gaziantep mesela, 6 milyar dolara ulaşmış ihracatının 7 milyar dolara nasıl ulaşacağının hesaplarını yaparken, Samsun'da ihracat, 1 milyar dolara ulaştı diye nerdeyse göbek atacağız.

Oysa Gaziantep, sanayileşme hamlesini Samsun'dan çok sonra başlatmış bir şehirdir.

Şimdiki duruma baktığımızda Gaziantep almış yürümüş, Samsun ise yerinde saymış.

Mesela Samsun OSB'nın yapılmasına karar verilen 1977 yılında Samsun 10 Milletvekili çıkarırken, Gaziantep 8 milletvekili çıkarmış.

Sanayinin gelişmesiyle yaratılan zenginliğin sonucu olarak Gaziantep göç alırken, bunun sonucu olarak Gaziantep'in Milletvekili sayısı günümüzde 14'e çıkarken, ekonomik güç kaybına uğrayan Samsun, göç veren şehir olmayla yüzleşmiş ve dolayısıyla 77 seçimlerindeki Milletvekili sayısı 10'dan, 9'a gerilemiş.

''Yerel siyasetin, ekonomiyle ne ilgisi var?'' diye soranlara en iyi cevap Gaziantep ile Samsun arasındaki Milletvekili sayılarındaki değişim en iyi cevap olacaktır.

Gaziantep'in ekonomik büyümesinde Ortadoğu'daki siyasi gelişmelerin etkisi olabileceği ve bu nedenle iki şehir arasında kıyaslamanın doğru olmayacağını iddia edenlere bir noktaya kadar hak verebilirim elbette ancak, ama Samsun 10 Milletvekili çıkardığı 77 seçimlerinde Kayseri 8, Kocaeli 5, Antalya bile sadece 7 Milletvekili çıkarabiliyormuş.

Günümüzde ise Samsun bir sandalye kaybederken, Antalya 17, Kayseri 10, Kocaeli ise 14 sandalyeye ulaşmış.

Ekonomik durumdan, sosyal ve kültürel hayatın yanı sıra, siyaset de etkileniyor yani.

Demem o ki;

Seçim yaklaşıyor.

Şunun iyi bilinmesini isterim:

Biz sadece bir belediye başkanı seçmeyeceğiz.

Yusuf Ziya Yılmaz'ın 99 seçimlerinde ileriye sürdüğü ancak daha sonra unuttuğu ''Ben şehre katalizör olmaya geliyorum'' iddiasındaki gibi, şehri değiştirecek ve dönüştürecek lider özellikleri taşıyan birini seçeceğiz.

Oy vermek için girdiğimiz o kabinde mührü vuracağımız yer, Samsun'un makus talihini değiştirecek biri için olsun dilerim.

Samsun'un çözüm bekleyen sorunları başlığıyla kaleme aldığımız konular, bugün son bulur diye düşünmüştüm ama bu şehir, o kadar çok sorun biriktirmişiz ki; sanırım bu seri yarın da devam edecek.