Samsun'u her yıl bu mevsimlerde sel vuruyor.
Bu mevsimde yüreğimiz ağzımız yaşıyoruz bu nedenle.
Oysa bir sahil kentidir Samsun.
Şehrin coğrafi konumu, yağmur suyunun denizle buluşacağı en everişli yerlerdendir yani.
Buna rağmen her yağmur sonrası sel felaketi gibi bir durumla karşılaşıyoruz.
Buna da şaşırıyoruz haliyle.
Embiya Sancak anlatıyordu geçenlerde ki, bu şehri en iyi bilenlerden biridir.
Kelimenin tam anlamıyla bir bilirkişidir yani Embiya Sancak.
Bir kaç gün önceki konuşmamızda, Gülsan'a cami ve Cumhuriyet meydanının çevresiyle birlikte yeniden düzenlemesi için yapılacak yaklaşık 3,5 - 4 milyar lira civarında bir harcamayı yapmak yerine, bu paranın şehrin alt yapısı için harcanması durumunda Samsun'un 'Sel' gibi bir sorunu olmayacağını söylüyordu.
Bunları sadece bana söylemekle de kalmadı aslında.
Bir kaç gün önce bu konuda düzenlenen bir panelde de, bu iddiasını dile getirdiğini işittim Embiya Sancak'ın.
Merkezi ve yerel yöneticiler, yatırım programlarını yaparken öncelikleri doğru belirlemek zorundadır.
Samsun'un bir 'Cuma Camii' var çok şükür.
Ki;
Buna ''Protokol Camii'' deniliyor buna şimdilerde.
Bu gibi büyük camilere ''Selatin Camii'' diyenler de var ama aslında, karşıladığı ihtiyaç bakımından ''Cuma Camii'' diye adlandırmak en doğru tanımlama olacaktır.
Ki;
Büyük cami bu ihtiyacı karşılıyor.
Gülsan sanayi sitesini yıkarak, istimlak giderleri ve çevre düzenlemesiyle birlikte oluşacak alanda büyük bir cami yapmanın bedeli 4 milyar lirayı bulacaktır.
Başkan Mustafa Demir nicedir, Gülsan'ı yıkacağını söylüyor biliyorsunuz.
Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemlerde Yusuf Ziya Yılmaz da, bunu söylüyordu aslında.
Mustafa Demir, sanayi sitesinden boşaltacak alana cami yapmayı planlıyor.
Yusuf Ziya Yılmaz ise orasını bir rekreasyon alanı olarak planlıyordu.
Başkan Demir ayrıca, Cumhuriyet meydanı ve çevresini de yeniden düzenlemek istiyor.
Günümüzde bir AVM'ye satılan SGK binasından (Konak sinemasının da içinde bulunduğu yapı) başlayarak, denize doğru Atatürk Bulvarına, doğuya doğru da Site camiine kadar olan alandaki yapıların istimlakiyle daha geniş bir meydan düzenlemesini amaçlıyor.
Bunun için de 2 milyar lira gibi bir harcama gerekecektir.
Ki;
Embiya Sancak'ın iddiasıdır.
Mimar olduğu ve uzun yıllar Samsun 'da belediyenin imar dairesini uzun yıllar boyu yönettiği için olsa gerek bur türden düzenlemeler için yapılacak harcamayı en iyi bilecek olanlardandır.
Embiya Sancak, yağmur sularının bu güne kadar, yan dereleri taşırmadığını, sel oluşmasına neden olan suyun sadece yüzey suları olduğunu ileri sürüyor.
Yüzey suların da, yağmur suları yani, Talimhane'de yapılan çalışma gibi benzer çalışmalarla denize ulaştırılmasının mümkün olacağını iddia ediyor.
Bunun için de 4 milyar liranın yeteceğini söylüyor.
Buna benzer şeyleri yıllardır biz de söylüyoruz aslında.
Dikkate alınmıyor haliyle.
''Sen de kim oluyorsun '' diyorlar sanırım ki, kendilerince haklı nedenleri olabilir elbette.
Eğitimimin bunları iddia etmeye uygun olmadığını düşünebilirler pekala.
Ve fakat.
Bütün bunları, Büyükşehir Belediye Başkanıyla aynı eğitimi almış ve bunun yanı sıra, Samsun 'da belediyenin imar dairesini yıllarca yönetmiş Embiya Sancak söylüyorsa dikkate alınır sanırım.,
Demem o ki;
Samsun'u sel kabusundan kurtarmak mümkün aslında.
Bunu yapmak için şehrin tamamı bir şantiyeye dönüşecektir.
Alt yapı çalışmaları sırasında bira çamura ve toprağa bulaşacağız belki ama olacak o kadar.
Belediye başkanı bunu göze alabilse keşke.
Biraz cesaret yetecek yani.
O kadar.