Samsunspor tarihinin en zor günlerini yaşıyor.
Geçen sene şampiyonluğa koşan takımın 3 puanı silindi.
Bu yıl sezona başlarken sadece 415 bin lira bulunamadığı için transfer tahtası
kapandı. Bu nedenle transfer ettiğimiz bir oyuncuya imza attırılamadı.
Derken, UEFA kriterleri gereği almamız gereken lisans verilmedi.
Bizim kulüp bu lisanssı almak için gerekli olan Mali Fair Play kuralına uymuyormuş.
‘’Uymuyorsa ne yapalım’’ demeyin.
Bu kurala bütün kulüplerin uyma mecburiyeti var.
Yani kısacası ‘Güvenilir Kulüp’ olmak gerekiyor.
Bizim kulüp mesela güvenilir bulunmadığı için tarihte ilk defa ceza alan kulüp oldu.
Oyuncularımızın sahada alın teri dökerek kazandıkları puanların 3’ü silindi.
Yönetim bu karara itiraz etmiş.
Boşuna umutlanmayın, o itirazdan bir sonuç alınamayacak.
Transfer tahtasının kapanması ve geçen sene üç puanımızın silinmiş olması gibi
karşı karşıya kalınan bu durumlarda sorun parayla da ilgilidir. Şimdi üç puanın
silinecek olması da belki parasal bir sorun gibi görünüyor ama bence sorun daha
derin.
Sorun yönetim anlayışında.
Ve sorun sadece Erkut Tutu yönetimiyle de ilgili değil.
Bu Mali Fair Play Kuralına uyma zorunluluğu yanlış hatırlamıyorsam 2007 yılında
gündeme geldi.
Bu kural kulüp yapısını tepeden tırnağa değiştirecek bir uygulamadır ve bu kural, alt
yapıdan tutun da kulübe alınan malzemeye kadar, kulübün yönetilmesiyle ilgili her
şeyin kurallar çerçevesinde yapılmasını zorunlu kılıyor.
Hani Avrupa Birliğinin müktesebatları var ya.
Tıpkı onun gibi.
İşler kuralına uygun yürüyecek. Kulüpler bşe makine düzeniyle işleyecek yani.
UEFA ve Türkiye Futbol Federasyonu hiçbir kulübe ‘’Borcunuz olmayacak’’ da
demiyor aslında.
Ama ‘’Borcunu düzenli olarak öde’’ diyor.
Şimdi bizim kulüpte 10 yıl geriye doğru gidelim.
Böyle okunca da fırıncıya bile yıllar öncesinden borç takıldığı görülecektir.
UEFA ve bizim federasyon, öncelikle mali disiplin istiyor.
Kulüplerin bir standardı olsun istiyor yani.
Bizim kulüpte bir standardın olduğunu iddia edebilir miyiz?
Edemeyiz.
Mali Fair Play kuralına uyma zorunluluğu getirildiği tarihten bu yana görev yapan
bütün yöneticiler ‘’Benden sonra gelenler yapsın’’ diyerek, tabiri caiz ise sorunu
halının altına süpürmüş.
‘’Benden sonrası tufan’’ demiş yani.
Bu sorun zamanla büyüyerek çözüm üretilemez hale gelmiş
Kabak da Erkut Tutu ve arkadaşlarının başına patlamış biraz.
Ve fakat
Erkut Tutu ve arkadaşları, daha önce de görev yaptıkları için ’’Bizim kusurumuz
yok’’ diyerek sorumluluktan kurtulamazlar.
Yani bu durumdan son yıllarda görev yapan herkes sorumludur onu anlatmaya
çalışıyorum.
Samsunspor yöneticilerinin son yıllardaki durum raporu şudur:
Kulüpte çalışanların yardımıyla bir oyuncusu kaçırıldı, kulüp zarara uğratıldı.
Türkiye’de ilk defa iki kere üst üste takımın puanları silindi.
Kulübe transfer yasağı getirildi.
Eski başkan ve yöneticiler tarafından kulüp gelirlerine temlik kondu.
Bir dönem çoğu esnaflardan oluşan alacaklılar tarafından kulübe defalarca aciz
getirildi.
Küme düştükten sonra kulübün elinde sadece iki oyuncusu kaldı.
Takım dağıldığı gibi kulüp iflasın eşiğine geldi.
Bir dönem kulübün kayyuma bırakılması bile tartışıldı.
Demek ki neymiş.
Sorun sadece para değilmiş.
Bilmem anlatabildim mi?
Ragıp GÖKER
Vizyon
16
Kasım
Kasım
Bu Şehrin Çocukları
15
Kasım
Kasım
Terörsüz Türkiye
14
Kasım
Kasım
Doğuş Can'ın Mülakatta Yıkılan Hayali
13
Kasım
Kasım
Açlık Sınırında Yaşamak
12
Kasım
Kasım
Sen Benim Kim Olduğumu Biliyor musun?
9
Kasım
Kasım
Galatasaray Maçı Öncesi Samsun'da Futbol Gündemi
8
Kasım
Kasım
Ailemin Doktoru
6
Kasım
Kasım
Bahçeli'nin Öcalan Çıkışıyla Oluşan Gündem
5
Kasım
Kasım
Gündem Yine Değişti
2
Kasım
Kasım
Ülke Gündemi ve Samsun
31
Ekim
Ekim
Gündem Sürekli Değişiyor
30
Ekim
Ekim
Türkiye'nin Bayramı
29
Ekim
Ekim
Cumhuriyetimiz 101 Yaşında
26
Ekim
Ekim
SAMKON ve Samsun Lobisi
25
Ekim
Ekim
Teröre Bir Kere Daha Lanet Olsun