Yazarlar // 27 Aralık 2013 Cuma 00:00
İsmail BAŞARAN
AK Parti hükümetinin en genç bakanı oldu.
Kılıç, Samsun Milletvekili…
Yine kendisi gibi Samsun Milletvekili ve Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’la halef selef durumuna geldi.
Peki, bu durum olumsuzluk yaratacak mı?
Asla, ben böyle bir durum beklemiyorum.
Bu “verilen görevi yerine getirmedir” sadece.
Görev daha önce Suat Kılıç’a verilmişti.
Suat Kılıç bu görevi bana göre layıkıyla yerine getirdi.
Görev süresinde Samsun Gençlik ve Spor Bakanlığı’ndan bir dolu hizmet ve yatırım aldı.
Şimdi koltukta dünden itibaren Samsun Milletvekili Çağatay Kılıç oturuyor.
Samsunlular kendisinden en önce Samsunspor’a ciddi destek olmasını bekliyor.
Bu destek nasıl olur bilemem.
Samsunlular yeni bakandan başlayan yatırımların bir an önce tamamlanmasını bekliyorlar.
İlçelerde ise yeni yatırımlar bekleniyor elbet.
Benim bir beklentim daha var.
O da şu:
Asla kendim için değil.
Samsun’da yeni Stat Tekkeköy’de yapılıyor.
Tribünleri de 35 bin dolayında taraftarı alacak.
Bu kadar taraftar oraya kaç karşılaşmada gidecek bilmiyorum.
Samsunspor karşılaşmalarına beş bin ile on bin arasında değişen taraftar karşılaşma izlemeye gidiyor.
Peki, bu taraftarlar yeni stada nasıl gidecek?
Stat tamamlanıp hizmete açılmadan Samsun Büyükşehir Belediyesi o bölgeye olması muhtemel ulaşım sorununu şimdiden çözüme kavuşturmalı.
Sanırım Bakan Çağatay Kılıç bu konuda Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz ile bu konuyu görüşüp çözüme kavuşturulması için yardımcı olur.
Yoksa Samsunspor taraftarının yeni stada gidip gelebilmesi gerçekten çok zor olur…
KARARLAR YENİ MECLİSÇE ALINMALIDIR
Tekkeköy’den açılmışken devam edelim.
Samsun Büyükşehir Belediye Meclisi oturup bir karar almış.
Tekkeköy’ü de Canik’e benzetmek için orada da viyadüklü yol yapılacakmış.
Karar da bir oy farkla alınmış.
Böyle bir karar olmaz.
Bu o bölgenin ulaşımının rahatlamasına değil daha çok içinden çıkılmaz duruma gelmesine yol açar.
Bir başka konu da Büyükşehir Belediyesi’nin şu andaki meclisinin “Gidici” olmasıdır.
Alacağı kararlar mevcut daha önce alınan kararların yürütülebilmesiyle sınırlı olmalıdır.
İlin geleceğine yönelik kararları ise 30 Mart 2014 sonrası o koltuklarda oturacak meclis üyeleri tarafından alınmalıdır.
Yoksa yine konu uzun zaman tartışılacaktır.
“Ben yaptım oldu” ile olmuyor işte.
KILIÇ VE 19 MAYIS
Samsun’un 19 Mayıs ilçesinden AK Parti’nin adayı kim olacak bilemiyorum.
Başkanlık için adaylığa da kimin daha yakın olduğunu da tabi…
Ancak bildiğim bir şey var ki AK Parti’den 19 Mayıs ilçesinde artık kim AK Parti’den aday gösterilirse gösterilsin işi pek de kolay olmayacak.
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın bakanlık görevinden alınması çarşıyı ciddi ölçüde karıştıracak.
Suat Kılıç’ın 19 Mayıs ilçesi politikası üzerindeki etkisini yok saymayı kimse aklına getirmesin elbet.
Ancak sanırım Bakan Suat Kılıç’ın bu etkisi biraz daha fazla olabiliyordu.
Bakalım önümüzdeki günler bize neler gösterecek???
GÜNÜN FIKRASI
Başbakan Karadeniz gezisinde bir üniversiteyi ziyarete gitmiş.
Sınıfın birinde öğrencilerle tanışmış.
O karizmatik duruşuyla, beden dilini de kullanarak bir konuşma yapmış.
Etkili konuştuğunu düşünerek “sorusu olan var mı?” demiş.
Temel; kalkmış ve üç soru sormuş:
“1-Bu kadar yıpranmış olmanız gerekirken oylarınız nasıl oldu da arttı?
2-Özelleştirme adı altında bütün önemli kurumları yabancılara sattınız, bunlardan ne kadar para kazanıldı?
3-Bu paralar nerede?”
Tam bu sırada zil çalmış. Başbakan “2. derste devam ederiz” deyip çıkmış.
Derse yeniden girince “Nerede kalmıştık” diye sormuş.
Bu sefer Dursun ayağa kalkmış “Bizim sorularımızı cevaplandıracaktınız” deyince,
Başbakan “İyi.. tekrar sorun bakalım” demiş.Dursun:
“Size beş sorum olacak:
1-Bu kadar yıpranmış olmanız gerekirken oylarınız nasıl oldu da arttı?
2-Özelleştirme adı altında bütün önemli kurumları yabancılara sattınız, bunlardan ne kadar para kazanıldı?
3-Bu paralar nerede?
4-Teneffüs zili neden yarım saat önce çaldı?
5- Temel nerede?”
GÜNÜN SÖZÜ
Dünyanın en yoksul insanı, paradan başka hiç bir şeyi olmayandır. Schopenhauer
DUVAR YAZISI
Ölürsem kabrime gelme... sıkışırız.