Ümit Özat’ı kale almıyorum.
Suyu ısındı onun.
Gidici çünkü.
Teşbihte hata olmaz ya hani, o cami duvarına çiş edilmesiyle ilgili bir hikaye var ya. Özat’ın ki de o hesap.
Böyle söylerken maksadımız geçmişte milli formamızı taşımış bir değere hakaret etmek değildir.
Ama milli formamızı giymiş olsa da bir spor adamının ağzından çıkan lafı duyması gerekir.
Ümit Özat, bugün var ama yarın olmayacak.
Ve fakat
Biz burada olacağız.
Samsunspor da ilelebet yaşayacak inşallah.
Bu nedenle benim meselem hep Samsunspor olacak.
Bu mevzuda da muhatabım Samsunspor’un yöneticileridir.
Yoksa Samsunspor’un hocası, kulüp ve takımla ilgili yorum yapanlara ‘’Ahmak’’ demiş.
Ne gam.
Ki,
O ‘’Ahmak’’ dedikleri benim de aralarında bulunduğum ‘Samsun Basını’ olsa da çok önemli değil.
‘’Kötü Söz sahibinindir’’ diyerek söylenmesi gerekeni Davut Abi söylemiş zaten.
Ben de ‘’Ukala’’ der, geçerim.
Be hey Samsunspor’u yönettiklerini zannedenler.
Siz ne iş yaparsınız asıl.
‘’Onların meselesi’’ diye bir çalışanınızın gazetecilere ‘’Ahmak’’ demesine tepki göstermemiş olabilirsiniz.
Ve fakat
Kulübün kapılarını gazetecilere kapatmak ne anlama geliyor.
Çalışanınız istedi diye bunu yapıyorsanız fena da.
Ama unutmayın, hiç biriniz Samsunspor’un sahibi değilsiniz.
Üyelerin orayı yönetmek için yetki verdiği kişilerden olduğunuzu unutmayın sakın.
Demedi, demeyin.
İpin ucu bir kere kaçmaya görsün.
Bugün ‘’Basına kapıları kapatın’’dendiğinde, çaresizce bunu uygularsanız.
Bu kişi, yarın sevmediği bir seçilmişi de istemezse.
Ya da ‘’Vali gelmesin’’ derse mesela.
Ne yapacaksınız o vakit.
Unuttuysanız hatırlatayım.
Yönettiğiniz yer Samsunspor Kulübüdür.
Boru değil yani.
Şakası yok bunun.