Samsunspor'un Bir Sahibi Var

Bilindik bir söz var.

‘’Bu şehir sahipsiz’’

Ki, neredeyse her şehirde duyulur bu söz.

Bir anlamda topu taca atmak gibi olsa da, farkındalar mı bilmem ama böyle konuşanlar aslında kendi çaresizliklerini dile getiriyorlar.

Bir şehrin sahibi bizatihi o şehirde yaşayanlardır çünkü.

Samsun halkı bu yanlışa çok düştü.

Samsunspor örneğinden yola çıkalım mesela.

Samsunspor, bu şehrin OMÜ ile birlikte en önemli markasıdır.

OMÜ bir kamu kuruluşu özelliğinde olduğu için devletin gözetimi altındadır.

Kaldı ki, kimi yöneticilerinin hataları nedeniyle bu güzide kuruluşumuzun bile bazen itibarını sarsıyoruz.

Ama kamu yararına bir dernek olsa bile, Samsun halkının bağrından kopmuş bu yapıyı geçmişte çok yıprattık.

Gözbebeğimizi, kelimenin tam anlamıyla siyasetin kucağına attık.

Siyasetçiler, kurtaracak sandık.

Siyasetten yardım da alındı ama kulüp tam anlamıyla ne kurtarıldı, ne de batırıldı.

‘’Bu yapı bize muhtaç kalsın’’ diye düşünüldüğü için mi bilinmez yıllarca siyaset kurumunun himmetine muhtaç kaldı bu kulüp.

En sonunda da, kapısına kilit vurulacak duruma düşürüldü.

Türk şiirinin büyük ustası Nazım Hikmet’in ‘’Sen yanmasan / Ben yanmasam / Biz yanmasak / Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa’’ dizenlerinde söylediği gibi, biri atılacaktı öne.

O kişi Yüksel Yıldırım oldu.

İyi ki, İsmail Uyanık onu ikna etmiş ve bu kulübe sahip çıkmasını sağlamış.

Samsunspor’un şimdi bir sahibi var.

Samsunspor, eski Samsunspor değil artık.

Bu şehrin Valisi tarafından, şehirde 1,5 milyon lira gibi komik bir parayı bulunamadığı için iflasın eşiğine gelmiş yapıya, Yüksel Yıldırım şimdi çuvalla para akıtıyor.

Bu sezon yapılacak harcamayla birlikte takım için yapılan yatırımın yaklaşık 200 milyon lira olduğu biliniyor.

Yazının yayına hazırlandığı sıralarda lira 7,77 TL’ydi.

Çarp bakalım 7.77’yi, 200 milyon lirayla. Bak bakalım kaç lira ediyor.

Ben söylerim, siz zahmet etmeyin.

Yaklaşık 1 milyon 554 bin Tl.

Vali Osman Kaymak’ın tahtayı açtırmak amacıyla bu şehirde bulamadığı 1,5 milyon liranın yaklaşık yüz katı kadar yani.

Biraz fazla bile.

Kıymetini biliyor muyuz?

Hayır.

Neymiş.

Niye tweet atıyormuş.

Neymiş.

Hep para konuşuyormuş.

Hadi sen de biraz ver.

Sen de konuş yani.

Böyle söylendiğinde çıt çıkmıyor şehirden.

Bu pandemi koşulları gereği maçlar seyircisiz oynanıyor ya.

‘’Hatıra kombine’’ diye bir şey çıkardı kulüp.

En pahalısı ‘‘VİP’’ olan cinsinden.

Bin 750 lira olanı da var.

650 lira olanı da.

33 bin 319 kişilik stadyumumuz var biliyorsunuz.

Buna karşın, ‘Hatıra Kombine’den kaç tane satıldı dersiniz.

Sadece 255 adet.

Onun da önceki akşam 100 adedini bir firma almış da ondan rakam yükselmiş yoksa Samsun halkının aldığı kombine sadece 155 adet.

Bundan gelen hasılat da sadece 66 bin 825 Tl.

Bu şehirde 1750 lira verip bilet alabilecek 30 bin kişi çıkmaz mı?

Çıkar elbette.

Ver kardeşim parayı.

Konuş o zaman.

Yüksel Yıldırım’a da dön ve de ki.

‘’Bizim de bu kulübe verdiğimiz 52 milyon 500 bin liramız var’’ de.

Çok mu zor bunu yapmak.

Sanayide çalışarak harçlığından biriktirdiği parayla bilet alıp maçlara giden çıraktan mı, yoksa emekli maaşıyla geçinen gariban takımından mı para vermesi bekleniyor ki, veriyorlar zaten.

Bir de, Türkiye’nin hayran kaldığı ve bu nedenle efsane olmasını umduğumuz Atatürk armalı gri forma var ya.

Çok satılacağı umuduyla 80 bin adet sipariş edilmiş.

Atatürklü gri forma ne kadar satıldı tam sayısını bilmiyorum ama bu sezonun tüm ürünlerinden dün itibariyle sadece 6 bin 465 adet satılmış.

Komik sahiden.

Neymiş efendim.

Yüksel Yıldırım hep verdiği parayı söylüyormuş.

Söyler efendim.

Seninde elinde fırsat var.

Loca al, kombine al, forma al, sen de konuş.

Ne bekliyorsun.