Samsunspor Başkanvekili Veysel Bilen'in N.Alper Cabbar ve Selçuk Kaya'ya yaptığı açıklamalar H.HALK’ta "Atatürklü arma için beyaz sayfa açalım" şeklindeki çağrısıyla yayınlandı dün.
Veysel Bilen’in söyleşi sırasında "Şehirde sanki destek olunacak da bizim yüzümüzden olunmuyor gibi bir algı var. Ayağınıza mı gelmedik, aradınız da telefonunuza mı bakmadık? 'Hata yaptık' dedik, özür diledik, daha ne yapalım? Varsa eksiğimiz, yanlışımız gelin anlatın. Artık mazeret değil destek projeleri üretmeliyiz" şeklindeki sözleri çok önemli ve bir o kadar da dikkat çekiciydi
Samsunspor kimin?
Tamam Samsunspor'un futbol şubesi Yüksel Yıldırım'ın.
Veysel Bilen de futbol şubesini satın alan şirketin yöneticilerinden.
Buraya kadar yazılanlara bir itirazınız olmaz sanırım.
Ve fakat.
Samsunspor kulübünün dört yıl önce batma noktasına geldiğini ve bunun sonucunda da şirketleşme kararı alındığı konusunda da mutabıkız diye düşünüyorum.
Şimdi tekrar soruyorum.
Samsunspor'un futbol şubesi şirketleşti diye biz Samsunsporlu olmaktan vaz mı geçtik.
Unutmayalım 2 Haziran 2018 tarihinde o karar alınmasaydı, o gün itibariyle kulübün kapısına kilit asılacaktı.
Samsunspor diye bir yapı kalmayacaktı yani.
Yeni Samsunspor adıyla bir kulüp daha kurulurdu belki ama 'Atatürklü armayı' kullanabilir miydik bilmiyorum ama şundan eminim.
Asla o heyecan bir yaşanmazdı.
Ülkemizde ve hatta dünyada şirketleşen ilk kulüp Samsunspor değildir.
Satılan son futbol takımı da Samsunspor olmayacak.
Paris Saint Germain sahibi Araplar.
Manchester Cty'de Arapların.
Liverpool'u Amerikalılar satın aldı ama muhteşem statları Anfield Road'u her maçta tıklım dolduran taraftarları You'll Never Walk Alone'u (Asla yalnız ürümeyeceksin) hep bir ağızdan söylüyorlar.
Liverpool yıllarca şampiyon olamadı ama taraftarları o şarkıyı söylemekten ve takımlarına her şekil ve şartta destek vermekten vazgeçmediler.
Etihad'ı her maç dolduran 55 bin Cty'linin, kulüp, kulübün Arap milyarderlere satılmasını protesto ettiklerine ve maçları boykot ettiklerine dair bir haber okumadım.
Samsunspor Futbol Kulübü Yöneticilerinden Veysel Bilen'e ''Hata yaptık dedik, özür diledik, daha ne yapalım?'' diye konuşması boşuna değil bence.
İçimizden birileri ''Samsunspor satıldı artık bizim değil'' diye düşünüyor biliyorum.
Yakın çevremden bile işittim böyle yakınmaları.
Ama unutuyoruz. Yüksel Yıldırım, Veysel Bilen gibi arkadaşlarıyla gelip Samsunspor'un futbol şubesini satın almasaydı, kapısına kilit vurulacağı için bugün Samsunspor diye bir dernek yapısı da olmayacaktı.
Veysel Bilen ''Hata yaptık ama özür diledik'' derken, sanırım Yüksel Yıldırımın twitter mesajlarından söz ediyor ama şunu da unutmayalım:
Zamanın Samsun Valisi Osman Kaymak'ın, transfer tahtasını açtırmak için 1.5 milyon lira gibi bir parayı bulamamasının sonucu olarak iflasa sürüklenen kulüp için bugün milyon dolarlar harcanıyor ama maaşını başkanın kulübe verdiği paralardan alan birileri bile, başkana hakaretler yağdıran twitler attılar ama onlardan hiç özür mesajı görmedim.
Bütün bunları yazıyorum diye futbol kulüplerinin sermayenin kontrolüne girmesini olumladığım falan anlaşılmasın.
Keşke biz Samsunspor'u satılabilecek duruma getirmeseydik.
Yaşatabilseydik yani.
1,5 milyon lira ne ki Samsun için.
Ama bulunmadı işte o para.
Başkan Yüksel Yıldırım’ın, medya ve taraftar ilişkisinde de, transfer politikalarında da hatalar yaptığına inanıldığını Veysel Bilen'in açıklamalarından anlıyoruz.
Beşeriz şaşarız.
Herkes hata yapabilir yani.
Önemli olan hatadan dönülmesini bilmektir.
Samsunspor bu sene önemli transferler yaptı.
Transferler için önemli para harcanıyor.
Ama önceki gün itibariyle satılan kombine bilet sayısı bin dolayındaydı sadece.
Bumudur yani.
Başkanı parasıyla övünüyor diye eleştiriyoruz ama iş bilet ve forma almaya gelince birileri saklanmayı seçiyor nedense.
''Samsunspor'un sahibi kim?'' diye boşuna sormadım o soruyu.
Kulübün değil belki ama kağıt üzerinde futbol şubesinin bir sahibi var o da Yüksel Yıldırım'dır ama Samsunspor, Samsunsporlularındır aslında.
Bunu unutmayalım.
Tribünleri doldurmanın şartı, Samsunspor'un başarılı olmasıymış.
Geçin onu.
Bu takımın 23. hafta lider kaldığı ve Fenerbahçe'ye tarihinin en ağır yenilgilerini tattırdığı yıllarda da, tribünde o zaferleri yazanlardan biri olarak tribünleri dolu da gördüm belki ama hiç bir vakit 2 bin biletten fazlasının satıldığını işitmedim.
Forma ve bilet almak için Samsunspor'un başarılı olmasını bekliyormuşuz.
Bu ne şimdi!
Merak ediyorum, bunu söyleyenler, bu mazerete inanıyor mu sahiden.
Bu türden mazeret ileri sürenlere, Allah'tan uzun ömür dilediğim Samsunspor efsanelerinden Yusuf Şimşek'in teknik direktör olarak görev yaptığı yıllarda bir maçın devre arasında mazeret uyduran Samsunspor takımının futbolcularına söylediği ''Mazeret göz (!) gibidir o da herkeste var'' şeklindeki veciz sözü hatırlatırım.
Bilmem anlatabildim mi..!