Yazarlar // 21 Aralık 2015 Pazartesi 00:00
Ragıp GÖKER
Hafta içinde cemiyetten Yusuf Ziya Çakır aradığında maça yine kendi
olanaklarımızıla gideceğimizi zannetmiştim ama Malatya deplasmanına, kendisi
de Malatyalı olan Yedaş Genel Müdürü Nurettin Türkoğlu'nun misafiri olarak
gittik.
Basın sorumlusu Noyan Alper Cabbar'ın mihmandarlığında vardığımız
Malatya'daki otelimizde bizi Yepaş Perakendenin Genel Koordinatörü Vahap
Önen karşıladı.
İki gün boyunca çok iyi ağırlandığımız gibi Malatyalı meslektaşlarımızdan sıklıkla
Malatya halkının Samsunspor'a besledikleri sevgi ve muhabbeti dinledik.
26 yıl önceki o elim kaza Malatya deplasmanına giderken olmuştu biliyorsunuz.
Malatyalılar da o günü unutmamışlar. Her 20 Ocak'ta gazeteler o kaza gününe
haberlerle anıyormuş.
Malatyaspor'un da "20 Ocak 1989 rahmetle anıyoruz" yazılı pankartla çıktıkları
maça Samsunspor daha kontrollü başlayan taraftı. Maçı da ilk yarı boyunca
Samsunspor kontrol etti..
İlk yarıda gol atamamışsak bunun nedeni son paslardaki tercih hataları kadar
Ofeodu'nun isteksiz oyununun da etkisi vardı.
Ofeodu sanki kötü bir sonuçta gitmesi muhtemel Ümit Özat'ın kurtaran adam
olmamak için oynuyor gibiydi.
İlk yarı boyunca gol olacak pozisyonları bulan taraf Samsunspor'du.
Kontraataklardan gol aramayı düşünen Malatyaspor ise ancak bizim defans
oyuncularımızın hata yapmaları sonucunda gol atabilirdi ama Osmane ve Taha
Yalçıner'in göbeğini kontrol ettiği savunmamız bu yarıda hatasız oynadı.
Ofeodu bu takımda kalacaksa ki kalmalıdır ama bu şekilde değil elbette.
Malatyaspor kontra atağıla başlayan ikinci yarıda Musa Sinan Yılmazer topu
Furkan'a nişanlaması bizim adımıza bir şans anıydı.
Bundan sonraki dakikalarda da golü kovalayan taraf Samsunspor'du, hatta
Ofeodu'nun altı pastan topu kale yerine atmasını şanssızlık olarak mı, yoksa
beceriksizlik olarak mı değerlendirmeliyim bilemedim.
Takım ritim yakalamışken Ümit Özat'ın Mustafa Sevgi'yi çıkarıp, Muharrem Efe'yi
oyuna alma nedenini anlayamadım.
Anlayan biri varsa banada anlatsın isterim.
Ama Allah için yetenekli çocuk, ikinci yarının büyük bölümünde oyundaydı ama
topla hiç buluşmadığını gördüm. Oyunda saklanmak da meziyet istermiş demek
ki.
Sakatlık gibi mücbir bir sebep yoksa, oyuncu değişikliği ya sıkışan oyunu açmak
için, ya da takım geriye düştüğünde yapılır.
Ümit Ozat'ın yaptığı oyuncu değişiklikleri tersine etki yaptı, iyi oynayan takım
değişiklikler sonrası tamamen durdu.