Bir futbol takımının sportif başarısı, sadece futbol takımı ve onu yöneten antrenörlere bağlı değildir. Samsunspor’un son iki maçta gördüğü 4 kırmızı kart ile 3 puan kaybetmesinin, eğer doğru analiz edilmez ve tedbir alınmaz ise sonuçlarını sadece futbolculara yıkmak Samsunspor’a şampiyonluk ya da süper lige çıkma hedefinde büyük zarar verir.
Son iki maçın değerlendirmelerini yaparsak; ilk maçta Gökhan’ın ikinci sarı kartı, yine Giresun maçında da Kubilay’a verilen direkt kırmızı kart ağırdı. Şeytanın avukatlığını yapıyor; acaba son iki maç ta da ege bölgesi hakemi verilmesi bir tesadüf mü yoksa işin içinde, düşünmek istemediğimiz bir oyun mu var diye soruyoruz? Kırmızı kartlar bu kadar kolay verilmiş olsa Türkiye liglerinde 11 kişi ile maç tamamlamak mümkün olmazdı..
Her iki maçta da Samsunspor futbolcuları varını yoğunu ortaya koyarak oynadı. Mücadele üst düzeyde idi... O yüzden, belli ki temaslı oynamaları söylenmiş olan futbolcuların; olanaklı olarak görmediğim, hareketlerini kasti yaptığına dair düşüncelerin dışında, aşırı bir motivasyonla bu kartlar ile karşılaşmış olduğunu düşünüyorum...
Kaldı ki Samsunspor’un şampiyonluğu; hem alacakları prim açısından hem de değerlerini artıracağı, takım tarihine geçerek, kariyerlerini bir seviye daha yükseltecekleri için futbolcular için de çok önemlidir. Kırmızı kart gören futbolcular Samsunspor’un bugün bulunduğu seviyeye katkı koyan futbolculardır. Hocanın da 3 kırmızı kart görmesinden anlıyorum ki o da maç stresini kaldıramamış. Takımın bu durumuna taraftarlar olarak biz ve yönetimin maç ile ilgili demeçleri de etkili olmuş olabilir. O yüzden takımın iyi bir spor psikoloğu ile maçlara hazırlanması yararlı olur diye düşünüyorum. Yönetimin de taraftara ve futbolculara yönelik mesajlarında, futbolcular da olumsuz baskı oluşturmayacak demeçler vermesi uygun olacaktır.
Bir insanın psikolojik olarak sağlam olduğu 4 şarta bağlanmış;
1-Kontrol : Duygusal ve yaşam olarak aynı anda bir çok çalışmasını kontrol edebilme. Örneğin rakip takımın futbolcusu size küfür bile etse siz oynadığınız takıma zarar vermemek adına, hiç önemsemeyecek futbolunu oynayacaksın.
2-Mücadele: Karşılaşacağın tüm olumsuzluklara rağmen işine odaklanıp daha iyisini yapabileceğini düşünerek, mücadeleyi asla bırakmayacaksınız. Altınordu maçında ki 9 kişi bu modda idi.
3-Güven: Yeteneklerine güveneceksin, olumsuzluklar da asla pes etmeyeceksin. Ayrıca takım arkadaşlarına da güveneceksin. Onların da senin kadar yetenekli olduğunu düşüneceksin.
4-Bağlılık: Hedefine olan bağlılıkta asla umutsuz olmayacaksın. Matematiksel olarak hedefine ulaşman mümkünse asla pes etmeyeceksin.
Bu dört şart bizim takımın bugün nasıl olması gerektiğini gayet iyi açıklıyor sanırım...
Kaybedilmiş bir şey yok… Daha çok maç var.. 3 puanlı sistemde geçen haftalarda yenilen Giresunspor tekrar yenilebilir. Kaldı ki bizim takım eğer 9 kişi kalmasa idi, baskılı ve istekli oyunumuz ile Giresun maçını alabilirdi. Şampiyonluk uzak hayal değil... Bırakın futbolcuları teknik yönetime onlar gerekeni yaparlar… Ben şahsen kırmızı kart gören futbolcularımıza ceza vermekten yana değilim. Zaten federasyon onlara ceza verecek, fırsat bulurlarsa taraftara kendilerini affettirirler diye düşünüyorum.
Çok az da olsa bu takımın başarısızlığından memnun olacak bir grup var. Onlara alet olmayalım. İnsan sevdiğine kızar bazen en ağır eleştiriyi yapar. Ancak bugünler de artık ligin sonuna yaklaşıyoruz. Yapıcı eleştiri yapalım. Kelimeleri dikkatli seçelim. Artık, taraftarı yöneticisi ve futbolcuları ile kenetlenme ve şampiyonluğa odaklanma zamanı.
SAMSUNSPOR ŞAMPİYON OLACAKTIR… BEN İNANIYORUM… SİZ DE İNANIN....